hesabın var mı? giriş yap

  • ikametgahı istanbul olan herkese ''ulaşım vergisi'' eklenerek yapılabilecek bir şeydir. belki de istanbul'un nüfusunu azaltacak olan çözüm bu olabilir. ya da en azından insanlar ''nasılsa parasını veriyorum'' mantığı ile toplu taşıma kullanmaya başlar ve böylece daha kaliteli ve efektif bir toplu taşımamız olur.

    düzenleme: sürekli olarak "herkes ikametini başka yerde gösterir" mesajları alıyorum. öncelikle, basit bir hesap yapalım. iett'nin 2015 faaliyet raporunda (google) 2015 toplam gider 1.355.000.000 tl civarında. bunu 15 milyona böldüğümüz zaman, kişi başı senelik 90 tl gibi bir meblağ çıkıyor. mevcut sistemden daha iyisini talep ettiğimiz için yıllık 100 tl'lik bir vergi pek çok sorunu çözer. ayda 10 tl'den ucuza geliyor.

    ben ve benim gibi toplu taşıma kullanan insanlar, bu rakamları zaten ödüyor. ama asıl amaç, toplu taşıma kullanmayan insanları sisteme çekmek olduğu için; bu yöntem bence insanları toplu taşıma kullanmaya itebilir. talep arttığı için daha yaygın, daha optimize ve daha kaliteli bir toplu taşıma sahibi olabiliriz. bu durumdan herkes kazanır.

    denetim mevzusuna gelince, küçük bir resmi işlem için bile ikametgah gerekmesi olayını geçiyorum; elektrik, su, doğalgaz, kredi kartı faturaları ile denetim kolaylıkla yapılabilir.

  • tanım olarak batığımızda günümüzde; bireysel markaları temsil eden basit, ikonik görüntüler şeklinde bir cümle kurarsak garip kaçmaz.örnek kendim olarak çizimle ilgilendiğimden bu tanıma uyan birçok görsel çizmişimdir.

    günümüzde her nereye bakarsak bu tarz işleri yani logo tanımı görmekteyiz bir şeyin ismini bilmemize gerek yok ufak bir resim bize bütün bilmemiz gereken her şeyi anlatmakta.görsel

    bu konunun tarihçesine inersek bu simge ve çizimlerin ne kadar önemli olduğunu
    görebiliriz. insanlar yüzlerce, hatta binlerce yıldır amblem ve imza işaretleri kullanarak kendilerini tanımlayıp farklılaştırılıyor bu önermenin örneklerini belki eski mağara resimlerine koyabiliriz. belkide bu resimlerin amacı iyi bir avcı veya iz sürücü olduğunu ya da iyi bir kabile reisi olduğunu gösteren işaretlerdir.

    fakat gerçek logo diyebileceğimiz işaretler veya bildiğimiz logoların tarihi eski aile armalarına, hiyerogliflere ve sembolizme kadar uzanır. ama bildiğimiz yani logo tanımına uygun olan ve bu kategoriye soktuğumuz ilk görselleri ms 1300 civarında , mağazalar ve barlar için kullandıklarını biliyoruz.

    logonun nasıl geliştiği sorusuna şöyle bir yanıt verebiliriz; o tarihlerde yaşayan insanlar arasında okuma, yazmanın oranı yerlerde sürünmekteydi ve insanlar hanedanlık armalarına toplumsal anlam ve statü atama işlevi verdiler . bu sayede belirli bir renk ve şekil kümesi belirli bir soylu aileyi temsil eder. bu görüntü seti benzersiz bir arma oluşturmak için birleştirildi.

    orijinal amaç biraz farklı olsa da - savaş sırasında dost ve düşman ordusunu tanımlamak için kullanılırdı. bu sayede tasarım öğeleri anlam kazanmış bulundu ve insanların favori markalarını tanımlamalarına yardımcı oldu.

    ingiltere'de 1389'da, ingiltere kralı ıı. richard bir yasa koydu*yasaya göre bira yapan birahanelerin bira yaptıklarına dahi bir tabela asmaları mecburi kılınmıştı aksi halde yaptıkları biraya el konulacaktı. bu durum ingiltere'de işletmelerin işaretlerine hanedan tarzı görüntüler ekleyerek kendilerini farklılaştırmasına yol açtı. yeşil ejder gibi görüntülerin oluşmasına neden oldu. ve bu görüntüler isimlere döndü ve kullanıcıların en sevdikleri bira üreticilerine marka sadakati duygusu geliştirmelerine sebep oldu.

    kağıdın keşfinden ve yaygınlaşmasından sonra johannes gutenberg, 1440 yılında matbaayı icat etti, bu etki logoyu da bir ileri seviye taşıdı.basılı malzemelerin üretiminin çok daha yaygın hale gelmesini sağladı ve modern logo tasarımının çıkışına ön ayak oldu. sonrasında 15. yüzyılın sonlarına doğru, çeşitli matbaacılar eserlerini tanımlamak için logolar kullanıyorlardı. baskı ile daha fazla basılı eser geliyor. 1600'lerin ortalarında düzenli tirajlı ilk basılı gazeteyi gördük. bu durum reklam sektörü ve sanayileşmeyi arkasında arkasında getirdi.böyle bir getiri sanatı da bu kulvara davet etti ayrıca ekonominin insanlar üzerindeki arttı yani bir orta sınıf oluştu ve ilk kez toplumun üst kademelerinde olmayan insanların harcanabilir paraları vardı. bu iki durumda eklenince reklam sektörü parladı 123

    sonuçta firmalar doğal olarak farklılaşmaya itilmiş oldu ve görsel etkini insanlar içinde son derece etkili olduğunu gördüler ve kendi tarzlarını betimleyen simgeler, harfler, renkler ve yazılar kullanmaya başladılar. bu gün dünyadaki çoğu şey logolarla temsil ediliyor.