the mist

• stephen king, hikayenin frank darabont tarafından sinemaya uyarlanan versiyonunu izlerken gerçekten korktuğunu söylemiştir. bence bu, uyarlamanın başarılı olduğunu göstermek için yeterli. dahası var:
  
  kitabın ve filmin sonunun birbirinden farklı olduğunu biliyoruz. stephen king, filmin sonunu muhteşem bulduğunu ve kitabı yazarken aklına bu son gelmiş olsaydı kitabı kesinlikle bu sonla bitireceğini de eklemiştir.

almanya'dan 5 nehir ismi sayamayan sözlük yazarı

• 1) bavyeraünnehir
  2) fıratfurt
  3) kızılır'mark
  4) yeşilır'mark
  5) hessenkeyf

yaran tatlı hayat diyalogları

• seyahat ederken gördüğü enteresan bir hayvanı tarif eden irfan: efendim, bu öyle bir mahlukat ki, maymun desen maymun değiil, maymun değil desen maymun!

acımasız gerçekler

• 'mutlu oldum' zannediyorsun ya ; aslında 'razı oldun'.

emlakçı jargonu

• talebeysen, 3 sap ev arıyorsan..
  
  "ne güzel ya böyle gençler geliyorlar, bayılıyorum bu gençlere yaaa...."
  
  meeali: elimde bi ahır var, bodrum katı..aha da kakaladım bunlara..

vakanın görüldüğü ilin açıklanmama nedeni

• ben ilk defa ikna oldum.
  gerçekten unutmuşum...
  bir siyasetçiyle hem fikir olmak ne güzel şeymiş.

hazal kaya

• bu kadının oyuncu olup bu işten para kazanabildiği dünyada herkes her şey olabilir, bu ne yeteneksizlik arkadaş.
  tanım: gece gündüz sjwlik yapacağına niye kendini geliştirmiyor anlamadığım oyuncumsu, duyar makinesi feminist.