hesabın var mı? giriş yap

  • başlık: otobüsle eve giderken daha önce

    "yapmadığım bişey yaptım ve sessiz bi şekilde osurdum. ortama yayılan kokunun farkındaydım ama kimse benim yaptığımı bilmiyordu. kulaklıklarımı taktım ve çevreyi süzdüm. yüzü ekşiyen kızlar, suçu birbirine atan liseliler, eşarbıyla ağzını kapatan teyzeler...
    bir anda popüler olmuştu osuruğum ve ıkınarak bi tane daha çıkardım. cam açanlar, daha çok rüzgar gelsin diye gaza basan şoför, nefesini tutmaktan mosmor olmuş bi kaç amca...
    en sonunda bu zevki katlamak istedim ve allaaaaahhhhh nidalarıyla koltuğa sıçtım." (yarim altin)

    -------------------------------

    evet piçler yine sandalyeden düşürdünüz.

  • --- 6x1 için jon'la ilgili spoiler ---

    yok jon artık öldü, yok jon yaşadı, falan filan zibilyon tane teori üretildi. dikkatli izleyiciler mutlaka farketmiştir ama gelin hep beraber son kez aşalım şunları:

    1- melisandre'nin gerçek hali yaşlı kadın değil saçmalamayın. melisandre hepimizin beğendiği asimetrik de olsa diri göğüslü, taş vücutlu gencecik bir ablamızdır.

    2- kolye kendisini sürekli genç göstermesini sağlayan bir büyü değil, büyü ve zehirlerden onu koruyan bir koruyucudur. 2x1'de üstatların en tontiği cressen'i kaybettiğimiz zehirli şarap sempozyumunda zehri içtiğinde kolyenin parlamasının sebebi şarabın zehrini absorbe edip "bende kanka raad ol" şeklinde selektör yapmasıdır.

    titelheld ekledi, banyo neyim yaparken de çıkarıyor kolyeyi.

    (sözlükçe sanırım melisandre'nin sıkı takipçisiyiz :)

    3- jon öldüğünde, ateşler içinde kıştepesinde savaşırken gördüğü jon'u geri getirmek için bir bedel ödemesi gerektiğini bildiği için hüzünlenmiştir.

    4- jon'u geri getirmek için ödeyeceği bedeli bildiği için de perişandır.

    5- buz ve ateşin şarkısını geri getirmek için ödeyeceği bedel de buradadır.

    6- kolyeyi çıkarmış, iksiri içmiş, bedelini ödemiştir.

    lütfen jon dönecek mi, melisandre aslında yaşlı mıymış gibi teorilerinize biraz ara verip dinlenin. sevgiler, davos.

    sorular üzerine benim teorim editi:
    evet jon uyanacak, gece nöbetçileri kapıyı zorlayıp tam içeri girecekken kılıçlar çekildiği anda gözlerini açacak ve bölüm bitecek. sonraki bölümde ise tormund ve şürekası da gelince kan dökülmeden iş çözülecek. jon görevinden azad olacak, aliser thorne ve lord kumandan'ı bıçaklayan hainler cezalandırılacak, hayatta bir amacı kalmayan aklı başında tek insan olan davos yeni lord kumandan olacak, jon ise tormund ve ordusu ile winterfell'i almaya gidecek.

    --- 6x1 için jon'la ilgili spoiler ---

  • zamanında ronaldinho ile, messi ile muhatap olmuş, şampiyonlar ligi'ni filan kazanmış olan kendisini sivas'ta kavga ayırırken izleyeceğimi söyleseler "umut sarıkaya yazısı mı lan bu?" derdim. değilmiş.

  • fenerbahçe'nin tek yarıda 18'de 17 yaptığı bir ligde 82 puan almasına rağmen tek gol farkla şampiyonluğu kaçırmış takımın teknik diretörüdür.
    bir önceki sene şampiyonla arasında 18 puan olan takımı ertesi sene potaya sokup, son maçın son dakikasına kadar mücadele etmesini sağlayan teknik direktördür.
    ligin en az mağlup olan takımının teknik direktörüdür.
    ligin en az gol yiyen takımının teknik direktörüdür.
    ligin en iyi kalecilerini takıma kazandıran teknik direktördür.
    bundan bir şey olmaz denilen burak yılmaz'ın küllerinden doğmasını sağlayan teknik direktördür.
    dünya kupasında milli takımı üçüncü yapan teknik direktördür.

    ve siz hâla bu adamdan teknik direktör olmaz diyorsanız afedersiniz ama siz bir traktörsünüz.

  • öyle tırt biriydim ki, mezuniyet töreninde kepim kaybolmasın diye havaya atmadım. bi de havaya atıp tutmuş gibi yavşak tavırlar sergiledim.

  • lise zamanı annenin odanın kapısını dışardan kilitleyip odanı süpürene kadar açmam demesi üstüne laptopı hoparlöre bağlayıp internetten süpürge sesi açmak.

  • şu hayatta cevabını en çok merak ettiğim şeylerden biri de bu. diğeri de kitapların önsözünün birileri tarafından okunup okunmadığı. ben, kitabın sahibinin de, editörün de, yayıncının da okumadığını düşünüyorum.

    peki neden övgü bekliyor çayı şekersiz içenler. ne yapmamızı istiyorlar. madalya mı takalım, ayağa kalkıp alkışlayalım mı, torpil mi patlatalım, kızkaçıran mı yakalım, çatapat mı gömelim ne yapalım istiyorlar. böyle bir vakur duruşlar, poz kesmeler, takdir beklemeler falan. gerçekten çok sinir bozucu. hayır 2 tane küp şeker harcamadık diye memleket mi kalkındı. peki benim şeker pancarı üreten köylüm ne yapacak, nasıl geçimini sağlayacak. üç beş tane entel mutlu olacak diye köylümüzü yedirmeyiz arkadaş. şekerli çay içmiyorsanız gidin dağda yaşayın.

  • sevgili damla, burçlar,fallar ile kafayı bozmuş, üretmeyen, sadece tüketmek isteyen, elinden instagram düşmeyen, tek derdi makyaj ve kıyafet olan, kısa yoldan koca bularak zengin olmak isteyen, kültürsüz milyonlarca insan senin vasatlığını takip ediyor. çünkü hiç bir şey yapmadan kısa yoldan bomboş bir yaşama yönlendiriyorsun insanları.. gençlik için çok ama çok kötü bir örneksin..
    profilini, yazdıklarını inceledim de; bomboşsun.. 2 cümleyi bir araya getiremiyorsun, argo konuşuyorsun, imla kurallarını bile bilmiyorsun..
    bu ülkenin okuyan, üreten, araştıran, entelektüel kesiminin umurunda bile değilsin. seni tanıyoruz çünkü maalesef karşımıza çıkıyorsun..
    vasatsın ve bu ülkede vasatlık para ediyor.. bunun keyfini çıkarıyorsun..
    sorum şu ; bazen aynanın karşısına geçip, vay be bu vasatlığıma, kültürsüzlüğüme rağmen milyonlarca insan beni nasıl takip ediyor? diye kendine sorup sen de geldiğin noktaya şaşırıyor musun?