hesabın var mı? giriş yap

  • --- spoiler ---
    dört sezon boyunca ilginç olaylar izledik. yolcuları derinlemesine inceledik. herhangi bir beklentimiz olmadı.

    - ölen adamlar dirildi "vadesi dolmamış" dedik.

    - gökten yemek yağdı "ne bereketli yermiş" dedik.

    - kötürüm adam yürümeye başladı "damar damar üstüne gelmiştir sarsılınca kendine geldi" diye sevindik.

    - ayı gördük "ayı nerede yok ki" diye kendimizi avuttuk.

    - zamanda yolculuk yaptılar "bizler tuvalet kağıdının üstüne akı kapasitörü çizerek büyümüş nesiliz alışkınız böyle olaylara" * dedik.

    - michael ortalığı dağıtıp " dey tuk may san" *diye bağırdı. baba yüreği dedik.

    - dededen kalma çalışan vw minibüs buldular "almanlar yapmış abi" dedik.

    - benjamin'i bağrımıza bastık. gözlüklerine hasta olduk.

    - sayidi taklit ederek evdeki ütüyü tamir ettik.

    - fazla yeme hurley gibi olursun eleştirilerini yerinde bulduk. gece yarısı dürümü kestik.

    - "lost ne lan?" sorusunu "ada var. uçak düşüyor. böyle süper bişey." seklinde cevapladık.
    "ee ne var yani bunda. sıkıcı bence." diyenlere karşı sakin tavrımızı koruduk.

    - locke usulü çeyizlik 36 parça bıçak takımı aldık.

    - arkadaşlara chinzuşii diye hitap ettik. yadırgandık.

    - 108 dakikada bir kod girilen bilgisayara reset atsak süre sıfırlanır mı acaba? diye düşündük.

    hepsini kabullendik ama bize o adanın suya atılmış bozuk para misali ortadan kaybolmasını açıklayacajsın j.j. ` :j j abrams` bunu hakediyoruz.

    --- spoiler ---

  • ''allah'a hamdolsun ki bu salgın günlerinde kongremiz lebaleb dolu. ''
    diyen birisinin yaptığı açıklamalardır.

  • eskiden böyle anlaşılmaz konuşup sonrasında zzt erenköy diyenleri akla getiren röportajdır. ingilizcen yetersiz olabilir ama kendi açığını kapatmak için karşındakine ne diye çamur atıyorsun.

  • hayatta en çok özendiğim adamlardandır kendisi.

    bu ekole bayılıyorum. bir şekilde büyük takıma gidiyorsun 5-10 yıl 3. kaleci veya müzmin yedek olarak gençliği yaşıyorsun. sana yılda en az 500 bin euro veriliyor ve sen sadece günü belli saatlerinde spor yapıyorsun, ülke ülke geziyorsun vs. bir de "yedekliği sorun etmiyor abi helal olsun uyumlu adam" falan deniliyor.

    kariyerinde akıllı davranırsan 3-5 milyon euro parayı cebe atarak 35 yaşında yaklaşık 15 milyon lira paran oluyor.

    dert yok, tasa yok, kimsenin senden beklentisi yok. üstüne bir de iyi kötü tanınıyorsun falan. ne güzel lan.

  • dunya kupalari seyir zevki ve renklilik olarak ikiye ayrilir: avrupa'da duzenlenen kupalar ve diger kitalarda duzenlenen kupalar. avrupa'da duzenlenen kupalar genelde avrupa sampiyonasina benzer bir havada gecmektedir ve avrupa takimlari tarafindan domine edilmektedir. diger kitalarda duzenlenen kupalarda gucler biraz daha dengelidir, sonuclar surprize daha aciktir ve cikis yapan takimlar daha cok goze carpar.

    ornegin trt'de canli olarak yayinlanan ilk dunya kupasi olan 1974 almanya dunya kupasina bakalim. kupa tamamen avrupa takimlari tarafindan domine edilmis. oyle ki kupadaki en buyuk mucadele dogu avrupa ile bati avrupa arasinda geciyor ve geri kalan takimlar adeta birer figuran. dogu avrupa'yi temsilen polonya, yugoslavya, sscb ve dogu almanya ustun performans gosterirken bati avrupa'yi temsilen almanya ve hollanda gibi takimlar one cikiyor. kupanin finali iki avrupa ulkesi (almanya-hollanda) arasinda oynanirken kupanin ucuncusu de bir baska avrupa temsilcisi (polonya) oluyor.

    grup maclarinda yugoslavya afrika sampiyonu zaire'yi 9-0'la gecip polonya kuzey amerika sampiyonu haiti'yi 7-0'la gecerken avrupa disindan kupaya katilan takimlarin kupada figuran olacagi cok belliydi. kupa cruyff ve beckenbauer gibi efsane oyunculara ev sahipligi yapsa da avrupa sampiyonasi havasinda gecmis.

    1978 dunya kupasi arjantin'de geciyor ve cok daha eglenceli bir renkli bir atmosfer hakim. peru hollanda'nin grubundan lider olarak cikarken tunus gruplardan cikmayi 1 puan farkla kaybediyor ve kupaya renk katan takimlardan biri oluyor. her ikisi de hucum futbolu oynayan arjantin ile hollanda arasinda oynanan yuksek tempolu ve bol gollu final maci tum zamanlarin en renkli final maclarindan biri olarak kabul ediliyor.

    bundan sonra gelen 1982 dunya kupasi yine avrupa'da geciyor ve yine avrupa takimlari domine ediyor. gruplardan cikan 12 takimin 10'u ve yari finaldeki 4 takimin tamami avrupa'dan geliyor. bir sonraki kupa meksika'da oynaniyor ve arjantin firtinasi esiyor. bu kupa tarihteki en renkli kupalardan biri olarak kabul ediliyor.

    kisaca avrupa'da duzenlenen kupalar hep avrupa sampiyonasi havasinda gecerken diger kitalarda gecen kupalar daha renkli ve eglenceli atmosferlere ev sahipligi yapmis.

    kisisel olarak izledigim dunya kupalari arasinda en zevklisi 1994'te abd'de duzenlenen kupaydi. sebeplerine gelince:

    1. dunya tarihinde ilk kez dunya kupasi futbol delisi olmayan, futbolla yatip kalkmayan bir ulkeye verilmisti. aslinda 1994 dunya kupasinin abd'ye verilmesi endustriyel futbol oncesi son surecin bitisiydi ve bu kupadan sonra tam anlamiyla endustriyel futbol donemi basladi diyebiliriz. 1994'ten once dunya kupasina ev sahipligi yapan takimlar meksika, italya, almanya gibi futbol ulkeleriyken bundan sonra japonya, kore, guney afrika, katar gibi ulkelere ev sahipligi verilmeye baslandi. abd 94 kopruden onceki son cikisti.

    2. hemen hemen her dunya kupasinda ev sahibi takimin kayirildigi ve hakemlerle desteklendigi soylenir. 1994 dunya kupasi abd gibi fazla iddiasi olmayan bir ulkeye verildigi icin sanki maclar tarafsiz sahada oynanmis gibi oldu. tribunleri ve atmosferi hicbir takim domine etmeyince de atmosferin oldukca renkli gecmesine sebep oldu.

    3. onceki dunya kupalarinda genelde final maclari 70-80 bin kisilik dev stadyumlarda oynanirken geri kalan maclar 30-40 bin kisilik ufak stadyumlarda oynaniyordu. 1994 dunya kupasinda kullanilan tum stadyumlar devasa boyuttaydi. 1994 dunya kupasi mac basina 75 bin seyirci ortalamasiyla oynandi ve oynanan 52 macta toplam 4 milyona yakin bilet satildi. gunumuzde dunya kupasi 64 mactan olussa bile bu rekora yaklasilabilen baska bir kupa yok.

    4. abd dunyanin dort bir yanindan gocmen ceken bir ulke oldugu icin hicbir macta tribunler bos kalmadi. ornegin new york'ta oynanan italya-irlanda macinda 35 bin italyan ve 35 bin irlandali taraftar vardi. dallas'ta oynanan almanya-kore macinda 30 bin alman, 30 bin koreli vardi. abd belki de dunya'nin hicbir yerinde olmayan gocmen cesitliligine sahip oldugu icin hangi ulke hangi ulkeyle oynarsa oynasin devasa boyutta stadyumlar hep tika basa doluyordu. bu da atmosferi pozitif yonde etkiledi.

    5. bu tamamen benim kisisel tercihim ama avrupalilar maclari izleyebilsin diye maclarin %90'i gunduz vakti oynandi. benim aklima dunya kupasi deyince gunes altinda oynanan gunduz maclari gelir. dunya kupasinda gece maclari bana hep garip gelmistir. nasil sampiyonlar ligi maclarinin gunduz oynanmasi egreti duruyorsa gece oynanan dunya kupasi maclari da oyle duruyor. en azindan bana oyle geliyor. 1994 dunya kupasi deyince akla hep gunesli havada oynanan maclar geliyor.

    6. 1994 dunya kupasi eski nesil yildizlarin bayragi yeni nesil yildizlara devrettigi kupa oldu. maradona, baresi, gullit, van basten gibi yildizlar yerlerini baggio, stoichkov, klinsmann, bergkamp gibi yeni efsanelere birakmisti ve sahneyi alan bu yildizlar eskileri hic aratmayacaklarini gostermislerdi.

    7. takimlar arasindaki guc farki hicbir kupada olmadigi kadar azdi ve gruplarda gorulen cekismeler inanilmaz boyuttaydi. ornegin a grubunda romanya kolombiya'yi yeniyor, isvicre bir sonraki macta romanya'yi yeniyor, kolombiya da isvicre'yi yeniyor. grubun lideriyle sonuncusu arasinda 3 puan fark var. d grubunda nijerya bulgaristan'i yeniyor, bulgaristan arjantin'i yeniyor ve arjantin nijerya'yi yeniyor. ilk 3 takimin tamami 6 puanda ve grubun lideri nijerya. tarihte ilk kez bir afrika takimi bir grubu lider tamamliyor. e grubu daha da karisik. irlanda italya'yi, italya norvec'i, norvec meksika'yi ve meksika irlanda'yi yeniyor. gruptaki 4 takimin da puani 4 ve averaji sifir. gruptan cikanlari atilan gol sayisi beliriyor. f grubunda belcika hollanda'yi, suudi arabistan belcika'yi, hollanda suudi arabistan'i yeniyor. uc takim da ayni puanda grubu bitiriyor. toplam 6 grubun 4'u kafa kafaya bitiyor.

    8. yasanan surprizler ve bu surprizlerin boyutu. tamam her dunya kupasinda surprizler oluyor ama 1994 dunya kupasinda bu bambaskaydi. atiyorum bir kupada guclu bir takimla gucsuz bir takim karsilasir, gucsuz takim mac boyunca defans yapar, guclu takim gol ustune gol kacirir, sonra gucsuz takim son dakikada kontradan golu bulup maci alir. cogu dunya kupasinda yasanan surprizler bu sekilde olmustur. 1994 dunya kupasinda surprizler bile cok farkliydi. ornegin hagi'li romanya arjantin'i cok ustun bir oyunla 3-2 yeniyor. bulgaristan almanya'yi geriden gelip 2-1 yeniyor. finale kadar gelen italya gruplardan averajla cikip nijerya ve ispanya'yi son dakika golleriyle geciyor. ikinci turdan itibaren tum maclar cekismeli gecti. ikinci tur, ceyrek final, yari final ve final maclarindan biri haric tamami 1-2 farkla bitmis (tek istisna: ispanya isvicre'yi 3-0 yenmis).

    9. tamam final macinin 0-0 bitmesi ve sonucu penaltilarin belirlemesi tartismaya acik ama bence bu 1998'in finalinden cok daha heyecanliydi. 1998 finalinde daha 20. dakikada maci fransa'nin aldigi belliydi cunku brezilya sahada ruh gibi geziyordu. 1994 finalinde maci kimin alacagi son saniyeye kadar belli degildi.

    10. dunyanin her bolgesinden bir takim gosterdigi performansla one cikmisti. asya'da suudi arabistan, afrika'da nijerya, kuzey amerika'dan abd, iskandinavlarda isvec, balkanlarda bulgaristan, dogu avrupa'dan romanya, guney amerika'da brezilya gosterdikleri ustun performansla bolge insanini heyecanlandirmisti. kupayi hicbir bolge tam anlamiyla domine edememisti.

    11. dunya kupalari tarihinde ilk kez 1994'te galibiyete 3 puan verildi, gole giden oyuncusu dusurmeye kirmizi kart verildi, pasif ofsayttaki futbolculara ofsayt verilmemeye baslandi ve bu kural degisiklikleri sayesinde hucum yapmak daha cazip hale gelirken hucum oyunculari daha kiymetli hale geldi. eskiden galibiyete 2, beraberlige 1 puan veriliyorken beraberlige yatan takim sayisi tabi ki daha fazlaydi.

    1994 dunya kupasindan akilda kalan oyuncular: klinsmann, bergkamp, romario, bebeto, r. baggio, stoichkov, hagi, romario, amokachi, valderrama, caminero, k.andersson, dahlin, batistuta, amuneke, raducioiu, ravelli, taffarel, pagluica, preudhomme ve niceleri.

    1994 dunya kupasinin hikayesini anlatan cok guzel bir belgesel: https://www.youtube.com/watch?v=ods5xfjhxig

    sahsi gorusum: 1994'ten sonra en cok zevk alarak izledigim kupa 2002'ydi ama bunda turkiye'nin kupada oynamasi da buyuk bir rol oynadi. yukarida bahsettigim gibi kupa avrupa disinda oynandigi icin avrupa disindaki ulkeler de iyi performans gosterdi. bana kalsa dunya kupasini hic avrupa kitasinda oynatmam. zaten fifa da giderek kupayi daha farkli ulkelere vermeye basladi. 2026'da kupa yine abd'de duzenlenecekmis ama bu kez kanada ve meksika da ortak olacakmis.

    eskilerin soyledigine gore 1970-90 arasindaki donemin en zevkli kupasi 1978'mis. sonra da 1970 ve 1986 geliyormus. bu kupalarin ucu de amerika kitasindaydi. bak yine ayni yere geldik.

  • üniversitedeyim. ramazan ayı, bir yandan sınavlara girip çıkıyorum bir yandan oruç tutuyorum. zorlanıyorum ama kış zaten, günler kısa öyle geçip gidiyor. bir gün herkesin dersi var ben evde tek başıma oruç açıcam. eve giderken bir ekmek aldım, zaten o kadar param var.

    evde ne var ne yok bilmiyorum çünkü sınavlar var yoğunuz. eve girdim buzdolabında bir tabak zeytin buldum. bir tepsi aldım ekmeği koydum yanına da bir tabak zeytin, ezanı bekliyorum. bir yandan da kendimi avutuyorum, en azından zeytin var diye.

    oturduğumuz apartman öğrenci olduğumuz için bizden pek de hoşlanmayan insanlarla dolu bir yer. hatta ev sahibimiz bile arada gelir odaları kontrol ederdi çaktırmadan. neyse tam oturuyorum, kapı çaldı. bir teyze geldi, daha önce hiç görmedim girip çıkarken tanımıyorum o yüzden. elinde bir tepsi "öğrencisiniz evladım yemeğiniz denk gelmemiştir belki" dedi, çekti gitti. elimde tepsi kalakaldım. ne açlık kaldı ne oruç. oturdum, bir yandan yedim bir yandan ağladım.

    iyi insanlar var, hala varlar. inandıkları, ırkları, hayatları ne olursa, nasıl olursa olsun, varlar. inşallah biz de seneler sonra bir gün tebessümle hatırlayacak insanlar bırakmışızdır arkamızda.

  • ege denizi balıklarındır.
    bu nasıl bir laf ?
    sen ne güzel adamsın ya!
    biz de ucubelerle uğraşıyoruz. şansımıza tüküreyim.

  • olay hiçte sandığınız gibi aldatma olayı değil.
    tam bir şebeke meselesi. urfa'da yaşanmış bir olay ve organize bir dolandırıcılık durumu. bu şekilde basılan adam korkutuluyor. "para vermezsen videoyu abime atarım" diye korkutulan adamdan yüklü miktarlarda para alınıyor. kadın da işin içinde yani.

  • -dişi üreme sistemini yazınız.
    +dişi üreme sistemini.

    edit: doğrudur, yaptım. sonra hocaya gidip 10 puanımı da istedim. çünkü cevap oldukça doğruydu. "siiieeoarghh" gibi bişe dedi ama sanırım kabul etmedi.