hesabın var mı? giriş yap

  • tır durdu ya la... tır durdu... uzun araç durdu.
    durabiliyorlar demek ki. türkiye'de göremiyoruz ama duruyor demek ki.

  • çok saygı duyduğum bir kişiydi. çok üzüldüm. müslüm gürses'i dinleyip tüylerim diken diken olduğunda, içimden ali tekintüre ve burhan bayar'a da saygı duyardım. yeteneğini ve müzik piyasasının son dönemdeki halini son röportajında şu sözlerle dile getirilmişti;

    "insanlar birtakım şeyleri zor elde ederse onun kıymeti olur. şimdi her şey elinizin altında. insanlar işin kolayına kaçıyorlar; arayış yok, ruh zenginliği yok… yani ‘sevgiyi’ anlatırken artık o derinliği yaşamıyor insanlar. şimdi şarkı sözü yazanlarda işin kolayına kaçıyor. kendileri ruhlarından bir şeyler katacaklarına, bizlerin yaptığı şarkıların sağından solundan alıyorlar. bu kolaycılıkla iyi şarkı çıkar mı? ancak günlük dinlersin, oynarsın. şimdikiler hep oyun havası, ritim ya da dans müziği… bu durumun etkilerini 20 sene sonra göreceğiz; kültür boşluğu olacak. yaklaşık 10 senedir geleceğe taşınacak bir tane şarkı bulamazsınız.

    artık duygu dünyası da değişti. bazı şeyler çok kolay elde edilir hale geldi. kolay elde edilen şeylerin kıymeti olmaz. bundan sonra kolay kolay ne bizim gibi yazanlar gelir ne de öyle okuyanlar… çünkü o zamanın, o ortamın içinde yoğrulmuş insanlardık biz. bugün bilgisayarla, internetle yoğrulan insanın duygusundan fazla bir şey bekleyemezsin."
    toprağı bol olsun, geride kalanlarına sabır dilerim.

  • hızlı ve öfkeli 5/fast five adli film ve filmde oynayan vin diesel uzerine cevirdikleri muhabbet:

    cenk: bugun hizli ve ofkeli 5/rio soygunu adli filmden biraz bahsetmek istiyorum.
    erdem: cenk bey hizli ve ofkeli'nin sonuncusu ta$ ve sopalarla cekilecek demi$tiniz. dogru mu?
    cenk: dogrudur, bunu ba$ka $eyler icin de soylemi$tim.
    erdem: peki diesel dostumuz oynuyor mu filmde?
    cenk: dizel dostumuz var biraz hesapli olsun diye kendisini oynatmi$lar.
    erdem: hic bu filme uygun biri degil. dizelden o kadar surat hayatta cikmaz.
    cenk: ama devamli yari$iyorlar ya butun film boyunca. kim bilir kac depo gitmi$tir.
    erdem: dizel olduguna gore o ofkeli olan. hizli olan oburu. benzinli.
    cenk: benzinli olan hizli. bu da "beni geciyor devamli geciyor, ben yoku$ bile cikamiyorum." diye sinirleniyor. 5. filmin butun hikayesi bu.

    beynimi tokatlayan ikili. diyalogu dinledigimden beri pambik gibiyim amk.

  • basit hesapla karşıyakalı oluyor bu kişi ;

    kars : 36
    izmir : 35

    (36+35) / 2 = 35.5

    ve karşıyakamızın 103. yılı *

  • çünkü nasıl açılacağımı bilmiyorum.

    çünkü ağzım laf yapmıyor, en kötü kusurlara sahip de olsan sözlükte de piç olarak bilinen kesim laf lafı açıp, kızı bağlarken ben noktalama işaretine dikkat etmeye kasıp, kızı gerim gerim geren şeyler yazıyorum.

    çünkü onu eğlendiremeyebilirim, sosyal olarak kısıtlı geçmişim var ve öyle ne zaman nereye gidilir, nerede ne yapılır bilemem.

    çünkü başkası kızın orasına burasına rahat dokunabilirken belim elim titrer, gidemem yanına. korkarım ne olursa olsun.

    çünkü başkası hızlı davranırken ben doğru zamanı beklerim ve o zaman gelmeden o kızı kaybederim.