hesabın var mı? giriş yap

  • 3 farklı türü vardır
    elimizde 5000 tane sınıflandırılmış data olsun.

    supervised learning (eğiticili sınıflandırma) = belli bir eğitim datanız vardır ve bu eğitim datanızı kullanarak test datanızı sınıflandırırsınız veya test edersiniz. örnek olarak 3000 eğitim kullanarak 2000 test verisini test ederiz.

    semi-supervised learning (yarı- eğiticili öğrenme) = belli bir eğitim datanız vardır. bu eğitim datasını kullanarak test verisini eğitirsiniz, eğitilen test verisini eğitim verinize eklersiniz. böylece eğitim veriniz artmış olur bu eğitim verisi ile kalan test verinizi sınıflandırırsnız. örnek 1500 eğitim datası 1500 eğitilecek data 2000 test datası. 1500 eğitim ile 1500 eğitilecek datayı eğitiriz böylece 3000 eğitim datamız olur daha sonra bu 3000 ile 2000 test verisini sınıflandırırız.

    unsupervised learning = eğitim datanız bulunmaz eğitim datanızı sistem kendisi oluşturur ve test verisini sınıflandırır

  • adı lazım değil bir üniversitenin maddi durumu kötü olan öğrenciler için kurduğu ücretsiz kıyafet alınabilen mağazasına tam 15000 (on beş bin) parça kıyafeti ücretsiz gönderen firmadır. gerisi sikimde değil.

  • devlet, hırslı ve yükselmekte olan bir iş adamını portakal tüccarı olarak kıbrısa yerleştirir ve yanına da istihbarat görevlisi birisini vererek el altından silah satışı yapmalarını sağlar. iş adamı ise o kadar hırslıdır ki silah satışıyla yetinmez ve elindeki istihbarat bilgilerini farklı istihbarat teşkilatlarına satar. bu bilgilerden bir tanesi lübnandaki filistinlilerin askeri kanadının yetiştirildiği bir askeri kamptır. iş adamı bu bilgiyi mossad'a satar ve israil bu bilgiyle lübnandaki bu kampı bombalar. kampta bu iş adamının yanına yerleştirilen istihbarat görevlisinin kardeşi de vardır ve israilin saldırısı sonrası ölür. intikam hırsıyla dolan istihbarat ajanı, başka bir istihbarat görevlisi arkadaşıyla bir operasyona katıldıkları sırada devletin dahi bilmediği bir alt operasyon düzenler ve gece yarısı kendi operasyon bölgesinden 100 km ötede olan iş adamının çiftliğini girerek oğlunu kaçırır. istihbarat görevlisi bu çocuğu devletin bir yurduna yerleştirir ve kıbrısta öğretmen kılığında onlarla yaşayan bir kızı da bu yurda görevli olarak koyup çocuğa göz kulak olmasını sağlar. yakın bir zaman sonra da çocuğu, güvendiği ve çocukları olmayan bir ailenin yanına evlatlık olarak yerleştirirler. istihbarat görevlisi kütüphaneci gizli kimliğiyle bu aileye yanaşır ve arkadaş olurlar. böylelikle çocuğu da yakından gözlemleyebilecektir. çocuk büyürken, istihbarat görevlisi çocuğa devletin bekası, bütünlüğü ile ilgili telkinler verir ve çocuğa vatan sevgisi aşılar. çocuk büyür, istihbarat görevlisinin telkinleriyle hariciyeci olur ve istihbarat görevlisi kendi kimliğini bu çocuğa açarak onu kamu güvenliği teşkilatı adlı bir derin devlet teşkilatının bir numaralı ajanı olması için yetiştirir. bir gün çocuğu yurt dışındaki görevinden çağırır ve hayatının en zor görevini yapmak üzere yüzünün ameliyatla değiştirilip, yeni bir kimlikle mafyanın içine girerek mafyayı çökerteceğini söyler. çocuk kabul eder, çünkü vatan onun için herşeyden önce gelir. yüzü değişen bu çocuğu eski bir kabadayının almanya'dan gelen yeğeni olarak mafya sisteminin en alt basamağına yerleştirir. istihbarat görevlisi, iki kişinin bildiği sır değildir düsturuyla, operasyonun küçük bir kısmını bilen ve mafyanın içine sokmak için kullandığı kabadayıyı öldürürerek bu sırrı kendisinden ve çocuktan başka bilen birisinin kalmadığını garanti eder. ta ki kendi öldürülene dek. artık bu çocuğun devlet görevlisi olarak mafyanın içine sızdığını kendisinden başka bilen yoktur. çökertilmek istenen mafya ise yıllar önce kardeşinin ölümüne sebep olan ve yıllar boyunca hırsıyla büyüyerek dev bir suç imparatorluğu kurmuş o portakal tüccarından başkası değildir. artık devletin karşısına düşman olarak çıkmış olan bu tüccar bizzat kendi oğlu tarafından yok edilmek üzeredir. oğlu ise sınırsız istihbarat ve silah gücü ile mafyanın en alt kademesinden bir başka mafya babasının can dostu olarak sisteme dahil olur ve onlarca insanı öldürerek hiç tanımadığı öz babasını yok etmek üzere bu suç merdivenin basamaklarını tırmanır.

    edit: imla

  • duygu sömürüsünden nefret ederim ama şunları yazmasam içim rahat etmezdi:

    ben de berra gibi engelliyim. spastik değilim serebral palsi'liyim ama sorunlarımız çok benzer. ben de yürüme zorluğu yaşıyorum. şurada onun halinden en çok ben anlarım herhalde. yıllarca haftanın neredeyse her gününü fizyoterapi pedinde geçirdim. saatlerce fizik tedavi aldım. çektiğim acının, döktüğüm terin, göz yaşının haddi hesabı yok! en iyi doktorların odasında, en iyi fizik tedavi merkezlerinin salonlarında yıllarım geçti. benimki ameliyatla çözülecek bir şey değildi. bir yere kadar iyileşme ya da en azından fazla ilerlemesini durdurmayı başardık. şimdilik...

    velhasıl seni en iyi ben anlarım berra. o para belki şimdi, belki bir sene sonra ama muhakkak toplanacak ve ameliyatın gerçekleşecek. son cümleyi "ve yürüyeceksin"le bitirmek isterdim ama 25 yıldır bu hastalıklarla mücadele eden ve çevresini gözlemleyen biri olarak ihtiyatlı davranıyorum. ama ihtiyatlı olan "beni" size anlatayım:

    dünyanın en realist insanıyımdır. hiç öyle olmayacak hayaller kurmam. daha çocukken de böyleydim, şimdi de. hatta olaylara hep olumsuz bakan biri bile sayılırım. "liseye tek başına gidip gelebilir mi" soruları uçuşurken hoooooop bir baktık ki 4 sene bitmiş! "artık buraya kadar, üniversite falan hayal tabii ki canım" derken uzaktan eğitimle üniversite de bitmiş! "e tamam artık bu kadar evde oturur kitap okur, yazı yazarım" derken hiç beklenmedik şekilde çat kpss'yle memur olarak atanmışım!***

    yani demem o ki potansiyel bağışçı, olmaz olmaz deme hiç; olmaz olur! gönlümden geçen tabii ki berra'nın yürümesi, koşması, bisiklete binmesi... umarım seni "yürütebiliriz" berra. bu sefer umutluyum!

    ---
    kendim ve ailem adına küçük de olsa bir bağışta bulundum kampanyaya. umarım siz de katılır şu çocuğun hayallerini yaşama ihtimaline bir el atarsınız. hayatımda ilk defa duygu sömürüsü yaptım ibneler basın paraları!

    ---
    edit: 15.04.2015 13:11 itibariyle 172 bin lira toplanmış. duygulandırdınız beni ibneler.
    ekleme: farelihamburger mesaj atmış: "duygulandırdın lan ibne. dün iddaadan 200 lira kazanmıştım senin yüzünden gitti paralar mınıskiim"

    kendisini açıktan kutluyorum!

  • zamanında çarkıfelek'te m. ali erbil'le arasında şöyle bir diyalog geçen müzisyen, güzel insan...

    gökhan semiz: patlıcanın s'si...
    m. ali erbil: patlıcanın neresinde s?
    gökhan semiz: sapında abi...

    mekanı cennet olsun.

  • noldu ha noldu? bizi beden dersine cikarmayip zorla matematik yaptirdin da nooldu? kedinin cigere baktigi gibi okul bahcesine baktik camdan. nooldu? o 35 kisilik sinifin hepsi profesor mu oldu?