hesabın var mı? giriş yap

  • ilk defa david bach tarafından kullanılan ifade. tasarruf yaparak biriktirmekten bahseder. yani gelirinizi artırmasanız da küçük giderlerinizi kısarak veya tamamen ortadan kaldırarak birikim yapılabileceğinizi söyler. latte faktörünü kullanarak birikim yapmak için harcamalarınızı mutlaka takip etmeniz gerekiyor. bu şekilde neye, ne sıklıkta, ne kadar harcadığınızı görüp ona göre bir harita çizersiniz kendinize. bu harcama kalemi latte olur, sigara olur, kuruyemiş olur... küçük, sürekli para harcadığınız ama satın almadığınızda hayatınızda büyük değişiklik yaratmayacak şeyler.

    dikkat edilmesi gereken şey şu; bu parayı o küçük şeye harcamadığınız gibi hiçbir şey için de kullanmayacaksınız. miktar direkt olarak vadeli bir birikim hesabına gitmeli. sigarayı bıraktım, 400 tl cepte demeyeceksiniz, hala sigara alır gibi o parayı vadeli bir hesaba yatırıp unutacaksınız.

  • kahkaha attım iyi mi?
    yahu sen seçimini öyle yaptın. dolar konuşacağın birini seçmedin diye ekonomiden siyasetten anlayan kadına ne laf atıyorsun? akıllı olmasına gerek yok güzel olsun diyen, ne mühendisler doktorlar gördü bu gözler. o zaman siyaseti ekonomiyi konuşacak başkasını bulacaksın. evdekinden de kek iste bence. üzümlü olsun.
    insanlar tercihleriyle yaşar

  • istop oynarken tutulan rengi bulmak ugruna sokaktan gecen insanlarin ustune atlayip 'tuttum tuttum' diye bagirmak

  • türk erkeklerinin de büyük bir kısmının çirkin oluşuyla dengelenen durum. yine kaldık mı baş başa?

  • yaşadığınız yüzyılın en güçlü imparatorluğunda bir veliaht şehzade olduğunuzu düşünün , halkın sevgisine mashar olmuş , ordunun başa geçmesini istediği , devlet adamlarının gözünde geleceğin hünkarı olduğunuzu . annenizin babanız tarafından hor görüldüğünü .babanızın sizi sevgisinden mahrum ettiğini .üvey kardeşleriniz taht yarışında size rakip olamayacak kadar zayıfken ,onlar zevki sefa içinde yaşarken ,sizin hep çalıştığınızı ama babanızın onları takdir edip ;sizi görmediğini düşünün .babanızın en yakın arkadaşını üvey anneniz uğruna katlettiğini ve o üvey annenin şimdi sizin kellenizin peşinde olduğunu düşünün .
    tüm bunlara rağmen çadırınıza “baban seni katledecek” diye uyarı mesajları gelmişken .bırakın padişah olmayı hayatınızı kurtarmak için , gözü yaşlı annenizi sevindirmek için padişah olma şansını deneyip arkanızda olan ordunun desteğiyle oracıkta iktidarı ele geçirip padişah olabilecekken , babanıza olan sevginiz ve sadakatiniz devletin bekası için canınızı verebilecek olmanız yüzünden boynunuzu yağlı ilmiğe uzatıp o çadıra girip babanızın emri ile onun gözleri önünde can verdiğinizi düşünün .
    sizin bu sadakatiniz karşınsında adı muhteşem olan adaleti ile nam salmış babanız katliniz izleyip ardınızdan devletin bekası diye atıp tutar , oysa bilmez ki sizi katlederek devletin geleceğini ateşe atmıştır.
    şimdi tüm bunların ışığında siz düşünün kim muhteşem , kim adaletli. mustafa’nın beş yüz yıldır sönmeyen ışığı karşısında cihan padişahı muhteşem süleyman’ın karanlık yüzü görünüyor mu ?

  • sultanahmet meydanı'nda bir bankta oturmuş vakit öldürmeye çalışırken hemen yanımdaki banka, ellerinde kap dondurmaları ile iki adet bıçkın tipli genç * oturur ve başıma geçen güneş sebebiyle ben uydurmadıysam şu diyalog gelişir:

    x: naptın lan kızı? oldu mu bir şeyler?
    y: fena yazıyorum oğlum, öyle böyle değil.
    x: yatmadınız yani?
    y: sana bir şey diyim mi?
    x: de
    y: zerafetten uzaklaşıyorsun şu an.

    * *

  • bunların bundan sonraki hayatlarında toplumdan tamamen dışlanması, “sosyal ölüm” yaşaması gerekiyor. kimse ciddiye almayacak, kimse iş vermeyecek, gören sırtını dönecek, iki kelam sohbet edecek adam bulamaz hale gelecek. başka türlü iflah olmazlar.

  • savcının bile dolandırılmasını değil savcı olamayacak tiplerin savcı yapıldığını gösteren önemli bir detaya sahip haber.