hesabın var mı? giriş yap

  • napolyon'nun tablolarını incelerken rastlantı sonucu gördüğüm şahıs. meşhur taç giyme töreninin tablosu*.

    bu da bizim elemanımız. napolyon'un arkasında töreni dikkatle izliyor *

    bu olay bazı otoritelere göre avrupa'nın sekülerleşme sürecindeki en önemli sembolik olaylardan birisi. çünkü normalde papalar imparatorlara taç giydirirken napolyon tacı kendi kendine giydirmiş. ressam arkadaş da büyük ihtimalle böyle bir anı ölümsüzleştirmek istemiş. esas nokta şu: gerçekten de tören esnasında bir osmanlı mensubu bulunmuş mu yoksa tamamen ressamın hayal ürünü veya simgesel bir anlatımı mı?

  • başlığı görünce, korkak bir göçmen örneği olarak annemin babaannesinden bahsetmeyi borç bildim.

    makedonya'da biri dokuz yaşında, diğeri bebek iki küçük çocuğuyla, savaşmaya giden kocasını beklemektedir. aniden silahlı sırpların yaklaştığı haberi gelir. sadece çocuklarını yanına alarak, ki birini de yolda kaybeder sonrasında, kaçarak tekirdağ'a ulaşır. varlıklı bir ailenin kızı olarak büyümüş bu kadın, hayatta kalmak için hastanelerde hademelik yapar dilini anlamadığı insanların arasında. makedon olduğu halde osmanlı topraklarına vatan deyip savunan kocasının tekrar onu bulması yıllar sürer.

    sevdiklerini hayatta tutmak için annesini, babasını, kardeşlerini, dostlarını, malını mülkünü geride bırakıp bilinmeze doğru gitmek buralarda atıp sıkmaya benzemez.

    debe editi: kültürel çeşitlilik bir ülke için büyük zenginlik. keşke kirli politikalara malzeme edilmese.

  • ornek olarak:

    emirates havayollari hostesi yemek servisi yaparken gulumseyerek yaniniza gelip, kulak seviyesine egilerek yumusak bir ses tonuyla: "good evening sir. today we have grilled chicken with roasted vegetables or marinated beef in curry sauce with rice on the side. which one would you prefer?"

    thy hostesi, 5 karis suratla tepeden bakarak: "chicken or pasta". hele yolcu bi anlayamasin ne dedigini. "excuse me" falan diyene bagirarak "offff... chicken or pastaaaa"

    evet rezil amerikan havayollarindan ileride olabilirler. avrupa havayollariyla da bir cok anlamda yarisabilirler. fakat esas rekabet icinde olduklari asya ve ortadogu havayollarinin hosteslerinin ellerine su dokemezler malesef. yok maasti, yok yolcularin tutumuydu falan da adama ozru kabahatinden beter dedirten soylemlerdir. isin bu kardesim yapacaksin. guleryuzlu olmanin, nazik olmanin zor oldugu ortamda sen olacaksin. yonetimin hatasi tabi en basta. koy bakalim belli standartlar bu baglamda. uymayana da bas uyariyi, yaz siciline gor bakalim nooluyo.

  • " bu aralar hiç olay çkmyr. çok sklyrm. akşam planın var mı? cvbını bekliyorum. celalettin"

  • ananske diyerek acıyla kelebeklemeye devam etmiştir. bu duyguyu bilirim. dolmuşta ön koltuğa oturmaya çalışırken kafamı tavana vurduğumda, aynı şekilde bende acıyla hayatımın akışına devam etmişimdir.

  • indie oyunlara ilginiz varsa, keseniz için mutlaka tercih etmeniz gereken konsoldur. ps5'de indie oyunlar büyük bir lüks iken, xbox tarafında sakız parasına oynayabiliyorsunuz. pc tarafından bile daha uygun fiyatlar hatta. gün itibarı ile fiyatlar üzerinden bir kaç örnek vereyim.

    ruiner: xbox 56,25 tl, ps 499tl
    the messenger: xbox 56,25 tl, ps 499 tl
    dead cells: xbox 59 tl, ps 629 tl
    celeste: xbox 57,81 tl, ps 499 tl
    cuphead: xbox 66,38 tl, ps 499 tl
    hades: xbox 178,48 tl, ps 629 tl
    outer wilds: xbox 71,25 tl, ps 629 tl
    tunic: xbox 195 tl, ps 749 tl
    return of the obra dinn: xbox 66,38 tl, ps 599 tl
    frostpunk: xbox 85 tl, ps 749 tl

    üstelik sık sık indirim geliyor ve bu güzel oyunları 10-15 tl gibi komik fiyatlara alabiliyorsunuz da. şu anda da var güzel indirimler.

    ek: ps tarafında bazı oyunlar indirime girmiş. ben yukarıda her iki kütüphanedeki indirimsiz fiyatları kıyasladım ama hadi ps tarafının indirimli fiyatını kıyaslayalım. bahsedilen oyunların xbox kataloğundaki indirimsiz fiyatının 2 (yazıyla iki) katı fiyatta, ps kataloğundaki mevcut indirimli(!) halleri. oyuncu dostu sony'e kocaman bir alkış.*

    bir de ps kataloğunda şu bu bedava denmiş de, zaten yukarıda yazdığım oyunların büyük bir kısmı + daha taze yılın indie oyunu ödülünü alan cocoon dahil pek çok indie oyun gamepass tarafında var. karşılaştırdığım şey o değil. o olsa zaten duramazsın "omo god of wor" diye biter yine muhabbet.

  • dersinde 'belirlenmiş sınırların' dışına çıkmak imkansız gibidir. hiçbir dersinde çözülmemiş bir problemden bahsettiği görülmez. araştırılmayanı araştırmaya teşvik etmez.

    "bu neden böyle" sorusuna "çünkü öyle" cevabını verecek bir profil çizer.

  • yapılan bir yaramazlık sonrası atakan(5,5) azarlanıyor..

    boba: aynı yaramazlığı tekrar yaparsan kulaklarından tavana asarım seni..
    atakan: aynı yaramazlığı tekrar yapamam ki..
    boba: nasıl yani? nedenmiş??
    atakan: o başka bir yaramazlık olur.. aynısı olmaz..
    boba: !!!???

    (bkz: herakleitos)