hesabın var mı? giriş yap

  • işte bu nedenledir ki eğitilmemiş, bağnaz ve din ticaretinin gelişkin olduğu toplumlarda en tehlikeli yönetim biçimi de demokrasidir.

  • (#159541943)

    “ben durduk yere insana saldıran köpek görmedim.”

    fıkra bu kadar arkadaşlar. böyle ruh hastaları ile mücadele ediyoruz işte.

    tabi profil resmine bakıyorsun. cins köpek besliyor büyük ihtimal. arada da cebine üç beş mama koyup, sokaktaki köpeklere verir. kendini çok merhametli falan sanıp gönlünü rahat tutar.

  • kolombiya'nin guneybatisinda, ekvador sinirina yakin (yaklasik 4 saat) sehri. bir donem uyusturucu kartellerinin (bkz: cali karteli) hukum surdugu kentte guvenlik hala biraz problemli. donemin uyusturucu mafyasi en az pablo escobar ve medellin karteli kadar buyuk ve tehlikeliymis (hatta daha beter oldugunu soyleyenler var). yeni yapilan site seklindeki bolgelerde guvenlik kameralari gormek mumkun. hatta bir kac defa elektrikli tellere denk gelmistim ama yirmi yil oncesine gore guvenlik konusunda epey mesafe katedildigini soylediler. dukkanlarda iceri cogu zaman iceri giremiyorsunuz, dis kapi demir mazgallarla kaplanmis ve adeta hapishaneden alis-veris yapiyormuscasina dukkan sahibini cagirip siparisi veriyorsunuz. fakat daha once de belirttigim gibi belaya bulasmak biraz size bagli. cok fazla endise edecek bir durum yok; goruntu sizi aldatmasin.

    kolombiya genel olarak ucuz bir ulke ama cali daha bir ucuz. tarihi kolonyal sehrin kurulu oldugu centro historico'da oldukca guzel mahallelerde uygun fiyata hosteller bulabilirsiniz. hatta yer yer ozel oda tutsaniz bile fiyat 12 ila 20 dolar arasinda oynuyor. dormitorio dedikleri cok kisilik odalarda kalirsaniz 7 ila 10 dolar.

    centro historico adindan da anlasilacagi gibi sehrin tarihi merkezi. burada cerro de las tres cruces (uc hac tepesi)'ne timanabilirsiniz. tamamen bedava ve sizin ayaklariniza kalmis mesele. butun sehri yukaridan seyretme imkanini bulacaksiniz. tirmanis yaklasik bir saat suruyor (sizin temponuza bagli), inis ise yarim saat ila kirkbes dakika. kolombiya genel olarak and daglari'na kurulu yuksek bir ulke olsa da cali sehri deniz seviyesine yakin oldugu icin oldukca sicak bir sehir. o yuzden tepeye tirmanirken sececeginiz saat dilimi onemli. ogle saatlerinde denemeye kalkarsaniz epey meydan okuyucu bir girisim diyebilirim**. yaniniza cok yuk almayin ve yeteri kadar su alin ki susuzluk (dehidrasyon) vucudunuzu vurmasin. tepede bir cok polis gorev yapiyor guvenlik nedeni ile; endise edilecek bir durum yok.

    yine bir baska tepede brezilya'daki kadar buyuk ve gorkemli olmasa da bir hz. isa heykeli var. cristo rey (hukum suren isa/yonetici isa) adli tepe sehirden biraz uzakta (15-20 km kadar), otobusle gidilebilir. ben taksi tutup gitmistim ve gidis gelis 15 dolar civarinda bir odeme yaptim. tarihi bir kilisenin avlusundaki heykel sehre bakiyor. oldukca guzel manzaralar yakalamaniz mumkun. ugramadan gecmeyin derim.

    tarihi merkezde ufak bir tepecigin uzerine kurulmus olan iglesia de san antonio yine tarihi bir oneme sahip, ugramadan gecmemek lazim. ayrica insanlar sosyallesmek icin buraya geldikleri icin arkadas edinmek icin de harika bir yer. manzara cok guzel oldugu gibi etrafta bir cok bar ve gece klubu var. etrafi gezdikten sonra ugrayabilirsiniz. eger centro historico'da kaliyorsaniz yuruyerek 5 ila 15 dakikada ulasabilirsiniz.

    belediyeye ait kultur merkezinde cesitli aktivitelere katilabilirsiniz. dans yarismalarindan, muzik dinletilerine, resim atolyelerinden turist merkezine cesitli aktiviteler mevcut. tursitlere ozel ilgi gosteriyorlar. cogu genc kolombiyalilar ingilizcelerini gelistirmek icin size yardimci olacaktir; zaten turk olmaniz yeterince sempatik kolombiyalilar icin, cekinmenize gerek yok. kultur merkezi belediyeye ait oldugu icin ucret talep edilmiyor. ayrica cali'de gezilecek yerleri iceren brosurler edinip, akliniza takilanlari sorabilirsiniz. yine centro historico'ya yakin.

    cali buyuk okyanus (pasifik okyanusu)'a yakin bir yerde, yaklasik olarak uc saatte ulasabilirsiniz. isterseniz plajlara inip denizin tadini cikarabilme imkaniniz var. ulke genel olarak daglik oldugu icin, plaja biraz dolambacli gidiyorsunuz, o yuzde biraz vakit aliyor, yoksa gercek mesafe o kadar uzun degil aslinda. buenaventura tarafinda plaja giderseniz, bir kac adaya gidip ziyaret etme imkaniniz olacaktir.

    kolombiyali kadinlar cok guzel itiraf etmeliyim. genelde gittigim yerlerde kadinlar hakkinda ozel olarak yorum yapmam ancak cali'de iken yukarida bahsettigim kultur merkezinde cali sehrinin guzellik yarismasina denk geldim. kazara oldu aslinda. soyle ki; kultur merkezinde dolasirken, ust katlara cikmak icin izin istedim, 'tabii ki' dediler. en ust kata cikinca buyuk bir salona denk geldim ve iceride mayolu kizlar vardi. ne oldugunu anlamak icin biraz daha sokulunca juri heyetini de gordum. bir anlik saskinliktan sonra isaret diliyle 'girebilir miyim?' diye sordum. hemen yer gosterdiler. kolombiya'nin demografik yapisini da gosterir bicimde siyahiden tutun sarisina kadar her tondan aday vardi. ailelerin oldugu bolumde yarismayi bir saat takip ettim ama epey uzayacak gibi gorundugu icin daha fazla uzatmadan ayrildim (esmer bir hanimefendi vardi ve benim favorimdi ama sonuc ne oldu bilmiyorum). ayrilirken bir iki adayla konustum ve basarilar dileyip ayrildim.

    cali'de trafik isiklari yayalara gore dizayn edilmemis oldugu icin biraz dikkatli olun derim. bir iki defa ne yapacagimi bilemedigim icin ezilme tehlikesi atlattim. trafik isiklari sadece araclara dur/kalk yapiyor, yayalar da araclar durdugu zaman geciyorlar ama bu kadar basit degil tabii. butun yonlerde akan trafigi kontrol etmeniz lazim. ilk basta biraz zorlaniyorsunuz ama ikinci gun uyum saglarsiniz. ustu acik kamyonetler dolmus hatlarinda servis yapiyorlar ve epey ucuz ama guvenli diyemem cunku kamyonetin arkasinda ayakta yolculuk yapiyorsunuz. denemek icin binilebilir. sicak gunlerde bir branda cekiyorlar, yaslilar icin iki tarafta oturaklar var. aracin arkasinda bir muavin ucretleri topluyor ve inecek oldugu zaman sofore haber veriyor. ayrica moto-taksiler de epey yaygin. oldukca alimli kadinlarin bir motorda surucuye sarilip yolculuk ettigini gordugunuzde, o kisinin kadinin erkek arkadasindan ziyade dolmus soforu olma ihtimali yuksek. ayrica taksiler epey ucuz. artik tercih size kalmis.

    gidiniz geziniz efem!..

    iyi yolculuklar...

  • 20 yaşındaki bali bağımlısı gençlerin nöbet kulelerinde mangal yaptığı bir ordu değildir.

  • esasında konu derin ve uzun fakat bu şablonlar günümüze yaklaştıkça çoğalmaya başladı. insanlar kendilerini bir karede hayal ediyor, bazen bunu gerçekleştiriyor ve mutlu oluyorlar.

    esasında günümüzde çoğumuz yaşlı ergenler gibi davranıyoruz. ergenlik biraz var olanı değil hayalindekini sevmek, mutluluk şablonları hayal edip, onları elde edemeyince mutsuzlaşmak ve o mutsuzluğu dışa vurmaktır.

    günümüzün en popüler mutluluk şablonlarını payşaılan fotoğraflarda, sosyal medyada, sohbetlerde sık sık duyabilir-görebilirsiniz.

    benim örnek vereceklerim;

    - en popüler, en klas cep telefonuna sahip olmak.

    - scirocco, jetta vs. tarzı bir arabaya sahip olmak.

    - haftasonları 50 çeşit gerekli gereksiz şeyin konulduğu serpme kahvaltılar.

    - 3000-5000 arası kazandıran yormayan, garantili iş.

    - evin ikea showroomlarındaki evlere benzemesi.

    - çocuk sahibi olmak, çocuğa cool doğum günü partileri, çocuğu küçük justin bieber ya da balerin gibi giydirmek. çocuğu adeta bir aksesuara çevirmek.

    - yazın bol foto çekilebilecek cool tatiller.

    - fotoğraflarda, videolarda cool çıkan sevgili veya eş.

    - evde dvd koleksiyonu, filtre kahve makinesi, tchibo'ya-the body shop'a-watsons'a sık sık uğramak.

    - sadece fotoğraf çekilip aman ne cool'uz diye çıkılan yurtdışı tatilleri.

    - yine fotoğraflarda cool çıkan, diğer hayvanlardan çok farklıymış gibi bahsedilen kedi veya köpek.

    - evde smart tv.

    - yapmacık gülüşler, kahkahalar.

    - yapmacık fasıllar, fasıl seviyormuş gibi davranma.

    - arabada dinlenen power fm.

    - bireysel emeklilik hayalleri.

    - saçını, başını trendy bir adamın ya da kadının saçına başına benzetmek, onun gibi giyinmek. bıyık modaysa bıyık, tek kaş trendiyse tek kaş.

    ve daha bir sürü şey...

    lan belki çoğuna göre bu şablonların %20'si bile mutlu olmaya yeterli. bazılarına göre ise bunlar bile yetmez. bizler ne kadar basma-kalıp tipler olduk lan. insan bazen sahiden hiçlik duygusunu yaşıyor ve 90'ları özlüyor.

    konvansiyonel medya, reklamlar, küreselleşme, teknolojideki gelişmeler ve özellikle sosyal medya bizleri ne kadar basma-kalıp tipler yaptı lan. çoğu kadının-adımın beynini yarsak beyninden bu mutluluk şablonları çıkar, başka da mutluluğa dair bir şey çıkmaz.

    neyse amk. sıkıldım ben biraz. saçmaladım.

  • bir gün türkiye'de iç savaş çıkarsa, bu manşet savaşa giden yola döşenmiş taşlardan birisi olarak gösterilecek.

    inatla kışkırtıyorlar, ellerinden geleni yapıyorlar, bu ülkede insanların birbirine düşmesi için.

  • üzmek istemem sizleri ama birlikte yaşadığınız halkın %40'ı. kimisi az kimisi çok, ama sevindiler. hayal aleminizden uyandırmayım dedim ama uyanıp bir yüzünüzü yıkayın, uyanık olmanız gerekecek.

    edit: hala "onlara noel'le yılbaşı farkını anlatamadık, anlamadılar" diyenler, katışıksız birer embesilsiniz. noel kutlamak istersem noel kutlarım, noel kutlayınca öldürülmem meşru mu lan gelişmemiş korteksini sktiklerim? başımıza ne geldiyse sizin bu gerizekalılığınızdan geliyor.

  • şunları duydukça kendimi vurasım geliyor gerçekten.

    laik ve demokratik bir ülkenin cumhurbaşkanı bu sözleri ediyor. bu kabus ne zaman bitecek?