hesabın var mı? giriş yap

  • 1) rake dizisinin 5 sezonu varken 1 , 4 , 5. sezonları koyup, 2. ve 3. sezonları koymamak tam olarak nasıl bir kafa?

    2) sanırım imdb 7 altı hollywood filmlerini almak daha ucuz. sırf içerik dolu gözüksün diye ne kadar çöp film varsa doldurmuşsunuz. birde bunları kullanıcıya gönül rahatlığıyla ittirebilmek için yanına imdb ,rotten tomatoes, metascore gibi sitelerin puanlarını da getirmiyorsunuz

    netflix’te iyi film bulacağım diye bir elimde telefon sürekli her filmin puanını kontrol ediyorum resmen çöp karşıtırmak ile aynı his netflix’te iyi film aramak

  • firmanın 3 senede toplam ödediği vergi, maaşlı bir çalışanın 1 senelik ödediği verginin büyük ihtimal yarısı..

    öğrenmek ve anlamak için soruyorum. patiswiss veya farklı firmalar nasıl oluyor da dünyanın parasını kazanırken iş vergiye gelince sokaktaki simitçiden, asgari ücretli herhangi birinden bile daha az vergi ödüyorlar?

    ne yapıyorlar? evlerine aldıkları çorabı bile şirket yatırımı olarak mı gösteriyorlar? ya da ev, araba, arsa alıp bunları şirket gideri gibi mi gösteriyorlar?

    sayın şimşek ,

    esnafların iban'a istedikleri paraları takip etmeye gelene kadar öncesinde böyle kurumların vergi matrah doğrulamasını yapmak daha kritik değil midir?

  • malesef birçok sebebin bir araya gelerek oluşturduğu tablonun nedenleridir.

    terör olayları ve sonrasındaki darbe girişimiyle beraber batı'dan gelen turist ve öğrenci sayısı radikal şekilde azaldı. türkiye'yi darbeden sonra terkeden yerleşik yabancı sayısının da oldukça fazla olduğunu ekleyelim. sonuç olarak caddenin farklı kültürlerden gelen karışık yapısı türklere ve ortadoğulu turistlere bırakılmış oldu. halbuki istiklal caddesi'nin kozmopolit yapısı karakteristik niteliklerindendi.

    yeni gelen kullanıcı nitelikleri de caddedeki işletmeleri ve dokuyu şekillendirdi. daha doğrusu caddenin ziyaretçisi kitle ne isterse o satılır oldu. kitapçılar, barlar ve gece kulüpleri yerine nargile kafeler, baklavacılar ve arap restoranları açıldı.

    bununla beraber yeni şekli kendi hayat tarzıyla uyuşmayan bireyler de istiklal caddesi'ni -haliyle- terketmeye başladı. üniversite öğrencileri ve genç nüfus (özetle caddenin dinamik kesimleri) kadıköy ve beşiktaş'a kayınca da istiklal caddesi iyice yalnızlaşmaya başladı.

    yine de pek karamsar değilim ben açıkçası, eninde sonunda bu durumun sonsuza kadar devam edeceğini düşünmüyorum. beyoğlu'nun tarihini incelediğimizde istiklal caddesi ve taksim'in her on senede bir yeni bir kimlik sahibi olduğunu görüyoruz. böyle bir geçişin ardından daha kuvvetli şekilde sahneye döneceğini düşünüyorum. zira dünyanın hiçbir şehrinde istiklal caddesi kadar büyük potansiyele sahip bir cadde daha yok. eh, bizim de istiklal caddesini bırakmaya niyetimiz yok.

    konuyla ilgili hürriyet gazetesi'nde ara güler, ilber ortaylı, vedat milor gibi isimlerin katkılarıyla hazırlanan beyoğlu yazı dizisini incelemenizi tavsiye ederim. ben epey beğenmiştim.

  • 10 yıl önceydi. çalışanlar bilir, yeni işe başlayan mühendis maaşları 1500 tl (1000 dolar) civarındaydı. iphone’lar 2000 tl civarıydı. iyi bir araba 35-45 bin arasına alınırken , iyi evler 250-300 bin civarındaydı. halkın ağırlıklı kısmı asgari almıyordu, mavi yaka çalışan maaşları sektöre bağlı değişmekle birlikte genelde 750-800 tl net ücretten başlıyordu. bu da 500 dolar yapar.

    özetle durum daha iyiydi, genel olarak iphone, ev, araba herkes için alınabilir fiyatlardaydı. 10 yılda ekonomik olarak inanılmaz fakirleştik. alım gücündeki düşüş berbat boyutta.

    gelen mesajlar üzerine edit : konut fiyatları lokasyon ve büyüklüğe göre değişir. iphone içinde vergili türkiye fiyatını yaklaşık olarak yazdım. bu noktada önemli olan kısa sürede ekonomik olarak nereye gittiğimiz.

  • tutanak
    sürgün karar

    hakim tatil günü zabıt katibini whatsapp'tan uyarıyor. katip de “çocuğumu covid testine getirdim, tatil günümde bari rahat bırakın” şeklinde konuşuyor. bu cevaptan hoşlanmayan hakim, memur hakkında tutanak tutup komisyona gönderiyor. komisyon da memuru 6 aylığına sürgüne gönderiyor.

  • normal olandır. aynı yunanistan 17 ağustos depreminde de ilk yardıma koşan ülkelerden biri olmuştu. orada olan afetlerde de biz yardım etmişizdir. çoluk çocuk bilmeyebilir...