ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uzatılmadığında kendiliğinden fesih olan evlilik
30 mart 2021 tüsiad'ın endişelenmesi
-
berat'ı hunharca alkışlayıp gevrek kahkahalar atarken bugünleri düşünmeyenlerin hezeyanıdır.
batın gidin de kurtulalım hepinizden.
yaran baba sözleri
-
kürtaj ve sezaryen tartışmaları üzerine;
''ulan herkes uzaya çıkıyor, biz daha anamızdan nasıl çıkacağız onu tartışıyoruz.''
marketler kırtasiye malzemesi satmasın
-
rekabet iyidir, satsınlar. çeşit olsun, ürünün fiyatı belli olsun. kredi kartına ekstra komisyon da kesmezler hem. bir de vergisini öderler devlete. ayrıca personel istihdam ederler.
polise çığlık atan hocanın suçsuz olması
-
polis video çekiyorsa sende sakin bir biçimde konuştuğun bölümleri kayda alsaydın. o şekilde çığlık atan biri delidir. açıklamaya inanmadım. haksız olduğu polislere ben hocayım, akademisyenim diye atarlanmasından belli. polise meslek belirtmek ne demek onu bir açıklasın. kanunlar ve kurallar önünde herkes eşit. haksızlığa uğradığını düşünüyorsan kırık ehliyetinle beraber avukata gideceksin dava açılacak cezan iptal olacak. (haklıysan)
dana gibi böğür sonra böyle oldu da ondan şöyle yaptım. ben oradan geçiyor olsam polisin kadına bir şey yaptığını düşünürdüm. polis görüntü alarak doğrusunu yapmış. polislere body cam takılması gerekir. böylece kim haklı kim haksız ortaya çıkar.
emniyet video alan kişi hakkında soruşturma başlatmışsa bu bir skandaldır. kadın çirkefin teki. yarın polis beni elle taciz etti diyebilecek kadar dengesiz hareketleri var. polis videoya alıp kendini ve ekip arkadaşlarını güvence altına almıştır. yine görüntülerden anlaşıldığı üzere 2 ekip arabası olay yerine gelmek zorunda kalmış. kadın neler yaptı daha belli değil.
cihan araçman
-
ne intel ik ne de kapitalizmin bu oyunda suçu yok.
psikopat yıllarca ailesinden ve arkadaşlarından kendisini saklayabildiyse yılda bir kez görüştüğü ik dan tabii ki saklar.
iyi okullarda okumak, çok para kazanmak, aileden sevgi görmek psikopatlığı geçirmiyor, belki fakir ve eğitimsiz bir insana göre daha iyi sakladığı için farkedilmeden yaşamasına yol açıyor ama kesinlikle yok etmiyor.
öte yandan intel, samsung, unilever gibi şriketlerin şahısların psikopatça tavırlarını başarıya giden yol olarak görüp destekledikleri de bir gerçek.
uzun yıllar samsung , unileverin belli markaları, mastercard vs bakan ajanslarda çalıştım. müşterilerimin ortak özelliği kendilerinde diğer insanları rahatsız etme hakkı olduğunu sanmalarıydı.
kaba olmak, başkalarını kırmak, olmayacak bir işi zorlamak, mesai saatleri dışında taciz edercesine aramak onlar için “utana sıkala” yapılan eylemler değildi, aksine başarı göstergesiydi.
yani 23.45 de revizyon için aramak “adanmışlık”, 1 iş parasına 3 iş çıkartmak için karşı şirketi tehdit etmek “iyi pazarlık” , ekibindeki bir insana kafayı takıp onu insanların önünde rezil edercesine sürekli yermek “liderlik”.
hal böyle olunca ahlaksızca hırsı insanlar başarılı oluyor, makul insanlar ise alt kademelerde yer alıyor çünkü adamın / kadının patronu çıkıp “evet haklısın gülsu çalışması çok zor ve problemli ama sayesinde 2 liralık işi 1 liraya ve 5 hafta yerine 4 haftada bitirdik o yüzden şirketimiz için değerli bir “asset” “ diyebiliyor. yani ahlaksızlık, tehdit, kabalık şirket çıkarını sağladığı sürece ödüllendiriliyor, böyle olmayanlar “vasat” olarak kalıyor...
cihan açarmana geri dönersek.
hırslı ama vasat.
kimse alınmasın 1999 yılında bilgi üniversitesine girmek dünyanın en kolay şeyiydi, öss den barajı geçmeniz bile yeterli oluyordu neredeyse (açıkçası bizim okulda bilgi 2003-2004 yıllarına kadar öss de istediğini kazanamayanların gittiği okul olarak kaldı.) o nedenle 1999 yılında bilgiyi kazanmış birisine akıllı diyemeyeceğim, ortaokul-lise eğitimini yazmadığına göre vasat bir okuldan. robert, alman vs olsa onu da büyük harflerle yazardı mutlaka.
mutluluğu bile “türkiyede en mutlu ilk 10 aile arasında girerdik” diyerek sıralandıran manevi derinlikten yoksun bir babanın verdiği hırsla yaşamış. düşünsenize mutluluğunuzu bile sıralandırmanız gereken bir ortamda büyüyorsunuz...
balıkesir havalimanına 18 ayda hiç uçak inmemesi
-
ilginç bir haber.
havacılık işine biz çok hatalı bakıyoruz. şimdi bir yere havalimanı yapmak oraya bir anda uçakların yığılması, yolcunun "oh be 10 saatlik yolu 2 saatte geldik, süper" demesi değil. havaalanı yapımı işin yapılması gereken sadece bir noktası.
bu tip küçük şehir pistlerinin verimli bir işletme haline getirebilmek için işletme maliyeti çok düşük olan pervaneli/turboprop uçakların bol bol inip kalkmasını sağlamalısınız. ama şirket ama kişisel uçaklar olsun sektörü ekonomik ve bürokratik anlamda geliştirip insanları bu tip uçakları kullanmaya teşvik ederseniz burası gibi ufak havaalanları işlerlik kazanır. ancak bizde "ya hacı açalım havaalanı, sonra thy buraya gelsin gitsin." derseniz o iş olmaz, elinizde atıl yatırımlar kalır.
ne yazık ki ülkemiz kesinlikle bu tip yatırımlara uygun değil. ekonomik durumu zaten pas geçiyorum. işin bürokrasi tarafı kesinlikle havacılığın bu yönde gelişmesine engel. hadi buyrun alın bir filo atr, cessna ya da piper ve atıyorum eskişehir-istanbul ya da sivas-ankara pırpır seferi yapayım deyin. çıldırırsınız bürokratik engellerden. ticari tarafı geçtim sadece uçaklara meraklı ve biraz da parası olan birinin uçak alıp işletmesi ve bu uçağı kişisel ulaşım amaçlı kullanması bile yığınla bürokrasi ve masraf gerektiriyor ki kimse kolay kolay yanaş(a)mıyor buna.
ticari düşündünüz ve gerekli izinleri alabildiniz diyelim bu sefer de bizim insanımız kullanmaz. çünkü eskişehir-istanbul arası uçakla 1 saat sürer ama saatlerce kıçının dümdüz olmasına, kaba saba muavinlere, hurda otobüslere katlanıp uçak fiyatının 3'te birini verdim diye kar beller. borajet bunu denedi sonra binenler buraya geldiler yazdılar neymiş gargar pervane sesi varmış da bir su bile vermemişler de falan filan!...
evet ... havacılık bir kültür diye boşuna yazmıyorum neredeyse her havacılık konulu entry'lerimde. bu kültürü yerleştirecek olanlar işi sadece "havalimanı inşaatı yap - thy sefer koy" ekseninde değerlendirirse neticede elimizde atıl projeler kalır.
edit: ufak tefek düzenlemeler.
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
-
benim için en unutulmaz olan ve hala günlük hayatta kullandığım, almanya yenilince bizim de yenilmiş sayılmamız
türkiye'de güzel kızların çok az olmasının sebebi
-
türkiye'de yakışıklı erkekler çok az olduğu içindir.
ne sandınız? baba-ana güzel ve yakışıklı olsun ki çocuk da öyle olsun.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: ateistler cuma namazı kılar mı
1. hıııı???
3. bunu da budistler açıklasın boş durmasın ibneler
beşiktaş
-
taraftarının yarısı scout olan kulübüm. diğer yarısı ise pro lisanslı teknik direktör elbette.
grip aşısı
-
grip aşısıyla ilgili yazdıklarım üzerine özelden şu eleştiri geldi:
"içerisinde aliminyum, formaldehit ve thimerosal var. düzenli aşılama yapıldığında sinir sistemine az miktarda da olsa zararı var."
halbuki grip aşılarının hiçbirinde aluminyum yok: http://www.cdc.gov/…endices/b/excipient-table-2.pdf
formaldehit var (virüsleri deaktive etmek için kullanılıyormuş). ama formaldehit her gün yediğimiz meyve ve sebzelerde var ve aşıdakinden yüzlerce kat fazla miktarlarda mevcut: http://www.cfs.gov.hk/…ew_fa/files/formaldehyde.pdf
thimerosal çoğunda var (koruyucu madde olarak kullanılıyor). üzerinde çalışmalar yapılmış. bir zararı yok. https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/15342856 çocuklar üzerindeki kümülatif etkileri de araştırılmış. sorun yok. http://onlinelibrary.wiley.com/…risa.12124/abstract hakkında "cıvaya dönüşüp zehirliyor" hurafesi var o da hatalı bilgi. metil cıva değil, etil cıva'ya dönüşüyormuş. etil cıva büyük moleküllü olduğundan kan beyin bariyerini geçemeyip vücuttan atılıp gidiyormuş. dünya sağlık örgütü de aynısını diyor: http://www.who.int/…hiomersal/statement_jul2006/en/
okurken grip aşısı hakkında bazı bilmediğim gerçekleri de öğrendim:
- hamilelerin grip aşısı olmasında sakınca yokmuş: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23635613 hatta grip aşısı doğan çocuklarda bipolar riskini azaltıyormuş: http://archpsyc.jamanetwork.com/…?articleid=1686037 bebekteki akut solunum enfeksiyonlarını engelleyebiliyormuş: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/23856786 düşük riskini azaltıyormuş: http://www.nejm.org/doi/full/10.1056/nejmoa1207210 diğer doğum komplikasyonu risklerini azaltıyormuş: http://ajph.aphapublications.org/…journalcode=ajph&
- bağışıklık sistemini zayıflatmıyor, tam tersine güçlendiriyormuş. bağışıklık sistemi için bir prova gibi olduğundan.
bunları da kapsayan ve genel olarak tüm bu hurafeleri çürüten aldığım kaynak: https://gizmodo.com/…ng-all-the-flu-vacc-1455630807
kerimcan durmaz'ın erkek olmaya karar vermesi
-
şimdi de biz kabul etmiyoruz amk.