hesabın var mı? giriş yap

  • gümbür gümbür çalan savaş tamtamlarına rağmen ukrayna'dan çıkarmayı akıl edemeyen antonov airlines yetkilileri ve rusya sayesinde ziyan olmuş tombul kuştur. halen ne kadar hasar aldığı, tamir edilip edilemeyeceği hakkında net bilgi yoktur.

    1980'lerin başında sovyetler birliği, amerika uzay programına karşılık vermek için buran uzay programını başlattı. yeni buran uzay mekiği ve onu taşıyacak olan energia süper roketinin günümüz kazakistan'ında bulunan ve en yakın limandan binlerce kilometre uzaklıktaki baykonur uzay üssü'ne taşınması gerekiyordu ve mevcut altyapı ile bu devasa boyutlu uzay araçlarını taşımak mümkün değildi.

    sovyetler birliği yetkilileri, devasa karayolları hatta büyütülmüş demir yolu ağı da dahil her türlü ulaşım modelini düşündüler ancak bu seçenekler gerçekçi görülmediği için tek yolun hava yolu ile taşımak olduğu anlaşıldı. mevcut hiçbir sovyetler uçağının bu kargoyu taşıyacak kapasitesi ise bulunmuyordu.

    o dönem yeni üretilen mi-26 helikopterleri 26 tona kadar ağırlıkları taşıyabiliyordu ancak demo ağırlık ile yapılan deneme uçuşu sırasında yükün sarkaç gibi sallandığı ve uçuş güvenliğini tehlikeye soktuğu görüldü.

    sovyet mühendisleri bu değerli ve devasa kargoyu, ilk kez 1982 yılında uçan antonov an-124 ile taşımayı düşündüler. ancak kiev'deki antonov tasarım bürosunda yapılan çalışmalar, buran mekiğinin yarı monte edilmiş halinin bile, uçuş için hayati önemi olan dikey dengeleyiciler etrafındaki hava akışını olumsuz etkileyeceğini gösterdi. bunu önlemek için ruslan mekiğinin zaten devasa olan gövdesine yedi metrelik bir ek yapılması önerildi ancak bunun da yeterli olmayacağı görüldü. antonov an-124

    an-124'ü güçlenme planları çıkmaza girerken, moskova, daha büyük bir uçak konusunu düşünmeye başladı. bu devasa uçak an-124'ün steroid kullanmış bir benzeri olacaktı.

    an-225, adından da anlaşılacağı gibi 225 tona kadar iç kargo taşıyabilecekti. tam yüklü buran uzay aracı ise 100 tondan biraz daha ağırdı ve an-225'in sırtında yolculuk edecekti.

    antonov tasarım bürosundaki mühendisler, uzay araçları için havadan fırlatma rampası görevi görecek gerakl (herakles) adlı bir uçağın tasarımı üzerinde de çalıştılar ancak bu çalışmalar asla tasarım aşamasına geçirilmedi.

    an-225 sovyetlerin bulduğu en iyi çözümdü ancak gelişimi buran ve energia'nın gelişiminden yavaş ilerledi. bu nedenle mühendisler, geçici bir çözüm aramaya koyuldular ve eski bir myasishchev vm-t atlant bombardıman uçağını görevi gerçekleştirecek bir kargo uçağı olarak revize ettiler. vm-t atlant ve ruslan uzay mekiği

    antonov firması, 1985 yılında an-225'i geliştirmeleri için sovyet savunma bakanlığı'ndan resmi bir emir aldı. projeden petr balabuev, uçağın geliştirilmesinden ise anatoly vovnyanko sorumluydu.

    uçağın üretimi sırasında radikal değişiklikler yapılması gerekti. uçağın kanatları, iki yerine üç motor barındıracak şekilde geliştirildi, uçağa daha fazla yapısal güç sağlamak için aft kargo kapısı kaldırıldı, iniş takımı 10 adetten 14 adete çıkarıldı. üç sıra tekerleğin dönebileceği şekilde yeniden tasarlanarak, uçağın pist üzerinde manevra yapabilmesine olanak sağlandı. (airbus a380 aft kargo kapısı: görsel)

    uçağın üretim aşamasından video

    uçuş sırasında dengenin sağlanması için ruslan'ın orijinal gövdesinin ön kısmı uzatıldı. ancak an-225'in devasa çift dengeleyicisinin ağırlığını telafi etmek için arka kısmı 1 metre kısaltıldı.

    vovnyanko, an-225'in kargo taşırken daha iyi denge sağlamak ve daha sonra maks olarak anılan 9a-10485 mini mekiğin fırlatılmasını mümkün kılacak boşluğu sağlamak için çift kuyruğa ihtiyacı olduğuna inanıyordu. an-225'in, projenin ilk aşamalarından itibaren gelecekte uzay araçları için uçan bir fırlatma rampası olacağı hayal ediliyordu ancak bu gerçekleşmedi.

    an-225 programının tamamlanması için sadece iki yıl süre tanındı ancak proje bu sürenin iki katından daha uzun sürede tamamlandı. tam yük ile 640 tona ulaşan uçak için uygun bir hangar bulunmuyordu. uçağın son montajı için montaj hangarına çapraz olarak yerleştirilmesi gerekiyordu. ana bileşenlerin saklanabileceği bir depo alanı bulunmadığı için tüm bileşenlerin doğru zamanda, doğru montaj sahasına teslimi gerekiyordu.

    30 kasım 1988'de yapılan resmi tanıtımında hangardan çıkarılması için, hangara çapraz olarak yerleştirilen uçağın döndürülmesi gerekiyordu, bunu sağlamak için zemini yağlamak zorunda kaldılar.

    tanıtımı sırasında an-225, ukraynaca'da "rüya" anlamına gelen "mriya" olarak vaftiz eildi. ilk kez bir sovyet uçağı, sovyet toplumunun mihail gorbaçov önderliğinde liberalleşmesini yansıtan, ukraynaca bir isim almış oldu. gorbaçov ve eşi raisa bizzat uçağı görmeye geldiler.

    21 aralık 1988 antonov an-225 mriya'nın ilk uçuşu: görsel

    21 aralık 1988'de test pilotu aleksandr galunenko, mriya'yı ilk kez kiev yakınlarındaki hostomel havaalanı'ndan (antonov uluslararası havalimanı) kaldırdı. galunenko'ya göre, an-225, erken test uçuşları sırasında 110 kadar dünya rekoru kırdı.

    tüm bu çabaya rağmen an-225 görevi için çok geç kaldı. buran uzay mekiği son uçuşunu mriya'nın gökyüzüne kavuşmasından bir ay kadar önce yaptı. giderek nakit sıkıntısı çeken sovyet ordusu oldukça pahalı olan energia-buran projesine olan ilgisini kaybetti.

    ancak an-225, tasarlanma amacını 13 mayıs 1989'da gerçekleştirmeyi başardı. baykonur uzay üssü'ne geldi ve sırtında buran ile test sürüşünü tamamladı. daha sonra sovyet uzay mekiğini paris air show'a taşıdı. bu ihtişamlı görüntüye tanık olan fuar katılımcıları bunun buran uzay programının sonu ve an-225'in uzun sürecek emekliliğinin başlangıcı olduğunu bilmiyorlardı.

    görsel - görsel - görsel

    1991'de sscb dağılıp, sovyet sonrası havacılık endüstrisi hayatta kalmak için mücadele ederken, an-225 için çeşitli egzotik ve tuhaf kullanım önerileri yapıldı.

    mriya'nın özel yatak odaları, alışveriş merkezi ve bir kumarhane içeren üç katlı bir yolcu uçağına dönüştürme fikri ortaya atıldı.

    bir diğer fikir ise mriya ve peşinden üretilmesi planlanan an-325'in yeni nesil uzay araçları için uçan bir fırlatma rampası olarak kullanılması yönündeydi.

    en fantastik fikir ise, an-225'in çift gövdeli, 18 motorlu bir varyanta dönüştürülmesiydi ancak bu fikirler çizim tahtasından ötesini göremedi. görsel

    ilk uçuşundan üç yıl sonra an-225, çernobil faciası kurbanlarına insani yardım toplamak için abd'ye ilk ziyaretini yaptı. uçuş, potansiyel olarak ölümcül teknik problemlerle karşılaştı ve hızla yere indirildi. sonrasında ise parçaları için adeta yağmalandı.

    ancak bu, sovyet "rüya"sının sonu değildi. antonov tasarım bürosu yüzyılın başında an-225'i tekrar toparladı ve dünyanın en büyük kargolarını taşıyan kargo uçağı olarak faaliyete başladı. tasarımından 31 yıl sonra bile havacılık rekoru kırmaya devam etti. şirket ayrıca, iskeleti toz tutmakta olan ikinci an-225'in üretiminin tamamlanacağını duyursa da bu konuda henüz bir adım atılmadı.

    belki sürmekte olan savaşın sonucunda bombalanan ilk an-225 tamir edilir, hangarda bekleyen ikincisi de tamamlanır ve savaşın ardından bir sembol olarak gökyüzünde uçmaya devam eder... görsel

    kaynak: popularmechanics

    edit: maalesef kurtarılamayacak şekilde hasar almış gibi gözüküyor. video

  • tartışmanın en güzel anında gözlerimi hafifçe kaçırarak "üz anneni üz" repliğiyle ortamda vicdan bombası patlatmayı hedefliyorum. sırf bunun için bile onlarca kilo alıp doğurabilirim.

  • --- spoiler ---

    04.01.2010 tarihli bölümde ali'nin ezdiğini sandığı hamam böceği, ramiz dayı'nın çürümüş mutfak dolabından çıkarıp adam ettiği hamam böceği olabilir. önümüzdeki bölümde çıkar kokusu.

    --- spoiler ---

  • mezarlarin ayak ucunda bulunan kucuk suluklar da buna bir ornektir. ruhlarin susadiklari zaman kalkip oradan su icmeleri inancina dayanir. muslumanlikla birlikte, "sevaptir, kuslar su icer" şemaline burunse de kokunun eski inanislardan geldigi soylenmektedir.

  • (bkz: five point palm exploding heart technique)

    mecburen iki defa sokak kavgasına karıştım. birincide 10 kişiye 3 kişiydik. delikanlılık yaptım bir araba dayak yedim. tam 3 gün yataktan kalkamadım. ikincide daha tecrübeliydim. ceketimi kafama çekip cenin pozisyonunda yere yattım. yine bir araba dayak yedim ama en azından yüzüm sağlamdı. eğer benzer bir olay 3. kez başıma gelirse bu kadar tecrübeden sonra ayaklarım kıçıma vura vura kaçarım. en etkili savaş sanatı hızlı koşmaktır.

  • kaygılı bağlanma stiline sahipseniz;
    *birinden ayrılmak size çok acı verir. bu nedenle içinizde bir ses size "ne olursa olsun yeter ki gitmesin" der.
    *kendi yetenek ve özelliklerinizi küçümseyerek onunkileri abartmaya eğilimlisinizdir.
    ilişkide vericisinizdir.
    *onunla iletişimde olmadığınız her an onu düşünürsünüz, başka konulara odaklanmakta zorlanırsınız.
    *onunla iletişime girdiğinizde kaygı hissiniz kaybolur.
    *hayatınızdaki kişinin aşk için son şansınız olduğuna inanırsınız
    *sizi rahatsız eden davranışları konusunda "değişebilir" diye düşünmeye eğilimlisinizdir.
    *partnerinizle sorun yaşadığınızda yoksunluk belirtileri gösterirsiniz (yemek yiyemez, uyku uyuyamaz, mantıklı düşünemez duruma gelirsiniz)
    *yakınlık ve samimiyet istersiniz.
    *ilişkideki yerinizi açıkça bilmek ve partnerinizin sadakatinden emin olmak istersiniz.
    *çoğunlukla tepkisel davranırsınız.
    *fiziksel yakınlık istersiniz.
    *partnerinizin bir başkasıyla ilgilenmesi veya ilgilenecek olması sizi kaygılandırır.
    *bir partnere hızla bağlanma eğiliminiz vardır.
    *bir çatışma anında meselenin gerekçelerini konuşmak yerine düşünmeden sonradan pişman olacağınız şeyler söyleme ve yapma eğiliminiz vardır.
    *partneriniz size soğuk ve uzak davranırsa bir şeyleri yanlış yaptığınızdan endişe duyarsınız.

  • apartmanin karsisindaki mac yaptiginiz o "koooskoca" cim alan kucucuk kalmistir. bakkala gonderildiginizde gozunuzde bile buyuyen o yol aslinda sayili adimdir ama siz ufaciktiniz ya cok uzakti o zamanlar. yeni cocuklarin cigliklari var simdi bahcede icinizde bir kiskanclik olur, bizimdi lan orasi dersiniz, biz orda agactan agaca ip gerer ustune attigimiz sofra bezlerinden cadir yapardik. s.ktirin gidin lan ordan diyesiniz gelir. zar zor tirmandiginiz bahce duvarina basamak muamelesi yaparsiniz, gulersiniz. o duvara oturup bir sigara yakarsiniz. gozunuden bir kac damla duser "cocuktuk, coktuk, buyuduk hic olduk." dersiniz.

  • izmir depremi sonrası manavkuyu mahallesi 275/b sokaktaki karagül apartmanında yaşayan bir kişi depremde binası yıkıldığı için digitürk üyeliğini iptal etmek istiyor.

    cayma bedeli olarak 483 tl ve dekoderi geri veremedigi için dekoder parası isteniyor digiturk tarafından. gel de yıkılan binada sen bul kendi dekoderını digiturk bu ne aymazlık ne iş bilmezliktir.

    görsel

    rezalet gibi rezalettir pes!

    edit1: olay medyada da yer almıştır , destek için teşekkürler haber linki