ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
bir insanın cahil olduğunu gösteren şeyler
-
efendi gibi gitmişsin atm de sıraya girmişsin. ikinci sıradasın. önündeki kişi rahatsız olmadan işlemini yapsın diye hafif geride duruyorsun. arkadan tırreğin birisi gelip sana sırada olup olmadığını sormadan ikinizin arasına giriyor. uyarınca da haklıymış gibi seninle kavga ediyor. bu adam cahil değil cahil oğlu cahildir. medeniyetten nasibini almamıştır.
agar.io
-
en buyuk balonun isminin "greece's debt" olmasini gormemle yarmistir.
türk kızının günlük google chrome geçmişi
tayt giyip çamaşır yıkayan bursalı damat
-
başka hiçbir yerde görmediğim adet.
bence bursalılar ibneliğe bahane arıyorlar.
b şk fzl sn ii gclr by
okulda öğrenilmiş en unutulmaz bilgiler
ışid'in 225 bin dolar maaşla ceo araması
-
evvela işid'in allah belasını versin. lakin gazetedeki haberde şöyle bir şey dikkatimi çekti. "geçtiğimiz günlerde meydana gelen patlamada çok sayıda kişinin ölmesi üzerine petrol çıkarma işini profesyonellere devretme kararı alan..."
lan, biz de o kadar maden çöktü, yüzlerce insan öldü. kimse en ufak bir karar almadı be. işid kadar yok muyuz amk?
iclal aydın ve tuna kiremitçi'nin boşanması
-
birkaç günlüğüne gittiğim ailemin evinde, yatağımda huzurlu bir şekilde uyurken, birden çalan cep telefonumla uyandım.
arayan babanem. gecenin o saati olduğuna göre ilk önce kötüleşti mi, bir rahatsızlığı mı var diye düşünüyor insan tabi. meraklandım haliyle. ama neyse ki sabredemedi, arama sebebini açıkladı bir solukta: "iclal aydın!!" dedi nefes nefese, "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"
ağzımdan öyle bir şaşırma nidası, öyle bir "aaaaaaa aaaa!!!" çıkmış ki, ilk önce zaten uykusu hafif olan annem uyandı. yanıma geldi merakla, "nolmuş nolmuş diye?"
ilk önce cevap veremedim. eeee dile kolay! neden sonra kendime geldim de, "anne, anneciğim.." diye başladım konuşmaya... sonrasında ağzımdan kelimeler dökülüverdi zaten: "iclal aydın'la tuna kiremitçi boşanmış!!!!"
annem ilk önce inanmadı. sonra betülay teyzeleri aradı, onlar da ayaktalarmış, yeni öğrenmişler. hatta fikret amca donuyla sokağa çıkıp koşturmaya başlamış.
babam ise daha serinkanlılıkla karşıladı bir muazzam haberi. ancak haberi ilk verdiğimdeki donuk ifadesi hala gözümden gitmez. "vay babamın şarap çanağı..." diye dile getirdi sonra usulce şaşkınlığını "vay be!"
kardeşimin yaşı henüz biraz küçük olduğu için yeterince idrak edememişti belki haberin önemini. lakin o da teker teker arkadaşlarını aramaya başlamış, bu anını onlarla paylaşmak istemişti belli ki. gözleri kocaman açılmış, hayret ve şaşkınlık içinde ulaşabildiği kadar insana ulaşmaya çalışıyordu.
sonra ne mi yaptık? pencereleri açıp haykıralım mı diye düşündük ilk önce, ama hastaları, yaşlıları aklımıza getirdik sonra. bu saate böyle bir haber almayı herkesin bünyesi kaldıramazdı kuşkusuz.
yapılacak birşey yoktu, yatıp ertesi gün olacakları beklemek kalıyordu bize artık.
tabi uyku tutarsa artık...
reconstruction
-
adını koyamadığınız acayip bir çekiciliği olan bir yandan da içten içe sizi rahatsız eden filmlerden. bir nev-i "bana o kadar mükemmel bir yalan söyle ki iki saat boyunca bu karanlık ve kapalı salondan ayrılmak istemeyeyim" diyen sinema seyircisine "işte seni parmağımda böyle oynatıyorum" diye haykıran, aldatılmanın hazzını yaşatırken bir anda tepe taklak ediveren illüzyonlar zinciri. alex in nezdinde biz de şaşırdık, kızdık, düştük, kalktık, sevindik, üzüldük. üzüldük, evet. bile bile.
eski sevgilinin unutulmayan sözleri
-
"çok sıkıcı birisin"
"hayata karşı dimdik durmuyosun"
"çalışıyorum biliyorsun"
"öf"
"pöf"
"tamam"
"sana da"
"ben de"
"günaydın"
"neyse uyuyorum ben iyi geceler"
zaten bunlarla geçti aylarimiz. smile bile atmazdi lanet karı. ulan botla mi sevgili olmuşuz napmisiz aylarca şimdi fark ettim de.
9 kasım 2014 istanbul başakşehir beşiktaş maçı
-
bitti beyler, mezarımı sularsınız ayda bir.
sözlükçülerin yediği tarihi ayarlar
-
lisede;
- hocaaam bu soruyu cozmek icin moment mi kullanacagiz?
- hayir kizim kafayi kullanacaksin.