hesabın var mı? giriş yap

  • press yapacağız sahada diri görüneceğiz pozisyonlara gireceğiz ama golü atamayacağız. atletico madrid duran top organizasyonuyla golü atacak atletico'nun 1-0 lık üstünlüğüyle ilk yarı sona erecek. 2. yarı baskıyı iyice arttıracağız burak'ın topu direkten dönecek akıl almaz goller kaçırcak. kaçırdığı goller sonunda sürekli burak'ın 2 eli kafasında objektiflere yansıyacak. 70. dakika civarında kontra ataktan gol yiyeceğiz durum 2-0 olacak. galatasaray yenilgiyi kabullenmiş vaziyette top çevirecek atletico geriye yaslanacak. atletico madrid kalecisi aut atışını kullanırken ağır hareket ediyor diye burak gidip artistliğine dışarı çıkan topu alıp getirip aut noktasına koyacak biran önce gol atmak istiyor gibi. son dakikalarda 1 gol daha yiyip 3-0 mağlubiyetle maçı bitiricez. maç sonu röportajında hamza hoca girdiğimiz pozisyonları değerlendirseydik bla bla bişiler geveleyecek. geçmiş olsun.

  • bir süper kahraman filminin sanat eserine dönüştürülmüş halidir. süper kötü kovalayan ve filmin sonunda zor da olsa hepsinin hakkından gelen klişe süper kahraman filmlerinden çok ötede bir filmdir. hakkında anlatılacak onlarca şey var. heath ledger'ın harika oyunculuğu ve christopher nolan'ın yönetmenliği karakterlere verilen diyaloglarla birleştiğinde ortaya bir sanat eseri çıkmış. hans zimmer'ın müziklerini de es geçmemek lazım tabii ki.

    filmde doğruları söyleyen hep kötü karakterler olmuştur. gerçekleri konuşan karakterler joker ve harvey dent'dir. yozlaşmanın ve kötülüğün günden güne arttığı dünyamızı çok iyi özetlemişlerdir ve film, 'insanlar aslında iyi kalpli, dünya bir gün düzelecek' yalanını gözler önüne sermiştir. insanların kendi çıkarları için ya da işlerine gelmediğinde nasıl başkalarının hayatlarını hiçe saydıklarını gözümüze soka soka işlemiştir film.

    heath ledger için ayrı bir paragraf yazmamak olmaz tabii ki. joker karakterine öyle bir kalıbını bastı ki bugüne kadar animasyonlardaki ve filmlerdeki canlandırlamaları silip süpürdü hafızalardan. daha sonra yapılacak olanlara da geçilmesi zor bir engel koydu. başka yapımlardaki bir çok psikopat karaktere ilham kaynağı oldu. ne kadar cani olsa da dünyanın hak ettiği kişi aslında joker'dir.

    filmin eksikleri de yok değil tabii ki. objektif olmak gerekir. joker'in planları fazla ütopik kurgulanmıştı. bir çok yeri spontane gelişen olayların her kısmına önceden planladığı oyunlarla müdahale etmesi hiç gerçekçi ve mantıklı değildi. gölgeler birliği'nin o kadar alt yapı ve yetkili insanlarla hayata geçirebildiği planların çok benzerlerini tek başına yapabilmesi çok saçmaydı. bir de batman'in dövüş sahneleri çok kötüydü. en az 15. kattan aşağıya rachel'a sarılarak düşüyor ama ikisine de hiç bir şey olmuyor. hadi süper ütopik, bizim bilmediğimiz bir teknoloji var kostümünde; ya rachel? ayrıca dövüşürken neden robot gibi hareket ediyordu batman anlayabilmiş değilim.

    sonuç olarak eksiklere rağmen film, bittiğinde size çok farklı duygular hissettiriyor. etrafınızdaki düzeni ve insanları bir kez daha sorgulatıyor. üstüne bir de aksiyon eklenince tadından yenmez bir film haline dönüşüyor. bir daha benzerini zor görebileceğimiz bir film.

  • (4. sinif, yas 9.5, 10; bir ogrencinin ogretmenine duydugu saygi, sevgi ve hayranligin hala yerinde oldugu donemler...)

    bugun sinifa girer girmez, ilk dersimizin tanisma vesilesiyle kaynamasindan mutevellit hemen acin defterleri, kitaplari dememle birlikte, sinif defterini imzalarken gorup gorebilecegim en tatli erkek ogrencilerimden biri, boncuk gozlerinden saril saril akan yaslarla ve elinde minik bir kagitla birlikte masama yaklasir. elindeki kagidi gostererek:

    - ogretmenim, annemleri arayabilir miyim?
    + hayrola, neden aramak istiyorsun?
    - ogretmenim lutfen arayayim, bakin bu kagitta telefon numaralari yazili, anneanneminki de yazili, isterseniz onu arayalim ogretmenim lutfen, nolur.
    + ne oldu ki, neden arayalim, tamam aglama dur bi saniye.
    - ogretmenim gecen sefer ders islemedik diye defterimi ve kitabimi getirmeyi unutmusum bugun ogretmenim. napicam ben? arayalim getirsinler hemen ogretmenim lutfen.
    + olabilir canim benim, ne var bunda bu kadar aglayacak, hadi bakalim otur yerine, aglama ama artik, bos bi kagida yazarsin bugunluk, bunun icin aglanir mi hickira hickira bu kadar? diger defterlerin nerde hani, koparalim bi sayfa hemen...
    (umursamayip elindeki numara yazili kagidi tekrar gostererek)
    - ama ogretmenim......
    + ne oldu?
    - cok utaniyorum...!
    + ...........

  • annemin süperşifre almaya niyetlenerek attığı sms'tir.
    "şifre" yazar ama bunu 2222'ye göndermek yerine, rehberin başında yer alan sivaslılığı ve otoparkçılığı ile meşhur ağır abi bir aile dostuna atar, şifre gelmedi diye bu işlemi tam 12 kez tekrar eder, şifre olarak " sen kimsin gardaş, sigecem şifreni ha!" diye cevap gelir. ailemizin en süper şifresini böyle alırız.

  • ülkedeki insanların yaya'ya bakış açısı bu. gaza basacaksın geri çekilecekler, yol vermek mi? güldürme beni. şöförlerin yaya görünce hızlandığı anlayış bitmedikçe bunların başımıza gelmesi oldukça olası.

  • sunucu ve oyuncu ebru akel, 3 aydır nişanlı olduğu, iş adamı ethem sancak’ın oğlu özer sancak’la evlenmiştir.

    not: ulan bir virgülle kızın haysiyetini kurtardık.

  • online satranc ortaminda brezilya'dan bir ablamizla muhabbet sirasinda gum diye patlayan bir soru beni benden aldi.
    "turkler e$$ek zikiyormus dogru mu?" seklindeki soruyu buyuk bir tepkiyle cevaplamis olsam da kendi kendime "oha yani butun dunya duymus anasini satayim" demekten kendimi alamadim (dedim desene kisaca suna hosaf!)...