hesabın var mı? giriş yap

  • elbette en uzun kosuysa ortadunya'da devrim, o, onun en guzel yuz metresini kostu.

    bilimum gereksiz youtuber ve rapci icin binlerce entry girilmisken, duvarlari yikmak icin yaradana siginip kendini feda eden bu kahramanlar kahramani, isimsiz sehit uruk hai kardesimizin eksi sozlukte bir basliginin bile olmamasi ayibina artik daha fazla dayanamiyorum. mazlumlarin ofkesi, ezilen halklarin cigligi, azim, zafer ve inancin ete kemige burunmus hali olan, kimsenin adini bile bilmedigi bu koca yurekli uruk hai'nin, elinde tuttugu devrim mesalesiyle yoldaslarinin arasindan siyrilip gelerek, dehsete kapilmis cakma kahraman ve isbirlikci halk dusmanlarinin saskin bakislari altinda, fasizmin tetikcilerine, oklarina ve mizraklarina ragmen, gericiligin bogrune adeta bir yildirim gibi saplanmistir. herkes merak ediyor," o yikilmaz denen surlari, sauron'un iradesinin bile yikamadigi duvarlari, nasil oldu da boyle sadece bir mesaleyle tuzla buz ettin be cocuk?" diye soruyor. bilmezler ki o duvarlari yerlebir eden patlama, ezilen orklarin, asagilanan uruk hailerin, magaralara surgun edilmis balroglarin ve soyu kirilmis ejderhalarin devrimci ofkesinin ta kendisiydi; o duvar, duvariniz viz gelirdi ona viz.

    ne zaman hatirlasam tuylerim urperir, gozlerim dolar, yumraklarimi sikar uzaklara bakarim. ilk o firladi kalabaligin ortasindan. en hizlisiydi hepsinin arasinda. aciyorsam sana anam avradim olsun. ama ask olsun sana cocuk. ask olsun aglattin hepimizi...

    duzenin cennetinde yerin yok suphesiz. hicbir zaman orada burada heykellerini de goremeyecegiz. adini anan bile olmayacak belki. fakat senin yerin en kutsal mabette, yani ezilenlerin kalplerinin derinliklerinde olacaktir.

  • reisten önce yiyeceklerimizi ağaç kovuğunda muhafaza ettiğimiz için beni ikna etmiş açıklamadır, oyum reise

  • before sunset - jesse & celine.

    ruh ikizinle 9 senedir görüşmüyorsun ve onunla zaman geçirebilmen için sadece birkaç saatin var. böyle şeyleri seviyorum işte. zaten bu filmde garip bir hüzün vardı ne sunrise kadar masalsı ne de midnight kadar gerçekçi, tam ayarında.

  • calışma hayatında,savaş endustrisinde,eğitim ve belkide insanın el becerisi ,hızlı düşünme ve verimlilik gerektiren tüm işlerinde bu robotları gördükçe olacakları düşünmenin felaket tellallığı değil doğal seçilime doğru gittiği aşıkar durum.
    insan,iş ve yaşamın bazı alanlarından robotlar ve teknoloji vasıtasi ile uzaklaştıkça önümüzde çağa ayak uyduramamış,yaşam ihtiyaçlarını karşılamak zorunda olduğu için tamah etmek zorunda kaldığı vasıfsızlaştırılmış tonla iş kolunda hayatıni sürdürmeye çalışan bir yığîn olacak.
    ne insan gururu,ne törpülenmiş egolar ne de belli iş koluna sıkıştırılmış insanlar ..hepsinin doğal sonucu ekonomi,nüfus,doğal kaynaklar,ihtiyaçlar ve teknolojin varlığı ile kalabalık ve işe yaramaz bir kitlenin tüketici varlığı.
    uzayda yaşam aramak ,alternatif kaynaklar bulmak idealist adımlar olsa da sanırım insanoğlu binlerce yıldır yaptığı gibi en kestirme yoldan gidecek ve daha teknolojik aletlerle birbirini daha hızlı yok edip hayatta kalanlarla uzun yıllar bu evrende yaşamaya çalışacak.