hesabın var mı? giriş yap

  • okunabilmesi için türkçeye çevirebilecek birilerine ihtiyaç duyulan başlıklardan birisi. çünkü bilinen hiç bir dile benzemiyor.

    ekleme: başlığı açana hitaben:
    ne diyorsun! çıldıran bana geliyor. siler misin diye bekliyorum, silmedin de. durup dururken debeye sokacaksın bizi de. ne ayaksın ablacım/abicim sen?

  • 23 temmuz 1999'da nasa'nın sts-93 göreviyle fırlatılmış bir uydu olan chandra x-ışınları gözlemevi'ndeki chandra teleskopu kullanılarak toplanan verilerle derlenen ve zengin bir arşivi bünyesinde barındıran dijital sistemin adı (the chandra data archive) . soluk kesici

    dilerseniz okumanıza piyano perim chopin ya da kendi senfonisi eşlik edebilir uzayın...

    ek bilgi: uydunun adı, daha sonra nötron yıldızlarına dönüşen beyaz cüceler için mass limitini belirlemesiyle tanınan hint kökenli abd'li fizikçi subrahmanyan chandrasekhar'ı çağrıştırarak, anısını yaşatmak için verildi. aynı zamanda "chandra" sanskritçe "ay" veya "parlayan" demektir.

    1. westurlund 2: yaklaşık 1-2 milyon yaşında, dünyadan 20 bin ışık yılı uzaklıkta konuşlanmış genç yıldız kümesi. hubble space telescope tarafından görüntülenen yeşil ve mavi ışıklar, yıldızların şekillendiği kalın bulutları göstermekte. buna karşılık mor hafif sis de, chandra teleskopu ile yakalanan bir görüntü. enfes.

    2. 3c31: 240 milyon ışık yılı uzaklıktaki 3c31 (mavi) galaksiden gelen x ışınları, astronomların galaksinin ısı-basınç ve yoğunluğunu araştırmasına olanak sağlamaktadır ve radyo dalgalarının güçlü bir yayıcısı olarak bilinmektedir. chandra verisi, aynı zamanda ngc 383 olarak adlandırılan ve balıklar takımyıldızı yönünde yaklaşık olarak 230 milyon ışık yılı uzaklıkta bulunan merceksi bir radyo gökada'nın kenarındaki jet blast durumunu da göstermektedir. burada, chandra x-ışığı görseli, hubble'ın görünen ışık verisiyle (sarı) harmanlanmış haldedir.

    3. psr j 1509-5850: ilk olarak 1967 yılında keşfedilen pulsarlarla ilgili olarak, astronomlar artık günümüzde binden fazla bu tarz uzay cisimleri hakkında bilgi sahibidir. psr j1509-5850 adındaki uzay cismi, dünyadan 12 bin ışık yılı uzaklığında konuşlanmıştır ve görselde de merkezde parlak, beyaz bir nokta olarak yer almaktadır. ürettiği upuzun x ışığının -ki tersi yönünde de bir dışa taşma vardır- yayılımı fotoğrafta da fark edilmektedir. chandra tarafından yakalanmış (mavi) x-ışınları ile radyo yayılımları (pembe) tüm alanı kaplamış.

    4. abell 665: iç içe geçmiş ve son derece güçlü, büyük şok dalgaları açığa çıkarabilen bir galaksi kümesi içinde yer alan ursa major'un yıldızı olan sistem. chandra'nın saptadığı (mavi) x-ışınları sıcak gaza işaret etmektedir. şok dalgası ise fotoğrafta merkeze yakın; geniş, beyaz alanda yer almaktadır.

    5. rx j0603.3+4214: şekli şemali nedeniyle, ''diş fırçası/toothbrush'' nickname'ini alan galaksi topluluğu. (bkz: pareidolia).

    6. ctb 37a: astronomların ifadesine göre yaklaşık her 50 yılda bir, samanyolu galaksisi'nde bir süpernova patlaması gerçekleşmektedir. ctb 37a uzay cisimciği de, dünyadan 20 bin ışık yılı ötede, samanyolu galaksisi'nde yer alan bir süpernova kalıntısıdır. fotoğraf; (mavi) x-ışınları ve (pembe) radyo dalgalarının, (oranj) kızılötesi ışınları içinde yer alan toz ve gaz bulutlarına doğru genişlediğini göstermektedir.

    nasa'nın alabama, huntsville'de bulunan ''marshall uzay uçuş merkezi'' chandra programını yürütmekte ve cambridge, massachusetts'de bulunan ''the smithsonian astrofizik gözlemevi'', chandra'nın bilim ve uçuş operasyonlarını kontrol etmektedir.

    kaynak

  • (bkz: #155451204)

    ben satıcıya bütün detayları sordum ev alırken. duvarı, camları, tesisatı, temeli...sordum ama adamın dediklerinden hiçbir şey anlamayacağımı bilerek sordum. bir umut belki bir şey bildiğimi sanır da beni kazıklamaz diye. anlattılar da anlattılar, doğal olarak ben hiçbir şey anlamadım. debe entrisindeki teknik terimleri anlamadığım gibi.
    hayır, araştırsan da öğrenemiyorsun. bir internet sitesinde başka bir şey diyor, diğer sitede başka bir şey. standardı bulmak samanlıkta iğne aramak gibi.

    alıcıyı kazıklamak o kadar kolay ki. bir müteahhit, inşaatında yazarın dediklerini yapmadığı halde ben sorduğumda yapmış gibi anlatsa ben gerçekten yapıp yapmadığını nereden bileceğim? "arada argon gazlı double cam" kullandım dese, falanca izolasyon malzemesi kullandım dese bunu doğrulamak için yapabileceğim hiçbir şey yok ki. projeyi alıp baksam ondan da anlamayacağım.

    satıcı ahlaklı olacak, satıcı. alıcı bilemez. keşke cümlenin burasına bir virgül atıp "bilmesi de gerekmez" de diyebilsem. ama bu ülkede bunu diyemiyorum. kazıklanmamak için her bok hakkında bir miktar bilgimizin olması şart gibi bir şey.

    en basitinden, lastikçiye gidiyorum; "fren balataları bitmiş, teker oluk derinliği bilmem kaç olmuş, değişmesi lazım" diyor. ben şimdi balataların gerçekten bitip bitmediğini nereden bileceğim? tekerlerin değişim zamanın gelip gelmediğini nasıl anlayacağım? lastikçiye giden herkes tekerler, balatalar, jantlar hakkında araştırma yaparak mı gitmeli?

    yazar güzel demiş ama, ahlaksız bir müteahhidin bir alıcıyı kandırması kadar kolay bir şey yok. buna engel olması gereken de devlet.
    devlet, alıcı her halt hakkında bilgi sahibi olmak zorunda kalmasın diye var. standart belirleyecek, denetleyecek, uymayanlara ağır cezalar getirecek. toplumun azımsanmayacak bir kısmının ahlaki ve vicdani yetmezlik yaşadığı bir yerde en ufak detaylara bile standart getirecek. "yalıtımı şu malzemeyle yapacaksın, şu kadar kat izolasyon yapacaksın, boyanın şu özellikleri olacak, temel şöyle olmak zorunda... her aşamasını gelip denetleyeceğim" diyecek.

    devlet bunları demediği için de alıcılar müteahhitlerin insafına kalıyor işte. benimki boş istek biliyorum. bırak evi, daha araba piyasası kara borsacıların elinde. arabaların ikinci elinin, sıfır fiyatını geçtiği ülkede kurduğum hayallere bak benim de.

  • gençler bir avukatla görüşüp şahsa dava açsınlar. uğraşsın biraz. hakaret var, halkı galeyana getirme var, kişinin özgürlüğüne müdahale var. avukat arkadaşlarımız bir ton detay görmüşlerdir. lütfen yardımcı olun çocuklara :)

    kıskançlıktan çatlamış birinin repliği.

    edit: tck 125 diye msjlar gelmiş.

  • lan bu audi kupasina kim istedi katilmayi. bize skoda kupasi falan olsaydi soyle sparta prag, legia varsova falan.

  • kıpçaklarla peçeneklerin çok yakışıklı olması. çok düşündüm ders kitaplarına girecek kadar nasıl bir yakışıklılıktı bu acaba diye. sarı saçlı ve renkli gözlü oldukları da devamında gelir.

  • bir kamu kurumunda çalışıyorum ve memurların yarısı değil en az yüzde doksan beşinin kovulması taraftarıyım. çünkü gerçekten yatıyorlar.