ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
köln oyuncusuna aksiyon kamerası yerleştirilmesi
-
bu teknolojinin maçlarda paket ücretlendirmeleri de yapılır. şöyle ki maçı;
ibrahimoviç gözünden izle: 50 dolar
messi gözünden izle: 100 dolar
taylan antalyalı gözünden izle: ücretsiz
ömer bayram gözünden izle: dünya göz hastanesi ücretsiz muayene.
şeklinde.
teog'un kaldırılması lazım
-
imam hatiplerin basarisizligini baska turlu gizleyemezdik.
ygs de kaldirilmali...
6 ekim 2016 türkiye ukrayna maçı
-
şu emre mordan topu tekte alırım diyerek kayan ukraynalı futbolcu kim? emre topu bir sola çekti, herifçioğlu o kaymanın şiddetiyle kameranın kadrajından çıktı, bizim eve geldi. oturduk çay, sigara muhabbet ediyoruz.
debe editi: bir gün her nefs debe'yi tadacaktır.
charles townshend
-
"ben şimdiye kadar on beş hükümdar ve cumhurbaşkanı ile özel ve resmi konuşmalar yaptım. bu geceki kadar ezildiğimi hatırlamıyorum. mustafa kemal'de büyük bir ruh kudretinin esrarı var." sözlerinin sahibi esir general.
-1922-
1 milyar dolar için kardeşi öldürmek
-
arkadaş yarın gelsin, padişah olarak başlasın.
ssg
-
2011'in mayis'i.. tib'den eksi sozluk'u kapatma emri cikiyor. ortalik biraz karisik. her kafadan bir ses.
olay butonu hep yesil.
4 mayis 2011 - #23338165
5 mayis 2011 - #23363517
7 mayis 2011 - #23395635
8 mayis 2011 - #23407952
bu entry'deki birkac cumleye dikkat:
''...daha kalabalık bir internet kullanıcı grubuyla katılmak. bu yüzden hepinizin (evet sen dahil) orada olması lazım...''
ssg'nin burada bahsettigi kisiler sen, ben, antik'i bugunu kullanmayanlar falan. (evet sen dahil)
9 mayis 2011 - #23416679
11 mayis 2011 - #23447436 (bizden oneri bekleniyor. hani su an hicbir talebi ve onerisi siklenmeyen bizlerden)
12 mayis 2011 - #23465436
12 mayis 2011 - #23468031
12 mayis 2011 - #23468497
13 mayis 2011 - #23485966
sonrasinda dusunen hayvanin onde gideni de bir seyler yazip kafamizi utulemis. ben ozellikle ssg'nin olaganustu cabasini gostermek istedim.
***
konu, eksi sozluk'un kapanmasi olunca, sozluk yazarlari can ciger kuzu sarmasi. onerileri dikkate alinan onemli kisiler ve olay butonu surekli yaniyor. aciklama ustune aciklama yapilabiliyor.
konu, o pek kiymetli yazarlarin basit talepleri olunca, olay butonu hic yanmiyor. taleplerin karsilanmasini geciyorum... karsilanmasa da olur. ancak, o gun o yuruyus'te ssg'yi yalniz birakmayan yazarlara, ssg bugun tek cumlelik bir aciklama yapmaktan dahi kaciniyor.
bakalim... devran donuyor nasil olsa...
sunu ek yapalim: ssg ile ilgili yazilan her entry'den sonra devreye giren ''adam sozlugun sahibi'' refleksine eyvallah. evet, ssg sozlugun sahibi, dusuneni, tasarlayicisi ve sairesi. ancak biz de(yazarlar) kendi sozumuzun sahibiyiz. biz de iki lakirdi edelim arada musadenizle.
validebağ korusu
-
mahalle halkının itirazına rağmen, cami yapmak için polisler eşliğinde dozerler sokulan koru.
cami+polis+iş makinası kombosu türkiye'yi özetliyor aslında.
öldüren 1 nisan şakası
canlı yayında kazayla evini yakan japon
-
tam anlamıyla oksijen israfı. bir kibritle bir binayı yakmayı başarabilmiş bir mal.
ateşin üstüne kağıt, karton falan atıp söndürmeye çalışıyor bi de. adam o kadar salak ki koca japonya'nın iq seviyesini tek başına 2-3 puan aşağı çekiyordur rahat.
doktor hasta diyalogları
-
az önce oldu:
- amca bu ilacı niye kullanıyosun?
- benim değil ki o ilaç... haa... benim benim... unutkanlık için.
ilaç yazdırmak için gelenlerden bu kadar inandırıcısını görmemiştim.
sofar sounds istanbul
-
sayesinde pek çok alternatif grubu keşfetmemi sağlamış harika organizasyon.
bir an böyle bir organizasyonu bizim apartmanda düşündüm de ,apartmanın mevlit topluluğu kapıda iki polisle birlikte bitivermiş şekilde, ürperdim.
esnerken kulakların tıkanması
-
esnerken kulakların tıkanmasının nedeni östaki borusudur. bu kanal (tüp), orta kulağınızı boğazınızın arkasına bağlar ve normalde kapalıdır. ancak esnerken, yutkunduğunuzda veya belirli hareketler yaptığınızda bu kanal kısa süreliğine açılır ve kulak zarlarınızın her iki tarafındaki basıncı eşitler.
östaki borusu tam olarak veya yeterince hızlı açılmazsa orta kulak ile çevre arasında basınç farkı oluşabilir. bu basınç dengesizliği, kulakta tıkanıklık veya dolgunluk hissine neden olur. ayrıca kulak zarının geçici olarak içe veya dışa doğru şişmesine neden olarak kulak tıkanıklığı hissine de yol açabilir.
esneme, kulak tıkanıklığını tetikleyebilecek birkaç eylemden sadece biridir. yutma, sakız çiğneme veya uçakta uçma gibi basınç değişikliklerini içeren diğer faaliyetler de benzer kulak duyumlarına yol açabilir.
ekşi sözlük
-
11 yıl olmuş burada yazmaya başlayalı. birçok insanla tanıştım, çok yazdım, çok okudum ve en önemlisi çok şey öğrendim.
bence öğrendiğim en önemli şey özetle şu: "el sikini görmeyen kendindekini keser sapı zannedermiş."
bir konuda çok heyecanlandığımda, o konuyu bir tek kendim bildiğimi ya da en iyi bildiğimi sandığımda ekşi sözlük'e bakıp boyumun ölçüsünü aldım. benim bilmediklerimi bilen, bildiğimin farklı yönlerini bilen ya da konuyu hiç anlamadığımı hissettiren o kadar çok entry gördüm ki. rahatladım artık, keser sapımı çıkarıp çıkarıp göstermiyorum.
bu rahatlığa da alıştım üstelik. biri saçma sapan bir şeyler yazdığında, nasılsa daha çok bilen, daha doğrusunu bilen, bunu daha düzgün anlatan birinin gelip düzelteceğinden, uyaracağından, doğrusunu yazacağından (ya da belki çoktan yazdığından) o kadar eminim ki, sallamadan geçiyorum. bu da güzel bir şey.
gel gör ki bu günlük hayatıma da yansıdı. bu aralar kafamı yoran bu. yeni insanlarla, hele de ekşi sözlük dışından insanlarla diyaloga girmekte zorlanabiliyorum bazen.
misal biri heyecanla bir şey anlatmaya başlıyor. bi şey öğrenmiş, bi şey fark etmiş ve çok emin ortamdakilerin bilmediğinden. hani bakıyorsun, troll de değil. bütün içtenliğiyle anlatıyor. uzun metrajlı çaylak entrisi gibi. bitmiyor da. konuşuyor, konuşuyor, sonra birileri katılıyor, konuşuyorlar, konuşuyorlar... kimse gelip gazlarını da almıyor. o aslında öyle değil ya da onun bu boyutu da var diyen kimse çıkmıyor. alışmışım ya, bekliyorum ben de. sonra dinlemeyi de bırakıyorum.
yaşın ilerlemesinden kaynaklanabileceğini de düşünüyorum bazen, ama yok. o bahsettiğim ortamlardaki insanlar da aynı yaşta. eee?
üstüne bir konuda bir şey anlatma heyecanıyla dolduğumda, bunu hemen buraya yazıp rahatladığım gerçeği de var. fıldır fıldır dolanmıyorum, kimi yakalasam da kime anlatsam diye. ben burada anlatıyorum. anlattığım birinin ilgisini çekerse okuyor, çok ilgisini çekerse mesaj atıyor da üstüne konuşuyoruz. hiç ilgisini çekmeyen bakmadan geçiyor. sırf bir şeyi anlatmak için yanıp tutuşuyorum diye kimsenin zamanını almıyorum, kimseyi bıktırmıyorum... ama gel gör ki artık kimseye de bir şey anlatmıyorum.
bir sonuca vararak bu entriyi bitirmeyi çok isterdim. ama açıkçası ben de sonucu bilmiyorum.
e onu yapamadıysam başka türlü bitireyim: bunca zamanda farklı birçok konuda keser saplarını buraya koymuş ve gazımı almış herkese teşekkür ederim.