ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cep telefonlarının ötv oranının %50'ye çıkarılması
-
(bkz: evde telefon yapimi)
rooney'nin oğlunun galatasaray forması giymesi
-
fenerbahçeli olmama rağmen gururlandıran olaydır. futbol dahil birçok konuda bize tur bindirmiş bir ülkede, türkiye'nin bir değerinin -bireysel de olsa- benimsenmesi ne güzel lan!
en unutulmaz son dakika golü
türkiye'nin 12 yılda 3 kat büyümesi
-
bir recep tayyip erdoğan sözü
18 nisan kocaeli toplu açılış töreninde söylenmiştir.
%4 ortalama yıllık büyümeyle nasıl 12 yılda %300 büyünüyor. anlayan varsa beri gelsin.
19 şubat 2018 suriye ordusunun afrin'e girmesi
baldıran otu
-
conium maculatum. türkçe'de ağuotu da denir.
1-2 metre boylarında, büyük yapraklı ve yayvan çiçekli zehirli bir bitkidir. hekimlikte, ağrı ve spazm giderici olarak kullanıldığı gibi, siyatik, tetanoz, epilepsi gibi hastalıkların tedavisinde de kullanılır (coniine etken maddesiyle). alkoloid içeren bitkiler sınıfındandır (çay, kakao gibi)
ortaçağda; idam cezasını infaz etme yöntemlerinden de biriymiş, baldırandan yapılan zehri içirmek.
ayrıca abd'de, ötenaziyi savunanlar tarafından kurulan bir derneğe de baldıran derneği adı verilmiştir.
alexander milosevic
-
lucas ontiveroya messi diyen dallamaların hakkında atıp tuttuğu genç.
hatta bruma c.ronaldo
ontivero messi idi..
vay amunuza koysun sizin beşiktaşlı abartması
galatasaylı aklı başındaki kardeşlerimden özür dileyerek edit : abi mal mısınız amunakoyum ontiveroyu biz mi abarttık diyorlar abi yemin ediyorum inkara yeni bir boyut kazandırdınız..abi isterseniz bi tokat maçına bakın ya messi diyen mi dersin agüero diyen mi geleceğimizi garanti altına aldık mı diyen vallaha şaşırıyor insan..
ha beşiktaş abartmıyor mu abartıyoruz ama böyle inkar yok bizde serdar özkan'ı yıldız mı yapmadık; necip'i lampard mı yapmadık?? yaptık hem de en âlâsını yaptık..ama inkar etmedik...
emlakçıların sahibinden.com'u kapattırması
-
(bkz: ptt'nin gmail'i kapattırması)
çerkeslerin iyi oldukları konular
-
kendi ırkını övmeleri. hakikatten bunu iyi başarıyorlar.
kalıcı homeoffice çalışmaya geçilmesi
-
yer değiştirmek amacıyla motorlu taşıt kullanımını azaltacağı için ekolojik bir eylemdir. sırf bu sebepten bile desteklenesidir.
reddedilen erkeğin iki gün içinde sevgili yapması
-
ikinci tercihine yerleşmesidir. hayırlı olsun diyor, başarılarının devamını diliyorum.
newcomb paradoksu
-
şu uzaylı, ya da mahmut abi, ya da tanrı, üstün zeka değil de eğitilemez gerizekalı olsa, lakin zihinsel yeteneklerindeki bu ani düşüşe rağmen biz insanların davranışlarını sınamak amacından vazgeçmeseydi, öyle ki; yine eğer sadece a kutusu alacağımızı öngörüyorsa oraya bir milyon dolar koysa, yok eğer açgözlülük edip hem a kutusunu hem de b kutusunu alacağımızı tahmin ediyorsa a'yı boş bırakasa - ve fakat bu sefer öngörülerindeki başarı oranı %0.01 olsa sadece, sorulduğunda siz ne yapardınız?
eğer a yı seçecek olsaydınız bu denyo yaratık büyük ihtimalle ikisini de alacağınızı düşünüp a kutusunu boş bırakmış olacak ve siz de a'yı seçip avucunuzu yalayacaktınız. yok eğer ikisini de alacak tipte biriyseniz, bu sefer yaratık "a'yı alacak sadece" diyip oraya bir milyon dolar koymuş olacak, siz de iki kutu ve bir milyon bin dolar sahibi olacaktınız.
durum böyle olsaydı ortada bir paradoks olur muydu? yani eğer tercihiniz anlamsız olsaydı diyorum. eğer sadece a'yı seçecek biriyseniz her halukarda beş parasız kalacaktınız ama eğer ikisini de alacak gibiyseniz bir küsür milyon dolarınız olacaktı. tercihiniz hangi aşama(lar)da anlam kazanıyor? siz tercihinizi şimdi mi yapıyorsunuz yoksa nasıl biri oldugunuza göre kaç para kazanacağınızın tercihi çok önceden yapıldı mı? böyle bir teste tabi tutulacağınız 50 yıl önceden haber verilmiş olsa, siz de bu 50 yıl boyunca düşünüp kendinizi eğitseniz dolar milyoneri olmayı %99.99 ihtimalle garantileyebilir miydiniz? kutuların başında herhangi bir tercih sözkonusu mu gerçekten yoksa tercih çoktan yapıldı mı?
başka bir soru; bir zar atıyorsunuz ama teknik o kadar ilerlemiş ki zarın ne geleceğini hesaplayan makineler var, üstelik bu makineler zarı kimin atacağı söylendiğinde ne geleceğini hemen hesaplayabiliyor; zarı atacak olan bensem, onu hangi yükseklikten, hangi hız ve hangi açıyla atacağımı bilebiliyorlar. zarı elime aldım, makineler altı gelecek dediler, altı atmama ihtimalim var mı? zarı attıktan sonra çamura yatıp masayı sallasam beş gelir mi? makineler masayı sallayacağımı da hesaba kattılar mı acaba? kattılarsa sallamazsam ne olur? sallamayı düşünüp sallamayacağımı da hesaplayabilirler mi?
hesaplanamayacak bir şey yapabilir miyim?
bana kalırsa bariz determinizm ve özgür irade paradoksudur bu ve hayatın bu paradoks çerçevesinden nasıl algılandığını irdeleyen bir karakter testidir de aynı zamanda.
soru çok basit aslında: hesaplanabilirliğin dışına çıkabilir misiniz.
çıkabilir misiniz?
(edit notu: başarısı %0.01 olan mahmut aptal mıdır tartışma konusu olabilir. ortada iki seçenek varken %0.01 gibi bir başarı yakalamakla %99.9 başarı yakalamak aynı derecede yetkinlik gerektirir. kendimi eleştirilerim sürecek)
bir gecede 270 liraya fırlayan el dezenfektanı
-
zor zamanda kenetlenen türk milleti bizi yine hiç şaşırtmadın.