hesabın var mı? giriş yap

  • yazık sizlere. gerçekten sizler adına utanıyorum. meslek örgütünüze sahip çıkacağınız yerde yazdıklarınız utanç verici. mimarlar odası sayesinde onlarca hukuksuz yıkım ve yapımın önüne geçildi. bu yıl ankara'da asbest olayının duyulması sadece odanın çabasıyla oldu. artık onun da eli kolu bağlı. başınıza bir iş geldiğinde -olur ya- hakkınızı bireysel olarak ararsınız artık.

    bir de buradan okuyun: http://www.birgun.net/…kez-daha-hedefte-162403.html

  • einstein'in kaderi olasiliga tercih etmesini beklemezdim ama napalim.. 3 kapi ornegi yetmemis heralde diyorum ona, 100 kapi ornegi verilmeliydi belki.. soyle ki monty hall onunuze 100 kapi koyuyor, siz bi tercih yapiyorsunuz.. o kapida araba olma ihtimali 1/100.. simdi monty gidip 98 kapi aciyor ve hepsinde keci var, geriye 2 kapi kaliyor.. sonra da size donup soruyor, degistirmek ister misiniz?

    kisa bi hesapla sectiginiz 1/100 ise, geri kalanlar 99/100 olmali sonucuna varilir.. iki kapi kaldi simdi yani olasiliklar 1/2 degil mi diyene 98 kapiyi acmak yerine soyle de ifade edebilirdik: sectigin 1 kapiyi mi elinde tutmak istersin yoksa kalan 99 kapiyi birden secmek mi?

    bunu n kapiya da genellemisler sonra tabi.. 4 kapi ornegine bakalim gorus almak icin.. bir kapi seciyorsunuz ilk adimda, sonra bir kecili kapi aciyor monty ve size soruyor degistirmek ister misin diye.. bir sonraki adimda bir kecili kapi daha aciyor ve son kez soruyor degistirmek isteyip istemediginizi..

    simdi ilk adimda sectiginiz kapida araba olmasi ihtimali 1/4, digerlerinde 3/4.. monty onlardan birini actiginda 2 kapinin olasiliklari 3/4*1/2 = 3/8 oluyor.. bu adimda degistirmezseniz kapinizi bi sonraki adimda kalan diger kapinin olasiligi 3/4 olacak.. bu adimda degistirirseniz kapinizi bi sonraki adimdaki diger kapinin olasiligi 3/8+1/4 = 5/8 olacak, elinizdeki kapinin ki ise 3/8'de kalacak.. iki adimda da degistirmezseniz 1/4 kalacak elinizde.. adam gibi toplayacak olursak (t-tut, d-degistir):

    p(t,t) = 1/4
    p(t,d) = 3/4
    p(d,t) = 3/8
    p(d,d) = 5/8

    yani en mantikli secenek ilk seferde tutup ikincide degistirerek 3/4 ihtimale ulasmak.. n kapili problemde de en iyi taktik zaten (n-1)/n olasilik saglayacak olan sona kadar tut, en sonda degistir taktigi..

  • katilin, tetiği çeken kişi olmadığı saldırı. doktora, eğitimli vatandaşa karşı halkı bu kadar kışkırtanlar asıl sorumlular.

  • göz göre göre işgal ediliyoruz ve halkımızın yarısına bunu anlatamıyoruz. nasıl bir çaresizliktir bu?

  • şok etkisi yaratır.

    üniversite 2 yıl uzayınca, eh artık çalışmanın vakti geldi dedim. oturdum çalıştım. 1 yıl daha uzadı amk. ilginç.

  • anadolu insanı olmakla alakası olmayan durumdur. cahilin dünyası her zaman dardır. metropol cahilinin de dardır.

  • bence seni siksin. ama insan sikmiş olur mu bilmiyorum.

    edit 0 :bir tıfılın sorusudur. tıfıl soruyu sorup ortalıktan kaybolmuştur. tıfıl, arkadaşının kendisine bu soruyu sorduğunu ve evrim hakkında bir şey bilmediğinden cevaplayamadığını söylemişti. soranlar olduğu için açıklama gereği hissettim.

    edit 1 : imla. uyaran herkese bol şükelalı günler diliyorum

  • şimdilerde aklım hep uzun uzun yürümekte. istifa etsem ve yürümeye başlasam. bacaklarım daha fazla gidemeyecek hale geldiğinde dursam, çadırımı kurup uyusam. sabah yeniden yürüsem. çok uzaklara. yollarda yeni insanlarla tanışsam, yeni evler, ağaçlar görsem. yeni böcekler, çiçekler, meyveler, taşlar, çitler, bahçeler, çocuklar. çalıştığım kadar çok yürüsem. iki katını yürüsem. bilgisayara kaç saat baktıysam onun 5 katı kadar çok gökyüzüne baksam. ne kadar çok rapor hazırladıysam o kadar çok ayakkabı eskitsem, parçalansa hepsi ayaklarımda. parçaları yollara düşse. şirkette kaç bardak çay-kahve içtiysem 10 katı kadar su içsem, tatlı su, serin su. hep kurtulsam o kahvelerden. yıkansam. nefes alsam sonra. şehirden ve pencereleri bile açılmayan ofisten kurtulduktan sonra karnım davul gibi şişene kadar büyük nefesler alsam. ciğerlerime gökyüzü dolsa. mavi olsa hep. hava ısınsa, hava soğusa. çok rüzgar çıksa, uçarak yürüsem bazen, tutunamasam yere bir türlü. güneş yaksa, gözlerimi açamasam. günlerce yağmur yağsa, kıyafetlerim kurumaya fırsat bulamasa. ben yürüsem yine. üşüsem, hızlı yürüsem. daha da hızlı yürüyünce geçse üşümem. dayanamayınca çadırımı kursam. küçük zaten çadırım, orada kendi nefesimle ısınsam, uyusam. düşünsem, düşünmesem. toprağa yatsam, avuç içlerimi yere bastırsam, bıraksam kendimi öylece saatlerce. sonra tekrar yürüsem. hiç gitmediğim ülkelere. hiç görmediğim insanlara. burada böyle duruyor olmanın acısını çıkarsam. belki o zaman pişmanlığım azalır. ömrümü böyle saçma bir şekilde harcıyor olduğuma daha az üzülürüm. belki iyi ki doğmuşum derim. iyi ki yaşamışım, ne de güzeldi derim.