ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
birini son kez gördüğünü bildiğinde oluşan duygu
-
insanın sevdiği birini son kez görmesinden daha kötü olan tek şey; onu son kez gördüğünü biliyor olmasıdır.
paul auster
durumun özetini yapmış auster ,duyguları ise tarif etmenin çok kolay olduğunu düşünmüyorum.
sonu et ile biten lokanta adı alternatifleri
-
ceset amk.
evliliğin avantajları
-
evlenmemiş insanlara öğüt verme hakkı.
misal;
-cnm zaman su gibi akıp geçiyor biliyorsun, fazla geç olmadan sen de birini seçmelisin, yuvanı kurmalısın bence.
(seçmek derken?!... bizim puvanımız yetmiyor pampa!)
başkanlık sistemini millete sormanın mahsuru yok
-
bazı sualleri beraberinde getiren bir beyanat.
misal, "parti başkanlığını delegelere sormakta mahsur var iken başkanlık sistemini millete sormanın mahsuru nasıl oluyor da yok oluyor?"
.
zeki kayahan coşkun'un twitter'daki paylaşımı
-
duyarlılığın boku çıkarılan durum. twitter'da gücü yetmeyen burada başlık açıp destek kasmasın be abi. sözlüğü bellediniz de burası sizin kişisel ordunuz değil, kendi duyarınızı kendiniz kasın.
terapi niteliğindeki alışkanlıklar
-
sahaf gezmek.
israil bombasıyla kafası kopan çocuk
-
ya bu arkadaşı artık şikayet eder misiniz,iyice gore, vahşet video barındıran siteye döndürdü ekşiyi.
sözlükten uçurulması gerekmiyor mu artık?
uzun süredir aynı şekilde başlıklar açıyor,evet çocuklar ölmesin ve tek üzüldüğüm onlar ve masumlar ama günlük çoluk çocuğun girdiği bir siteye böyle videolar yükleyemezsin.
t:işin cılkı cıkması
erkeklerin hoşlanma belirtileri
türkiye'den kaçanlara altı okkalı laf
-
kalip ahmet hakan gibi olacaginiza kacin bence.
bbc'nin halka her yıl 150 pound vergi kesmesi
-
bbc reklamsız olarak yayın yaptığı için kesilen vergidir. türkiye'de trt hem reklam alır hem de vergi alır. yine de maçlarda bir senkronu bile tutturamazlar. zaten maç dışında da izlenmez.
cam şişede kola
-
cam şişedeki coca-cola'nın tadının, plastik şişe ya da alüminyum kutudakine göre daha güzel olmasının sebebinin psikolojik olduğunu savunanlar olduğu gibi ambalajdaki polimerlerin tada etkisi olduğunu söyleyenler de mevcuttur.
coca-cola yetkililerine göre "coca-cola'nın formulü ve tadı içerisinde bulunduğu kabın ne tür olduğundan bağımsız olarak aynıdır." ve "insanların coca-cola'dan zevk almak için seçtikleri ritüeller tat algılarını etkileyebilir."
cam şişede servis edilen coca-cola'nın filmler ve reklamlar aracılığı ile zihnimize kazındığını ve bunun da psikolojik olarak aldığımız keyfi etkilediği savunanlar, ambalaj içerisindeki polimerlerin tadı etkilemeyecek kadar düşük olduğunu belirtir.
gıda kimyacısı ve gıda teknologları enstitüsü üyesi sara risch'e göre; "ambalaj ve gıda şirketleri paket ve gıda arasındaki etkileşimi engellemeye çalışsalar da bu tip etkileşimler meydana gelebilir.
örneğin, alüminyum kutuları kaplayan polimerler coca-cola içerisinden az miktar aromayı emebilir. pet şişelerdeki asetaldehit ise cola içerisinde çözünebilir. fda, bu tür potansiyel temasları düzenlese de, izin verilen küçük miktarlar dahi tadı etkileyebilir.
coca-cola'nın en saf ve değişmemiş tadını almak için yapılacak en iyi şey, ambalaj seçeneklerinden en inert (tepkimeye girmeyen) malzeme olan cam şişeden içmektir.
tadı etkileyen bir diğer şey ise şirket tarafından kabul edilmiştir. üretim, dünya çapındaki tüm fabrikalarda birbiriyle aynı şekilde yapılsa da güneş ışığına maruz kalma ve ürünün rafta geçirdiği süre de tadı etkilemektedir.
aslında firmanın kabul ettiği bu süreç de kimyasal tepkimeyi hızlandırdığı için yetkililerinin ambalajın tada etkisi olmadığı iddiasını çürütmektedir. plastik şişe ya da alüminyum şişe içerisindeki cola, güneş ışığına maruz kalınca eser miktarda izin verilen etkileşimin oranı da artacak ve tat daha çok etkilenecektir.
kaynak: popular science, science focus
baba ile yapılan saçma ama özlenen aktivite
-
babam devlet memuruydu. ayın 15'nde maaş yattığı zaman ne yapar ne eder izin alır beni de yanına çağırırdı, okul olmadığı saatlerde. daha sonra beraber sırasıyla; su, elektrik ve telefon faturaları yatırırdık. ki şu an faturaları düzgün yatırma alışkanlığım buradan gelir. neyse.
işin en güzel ve saçma olan kısmına gelirsek; her şeyi bitirdikten sonra mutlaka bana iskender ısmarlardı o maaş gününde. ama şöyle bir şey vardı. ben yerdim o karşımda her zaman ben aç değilim sen ye derdi, beni izlerdi. nereden bilebilirdim ki o zaman ki çocuk aklımla paranın yetmediğini, kendini boğazından kesmekten imtina etmediğini. ah be babam. özlüyorüm o günleri.
yıllar yıllar geçti şimdi paramızı kazanıyoruz çok şükür. allah babamızı başımızdan eksik etmesin de geçmişte yiyemediği her şeyin acısını çıkarıyor şu an babam. baba çikolata alıyorum bana da al, baba muz alıyorum bana da al, baba magnolia alıyorum; ismi ilginçmiş bana da al. sen başımızda ol her şeyi önüne sererim babam. vefat etmiş babalara allah rahmet eylesin. babaları sevin, sarılın.