hesabın var mı? giriş yap

  • fikret orman tarafından müzik açtırılarak bastırılmaya çalışılan tezahürat.

    bu devran dönecek fikret orman...

    edit: nereden biliyorsun diyorlar. tahmin ediyorum! çünkü o stadyumda taraftarın tezahüratını fikret orman'ın haberi olmadan kimse bölemez.

    edit2: a haber denen çöp, 10 saniye sürdü ıslıkla bastırıldı diye haber yapmış, o ıslık bizim sesimizi bastırmak için açılan müziği protesto etmek için yapıldı.. müziği kapatın diye ıslıkladık.

  • bu ülkede 2 ay önce peynir alan kişi bile bugün kâr ettiği sanrısına kapılmış durumda. 6 ay önce araba aldım bugün araba fiyatları uçuyor ehehehe iyi ki almışım ehehhee, 4 ay önce laptop aldım şimdi fiyatları uçtu eehehehehee, peynir aldım geçen hafta 36 liradan iki kalıp birini yedim diğeri dolapta daha peynir 60 tl olmuş kârdayım ehehehehe... çok rezil ve bitik bir durumdayız benzine zam gelmeden 2 saat önce depo fulleyen abiler gibiyiz. çok aşırı mutluyuz.

  • üniversitenin son senesinde staj yapıyorum. çalıştığım yerin yanında da lise var. öğle arasında çıktım iş yerinden. bi servis şoförü kapıları açık olan servisten bağırdı, nereye gidiyorsun gel seni de bırakiyim diye, ben de bizim şirketin servisi sanarak bindim. ee niye bu saatte çıktın dedi, ben de bugün yarım gün dedim, adam fatal error verdi tabi çünkü bayram değil seyran değil okul niye yarım gün olsun asdgmjmg sonra kaçıncı sınıfsin dedi, ben orda çaktım naneyi, son sene dedim, aslında teknik olarak yalan değil ama lise değil üniversite son tabi:) iki dakika sonra sevinsem mi üzülsem mi napacağımı bilemez halde indim servisten.

  • 1961 yılında vostok1 kapsülü ile uzaya doğru gönderilen insan. kapsül yerden 250 km’lik yükseklikteki bir yörüngede iki saat kaldıktan sonra dünyaya geri dönmeye başladı ve yeryüzüne birkaç kilometre kala paraşüt açarak yeryüzüne indi.

    kendisine kozmonot denmesine çok kızan, bir güzel uzay adamıdır... kendini uzaya fırlattıran, yörüngeye giren ilk insan evladıdır. döndüğünde, uzayda çav bella'yı duyduğunu ve hacı bektaş veli türbesi'nin uçtuğunu gördüğünü söylemiştir.

  • odamı yeşile boyamış.
    o damı yeşile boyamış.
    o, damı yeşile boyamış.
    o da mı yeşile boyamış?

    yukarıdaki 4 cümlenin anlamı da aynı diyorsanız benim daha söyleyecek bir şeyim yok. de/da, noktalama işaretleri, her ne geliyorsa aklınıza dilde olmasının bir nedeni var işte, niye kullanmamak için bahane üretiliyor anlamıyorum!

  • "yatağımın karşısında bir pencere var. odanın duvarları bomboş. nasıl yaşadım on yıl bu evde? bir gün duvara bir resim asmak gelmedi mi içimden? ben ne yaptım? kimse de uyarmadı beni. işte sonunda anlamsız biri oldum. işte sonum geldi. kötü bir resim asarım korkusuyla hiç resim asmadım; kötü yaşarım korkusuyla hiç yaşamadım."

    -tutunamayanlar-

  • olay gerçektir
    astsubay başçavuş-oğlum sana bir şey sorucam ama doğru cevap ver
    dobermann-emredersiniz komutanım
    astsubay başçavuş-sen sivil hayatta da mı böyle baştan savma çalışıyosun yoksa askerdesin diye siklemiyor musun?
    dobermann-askerdeyim diye siklemiyom komutanım
    astsubay başçavuş-afferim len doğruyu söyledin git bana çay getir
    dobermann-emredersiniz komutanım
    astsubay başçavuş diğer astsubaya dönerek
    -doğruyu söylesin canımı yesin süper çocuk bu

  • iki çocuk plastik toplarıyla voleybol oynuyorlar. top gidip dikenli tele çarpıyor ve patlıyor haliyle.
    çocuklar:

    - anaaa! öldü lan top!
    - olsun. ölenle ölünmez...

    (bu ikinci çocuk büyüyünce türkiye'nin bob marley'i olabilir, inanıyorum)