hesabın var mı? giriş yap

  • anlattığı şey o kadar ilginç, skandal, şaşırtıcı ki ben ağzım açık okudum ama bizim magazin meraklıları hala dalga peşinde. bu kadar gerizekalı bir dönem daha olmamıştı. adam ülkenin başbakanının kasedi sayesinde başbakanla pazarlık yapıp hapisten çıkıp 5 milyon dolar da para aldığını söylüyor, böyle birşey dünyanın hiçbir yerinde yok, kolombiya, meksika, afrika hiçbiryerde yok, olmadı.

  • gerçekten muharrem ince bunu demişse bu adama inananların, bu adamın peşinden yürüyenlerin oturup bir düşünmesi gerekiyor.

    mitinglerinde belirli anahtar kelimleri söyleyerek bilimsel görünmeye çalışıyor. ama hiçbir alt yapısı yokken komik duruma düşüyor. kendini her geçen gün rezil ediyor.

    edit: bazı eklemeler yapma gereği duydum.

    bu adam bir ay öncesine kadar akp'lilerden oy alabilecek durumdaydı, millet ittifakı için de şu anki kadar olumsuz şeyler söylemiyordu. hatta ikinci tura kk kalması durumunda kk'yı destekleyeceğini de söylüyordu.

    şimdiyse kitlesine sürekli millet ittifakının pkk'yla işbirliği içinde olduğu mesajını veriyor. 6'lı masaya 7'li masa diyor. bu adam 2. tura kalmayacağını kendisi de biliyor ve tek yaptığı millet ittifakına zarar vermek.

    2. tura kk kaldığında, ince kk'ya oy toplamak isterse kitlesi "sen daha geçen bu adama pkk'li dedin diye biz seni destekliyorduk, şimdi biz bu adama nasıl oy verelim?" diye soracaklar. ince bunu bilmeyecek kadar aptal değil. o yüzden kk'ya oy isteyemeyecek. ve oluşturduğu kitle ya akp'ye oy verecek ya boykot edecek. ve nihayetinde seçimi akp kazanmış olacak.

    bu durumda aklımıza iki seçenek geliyor.

    1 - muharrem ince intikam ateşiyle yanıp tutuşmuş, hırsından ne dediğini bilmeyecek seviyeye gelmiş ve "ben kaybettim o da kaybetsin" fikriyle agresifleşmiş birisi.

    2 - muharrem ince ak partili.

    hangisine inanmak istediğinize siz karar verin.

  • amed deyince hemen zıplamayın. kürtçüler de bilmez ya da işlerine gelmez, amed ismi bizans döneminden kalma bir isimdir. kürtçe falan da değildir. aynı şekilde diyarı bekir de şehir arap hakimiyetine geçtiği dönemden kalma ismidir. türkçe falan değildir.

    ek bilgi: kürtçe diye yutturulan eski köy isimlerinin çoğu da zaten ermenice'dir.

  • fatma girik'in söz fatoda 'nın bir bölümünde, atatürk hava limanı'nın güvenliğini sınamak için uzun fıstıklı lokumların etrafına turuncu el işi kağıdı sararak sözde "dinamit lokumu" yapması...

    akabinde dinamit lokumlarını hava limanı güvenliğinden kontrole tabii tutulmadan geçirebildiği için sinirlenmesi... hava limanı güvenliğine 2 saat boyunca "ne biçim güvenlik bu, fatma girik de olsam kontrol edilmeliydim" diye bağırıp onları epey bir azarlaması...

    bölümün sonunda da el işi kağıtlarını açıp hava güveliğiyle beraber lokumları yemeleri...

  • eğer bu entry'i okuduktan sonra programı yapmaya karar verirseniz, dikkat edilecek hususları aşağıda madde madde yazacağım, mutlaka okuyun.

    tatilde spordan uzaklaşacak olanlar için her yerde uygulanabilinir bir program yazmaya çalışacağım. aslında program kendim için, 1 hafta sonra tatile gideceğim. detayları bir kağıda yazmak yerine buraya yazıyorum benim durumumda olanlar veya bir şekilde vakti olmayanlar faydalanabilir. ayrıca gittikten sonra kendime bir tane sağlık topu yapacağım. öğrenmek için şunlardan

    pazartesi
    ısınma & esneme 5 dk
    5 set:
    plyo push upsx20
    barfiks x 17
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme. (eğer yüzme imkanınız yok ise koşu, bisiklet vs yapabilirsiniz)

    salı
    ısınma & esneme 5 dk
    3 setten 30 adım a skip
    3 setten 30 adım b skip
    a and b skips
    3 setten 30 adım walking lunges
    3 setten 20 tekrar box jumps
    -- 5-10 dk dinlendikten sonra
    5 set 40 yard depar. (38 39 metre)
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    çarşamba
    1 saat aralıksız yüzme.

    perşembe
    ısınma & esneme 5 dk
    3 set:
    30sn amut, 30sn mola, maksimum dips (amut için duvardan destek alınabilinir)
    3 set:
    pull up iso hold tutabildiğin kadar
    3 set:
    supine bar pull ups x maksimum tekrar
    3 set:
    30 sn plank, 30 sn side plank sağ taraf, 30 sn side plank sol
    ---
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    cuma
    ısınma & esneme 5 dk
    2 set:
    wall ball x 50 tekrar
    ball slams
    x50 tekrar
    burpee 25m dolana kadar ileri sonra 25m dolana kadar geri
    --
    4-6 saat sonra 1 saat aralıksız yüzme.

    cumartesi
    ısınma & esneme 5 dk
    50 muscle ups (eğer yapamıyorsanız 50 barfiks ardından 50 dips yapın)
    5 10 dk dinlendikten sonra
    5 set 100m depar

    pazar off

    dikkat edilecek hususlar:
    *tekrar ve set sayılarını kendim için yazdım, bu rakamları azaltabilir ve ya arttırabilirsiniz. önemli olan hareketleri düzgün bir şekilde yaparak setleri tamamlamak.
    *örneğin omzunuzda bir sakatlık var ise, o bölgeyi çalıştırmaktan kaçının, onun yerine başka bir bölgenize odaklanacak olan hareketi tercih edin.
    *program 1 ay boyunca geçerlidir, 1 ay boyunca düzgün bir şekilde yaparsanız sonraki ay için tekrar sayılarını arttırın, ve ya setleri. 3 ay sonra yeni bir program temin etmeye çalışın.
    *son 2 senedir her yaz tatilde vücut ağırlığım ile çalışmak zorundayım, kullandığım program temelde hep aynı oldu, hiç bir sakatlık yaşamadım, gelişim sağladım.

  • 2014 yılının yaz dönemi. çanakkale'de bir barda garsonluk yapıyorum. biraların, votkaların havada uçuştuğu hareketli bir cumartesi gecesi. mekan tıklım tıklım dolu.

    bir eleman geldi, tek başına. kendi halinde zararsız bir tip. hepiniz bilirsiniz; tek başına gelen erkekler pek hoş karşılanmazlar böyle mekanlarda. bu yüzden mekanın arka taraflarında bir masaya oturmasını rica ettik. adam hiç ikiletmedi, 'masa masadır' dedi, gitti oturdu. tamamen kendi halinde. söyledi birasını, içmeye başladı. ne yan masasında kimin oturduğu umrunda, ne de mekanda çalan müzikler. kulaklığını takmış, kendi kendine müzik dinliyor.

    3. biranın ortalarındayken; elemana bir şeyler oldu. oturur vaziyette dans etmeye başladı. hepimiz işi gücü bıraktık, lavuğu izliyoruz. gerdan kırmalar, omuz silkmeler, neler neler. sonra oturduğu sandalyeden ayağa kalktı, başladı moonwalk yapmaya. güzel de oynuyor piç.
    ama hiç kimseye bir zararı yok. tamamen kendi halinde.

    bizim patron rahatsız oldu.
    ''kaç kere söylemem gerekiyor evladım. şöyle kekoları mekana almayın bir daha'' diye söylenmeye başladı. ama adamın gerçekten hiç kimseye bir zararı yoktu. kendi halinde eğleniyordu, canı dans etmek istemişti ve kimseyi rahatsız etmeden canının istediği şeyi yapıyordu. ben asla yapamazdım örneğin onun yaptığını. yanlış olduğunu düşündüğümden falan da değil üstelik. utandığımdan, sadece utandığımdan. yan masadaki kız güler mi diye çekindiğimden veya elalem ne der diye düşündüğümden. ama hayatta yapamazdım. eleman dans etmeye devam ediyordu ve müthiş eğleniyordu.

    atın şu kekoyu mekandan dedi bizim yavşak patron. ''burası düğün salonu mu?''

    güvenlikler masaya gittiler ve adamı dışarı davet ettiler. adam hiç istifini bozmadı amk. yerine oturdu, kulaklığını toplayıp cebine koydu ve ''rahatsız etmek istememiştim, kusura bakmayın. hesabı alabilir miyim'' dedi.
    sakince çıkıp gitti mekandan.

    ''yavşaklar ölmez, sadece şekil değiştirir'' der ünlü bir yazar. ve o akşam kendi halinde dans eden o adama 'keko' diyen zihniyetle, dün akşam bu güzel abimize 'sığır' diyen zihniyet aynı yavşak zihniyet.

  • anksiyete, panik ataklar v.s gibi hayat kalitesi düşüren etkenlerin yeni versiyonda olmaması. travmalar da hoş değil. bunlar niye var ki zaten? hayır, evrim sırasında hayatta kalma içgüdüsüyle hiç alakası olmayan saçma sapan özellikler. bir tane yararı yok.