hesabın var mı? giriş yap

  • prematheiçin; cinsiyet: kadın; yaş: 25; il: ankara
    ekşi sözlük´ten premathe, zekana ve duyarlılığına hayranım.. bütün entrylerini, arkadaşlarının hakkında yazdığı her şeyi okudum. asla tanışamayacağız; ama ben seni takip etmeye devam edeceğim!

    meali:
    #8395832 depeyi dedim olmadı
    #8437519 aton dedim olmadı

    (biri çok fena taşşak geçti ya bizle dostlar...ona yanarım ha.bişey değil kronolojik olarak ilk itiraf bana gelince gaza geldiydim bi de...2 haftada elime verdi işte buyrun...bööhüü ne istedin lan temiz duygularımdan? ne istedin real'deki o masum çocukluğumdan? ne istedin sevgimden? sen mi büyüksün itiraf.com insanı? hayır,ben büyüğüm!dokunma artık bana! dokunma arkadaşlarıma! bir itiraf daha gelirse,ben, ömründe aton karimcayi bile incitmemiş depeyi usta,hiç düşünmeden çeker vururum seni.anlıyor musun.vururum ve dönüp arkama bakmam bile! okul burası okul ticarethane değil beyim! benim öğrencilerim onlar! benim yavrularım! limonla olmaz turşu suyu! sirke koyacaksın! sirkeeee!)

  • olay üniversite yıllarında yaşanmıştır. sene 1999 ya da 2000 tam hatırlamıyorum.

    mevsimlerden kış, yeni yağmur yağmış, sabah 8 civarı. okula gitmek için otobüs durağında bekliyorum. durak okuldan önceki 4. durak. benimle beraber durakta 2-3 kişi daha ya var ya yok. bu sırada etrafımızda bir adet normalde beyaz olan ama kirden artık grileşmiş bir sokak köpeği dolanıyor. ufak süs köpeğini andırdığı ve tehlike yaratmadığı için kimse sallamıyor, dolanıyor kendi kendine. ama köpek ısrarla durak çevresinde dolanıyor, uzaklaşmıyordu. neyse otobüs yanaşır, herkes biner, otobüs tam hareket edecek, o ne, bizim köpek de arkamızdan otobüse atlar. millet şaşkın şaşkın bakarken köpek söföre yanaşır, şöyle bir bakar, sonra otobüsün arkalarına gidip koltuklardan birinin altına yatır. yol boyunca arada kalkar otobüsü falan dolanır sonra tekrar yerine döner. okula gidene kadar otobüs 3 kez daha durup yolcu almıştır fakat bizim köpek hala daha otobustedir. sonunda otobüs okula varır, herkes iner tabii bizim köpek de arkamızdan. bir de ne görelim, okul önünde çimlerin üzerinde 2 köpek daha, bizimkinin arkadaşları, meğer bizim köpeği bekliyorlarmış, hemen kaynaşırlar ve oynaya zıplaya uzaklaşırlar. biz dumur, otobüs kullanan köpek görmüşüzdür.

  • "beni facebook ve twitter'dan engellemişsin ama sen raad ol kızım ben istediğim zaman sana ulaşırım" diyen terkedilmiş barzo mesajını anımsatandır.

  • (bkz: batı yakasında değişen bir şey yok)

    - seçimlerden 3 ay önce, akp'nin alamayacağı bütün oyların tek bir partiye/kişiye gideceği hesap edilerek, akp %45-diğerleri %55! seçimi kazandık... şeklinde propaganda yapılır.

    - seçimlere 1 ay kala sosyal medya propagandası en yoğun dönemine girer. geçen seçim ile önümüzdeki seçim arasındaki yolsuzluklar, gaflar, çirkin söylemler tekrar tekrar dile getirilir.

    - seçime 1 hafta kala rte o seçim için yaptığı en gösterişli mitingi yapar. bu mitingin seçim için bir gösterge olmayacağı, 1 mayıs'lara izin verilse o kalabalığın 2 katının taksim meydanı'nda toplanacağı söylenir. doğrudur, taksim meydanı'na izin verilen mitinglerde, gezi eylemlerinde o kalabalık toplanmıştır ama söylendiği gibi seçime etki edecek bir kriter değildir.

    - seçime 5 günden az kala artık ismini ezberlediğimiz konda firmasının anketi yayınlanır. hiç seçim yapılmadan, o ankete göre hükümet/belediye başkanı/cumhurbaşkanı seçebilecekken, yalan, propaganda denir. goebbels'in sözlerinden bir kaçı günün trendi olur. bütün bunların algı yönetimi olduğu söylenir.

    - seçim günü, sosyal medya'nın meşhur sitelerine hakim olan kitlenin ilk kez oy kullanmasından dolayı, saat 17.00 sularına kadar, ''bu sefer bu iş bitti!'' havası yaratılır. sandıklar kapandıktan sonra tedirginlik başlar.

    - ilk sandık sonuçları geldiği zaman, akp çok önde gözükür, ''ilk açılan sandıklar doğu'dakiler olduğu için böyle!'' savunması geldiği zaman bir seçim daha bitmek üzeredir.

    - batıdaki sandıklar açılır, sonuç gene değişmez, ''muhalefet partilerinin güçlü olduğu ilçeler daha açılmadı'' savunması da gelirse, artık bir sonraki seçimler için tahmin yapma vakti gelmiştir.

    - erdoğan balkon konuşması yaparken, ''20xx genel/yerel/cumhurbaşkanlığı seçiminde ... olacak'' yorumları eşliğinde tahıl temelli beslenme eleştirilir ve seçim biter.

    şu anda cumhurbaşkanlığı seçimleri için anketleri reddetme evresindeyiz. dilerim ki bundan sonrası yukarıdaki gibi gelişmez fakat ne olacağı aşağı-yukarı bellidir.

  • sizde sorun yaratıyorsa dingil olduğunuzu gösterir.

    neden?

    diş macununu ortadan sıkma geyiğinin tarihine bakmak gerekir.

    diş macunları ilk çıktığında alüminyum tüplerde satılırdı. dolayısıyla ortadan sıktığında dibindeki macun bir daha dışarı çıkmaz, uğraş sonucu tüpün patlamasına kadar giden sonuçlara neden olur, diş macunu murdar olurdu.

    günümüzde plastik tüpler kullanılıyor. başını da sıksan, dibini de sıksan farkı yok. tüp şeklini koruyabiliyor. tüpün içindeki macunun büyük bir kısmını kullanabiliyorsun.

    80'lerin, 90'ların geyiği ile 2015 yılında olmayan sorun üretmek sizin yaptığınız.

    dingiller...

  • doğru adımlar atıldığı takdirde güvenli ve kârlı bir seçenek olabilmektedir. yazdıklarım yatırım tavsiyesi olmamakla birlikte bu hususta birkaç kelam etmek istiyorum. yeni başlayan için küçük bir kılavuz olması için de en temelden alıp madde madde gideceğim.

    altın fiyatlarının neden değiştiğini anlayın. altın fiyatlarını etkileyen birçok faktör var. mesela enflasyon, faiz oranları, global piyasalardaki para arzı, altın üretimi, altının doğrudan veya dolaylı olarak kullanıldığı sektörlerden gelen talepler bu faktörler arasında sıralanabilir. hepsini tek tek araştırarak fiyatları nasıl etkilediklerini öğrenebilirsiniz. lakin ben daha basit bir şey söyleyeceğim. ekonomi tıkırında gittiğinde, yani olumlu seyrettiğinde, altın fiyatları düşüş eğilimi gösterir. yatırımcılar da belirsizliğin hakim olduğu bu tür senaryolarda altının kalıcı değerinden yararlanmaya çalışırlar. bu da altın fiyatlarının yükselmesine neden olur.

    altın fiyatlarının tarihini inceleyin. 1999'da altın ons başına yaklaşık 250 dolara satılıyordu. 2008'de ons başına 1.000 doları aştı. tarih boyunca benzer düşüşler ve artışlar yaşandı. son 10 yıla bakıldığında da bunu görmek mümkün. (altın 10 yıllık grafik. daha uzun dönemler için şuraya bakabilirsiniz.) yani bu noktada altın fiyatlarının günlük olarak çok fazla dalgalanmadığını, ancak genellikle yukarı veya aşağı doğru istikrarlı bir şekilde hareket ettiğini anlamanız gerekiyor.

    düşük fiyattan alın, yüksek fiyattan satın. bu çok bariz ve anlaşılması kolay gelebilir, ancak göründüğü kadar kolay olsa muhtemelen herkes yapardı. yani bu olayın özeti şu: altın alıyorsanız kimse altın istemediğinde alın. herkes altına rağbet ettiğinde satın almayın.

    altınlarınızı tutun ve sabırlı olun. altın yatırımı uzun vade ve sabır gerektirir. ekonomi iyi ve altın ucuz olduğunda altınınızı toplayın. ekonomide işler ters gidene kadar da beklemede kalın. zira bu her zaman eninde sonunda olur. altın fiyatları yükseldiğinde de kârınızı toplayın. ama tabii burada kısa ya da orta vadede altından kâr edilemeyeceği anlaşılmasın. doğru zamanlamayı yakaladığınız takdirde kısa ve orta vadelerde kâra geçebilirsiniz.

    doğru altınları toplayın. bu da apaçık geliyor. neticede altın altındır, ne değişecek diye düşünebiliyor insan. ancak yatırım söz konusu olduğunda bu iş öyle değil. altında kârlılık için alım satım fiyat farkına dikkat etmeniz gerekiyor. alım satım farkının düşük olması önemli. bu fark gram altın ve ata lira olarak da bilinen cumhuriyet altınlarında yüzde 1 seviyesini geçmiyor. lakin yüksek işçilik maliyetinden dolayı bilezik vs. gibi takı niteliği taşıdığında fark yüzde 5 - 6 hatta daha fazla olabiliyor. işin içinde 22 ayar, 24 ayar gibi farklar da giriyor. şurada anlatılmış. eğer gerçekten altın alımına yatırım gözüyle bakıyorsanız gram altın veya cumhuriyet altınını tercih etmeniz faydanıza olabilir.

    ben altınlarımı fiziki olarak tutayım, elim değsin, gözümün önünde olsun, kasamda saklayayım falan diyorsanız rafinerilerin sattığı gram altınları ya da cumhuriyet altını çeşitlerini tercih edebilirsiniz. bunun haricinde zaten bankalarda da altın hesapları açılabiliyor. bu alternatifi de düşünebilirsiniz. altın hesaplarını hemen herkes bildiği için çok detaya girmek istemiyorum. ama bir ekleme de yapayım. çoğu altın hesabı altın değer kazandıkça bu getiriyi hesaba yansıtıyor. bazı altın hesapları da hem altının değerini hesaba yansıtıp hem de hesaba faiz işletiyor. bu açıdan hem tasarrufunuz gram altın cinsinden değerlenirken faizle de değerlenmiş oluyor. altın hesabı faizleri çok yüksek olmasa da bu bilgi aklınızın bir köşesinde bulunsun.

  • -okul uzamış biraz. çok mu gezdiniz? ehe ehe ( gerizekalıca sırıtmaktadır)
    +üçüncü sınıftayken annemle babamı kaybettim.
    -ee..ıı..omf...başınız sağ olsun...

    (görüşmeden sonra)

    + alo anne! aldım lan işi. sen babama da haber var. he.

  • mansur yavaş'ın seçimi kazanması halinde faturalarımızı pkk'nın getireceğini söyleyen bir tipin sözüdür.

  • istanbuldaki galatasaray milan sampiyonlar ligi macindan onceki gece. sene 2001 olsa gerek. saat ikide ter icinde ama cin bir fikirle uyanmistim birdenbire. milan'in kaldigi oteli ogrenmistim bir sekilde, ve bir cirkinlik yapip kilit bazi futbolculari rahatsiz etme fikriyle sarsilmisti bunyem.

    plan cok basitti, resepsiyonu arayacak, koyu bir ingiliz aksani patlatarak, oliver bierhoff'un ingiltere'den yakin dostu oldugunu ve kendisini cok onemli bir haber verecek oldugumu soyleyecek ve resepsiyonda muhtemelen uyuklamak uzere olan kisinin tedbirsizliginden yararlanip bierhoff amcamla basbasa kalacaktim. hakikaten de oyle oldu :

    speedy - cok kritik bir mevzu var, oliver'ın cep telefonu da kapali, lutfen beni odasina aktarir misiniz?
    resepsiyon - hmm..aaa.. peki efendim hemen aktariyorum
    speedy - keh keh keh
    --
    oliver bierhoff - hmsmshh, alo?
    speedy - bay bierhoff?
    oliver bierhoff - evet?
    speedy - efendim merhabalar, ben lust ozel dedektiflik firmasindan dedektif roger smith, sizi bu saatte onemli bir gelisme yuzunden rahatsiz etmis bulunmaktayim.
    oliver bierhoff - hmsmshh..
    speedy - efendim bugun yaptigim arastirmalar sonucu kesfetmis bulunmaktayim ki, sevgili esinizin, takim arkadasiniz zvonimir boban ile bir iliskisi var
    oliver bierhoff - himsh..hot. kimsin lan sen? gudik?
    speedy - bu gelismeden haberdar olmaniz gerektigini dusunmustum
    oliver bierhoff - lan gudik, kimsin sen?
    speedy - roger smith efendim, ozel dedektif
    (cat)

    sonuc

    oliver bierhoff belki inanmadi soylediklerime, ancak macta tel tel dokuldu, ve 60'nci dakikada oyundan cikarildi. galatasaray ise maci 2-0 kazandi..
    bierhoff'tan sonraki ilk munasabetim luis figo ile olmustu, lakin o bu kadar sansasyonel degildi.