hesabın var mı? giriş yap

  • bekledigimden ve umdugumdan cok daha fazla begendigim, gercekten etkileyici film. gercekleri carpitmayan, alttan altta marilyn monroe'nun karmakarisik ic dunyasini anlayabilmenin asla mumkun olmadigi mesajini veren dogrucu davut bi film olmus bu. kit oyunculuk anlayisimla degerlendirdigimde michelle williams'in oscara en azindan aday olmasi gerektigini dusunuyorum. marilyn monroe gibi bi efsaneyi hayata gecirmek gibi zor bir gorevi layikiyla basarmis olmasi bi yana, monroe ile heath ledger'in hayatlarindaki paralellikler yuzunden bu rolun williams icin duygusal olarak da cok yorucu oldugunu goz onunde bulundurmak lazim. buna ragmen ustesinden gelmesi ve bu kadar basarili olmasi takdire sayan.

  • cevabı demet akalın'ı da itip çaktırmadan oradan uzaklaşırım olması gereken soru.

  • ne zamanlardı o günler. yaz tatili geldiğinde, ben ve 15 yıldır hala kopamadığım arkadaşlarım sokağa cıkar, top oynar, bisiklete biner, hırsız polis oynardık. o günlerdeki dertlerimizden biriydi topun birikmiş suya girmesi, annelerin yemeğe cagırması, maçın yarıda kalması... ne güzel günlerdi, ne güzel dertlerdi şimdiyi düşününce. topu sert bir şekilde duvara sıra sıra vurarak kuruturduk, böylece birini kaleye geçmeye ikna etmek hep daha kolay hale gelirdi:)

  • milletvekili olma yolunda istifa eden 9 rektörün sadece 2 tanesi aday gösterilmiştir. (ethem tolga, durmuş boztuğ)

    geri kalan 24 akademisyen arasında aday gösterilen kişi sayısı ise 4'tür. (fazıl hüsnü, ahmet doğan, hüseyin yayman, emin zararsız)

    istifa edip, ''yeni türkiye'yi inşa edeceğiz'' diye mesaj atan akademisyenlere, bilim adamlarına (!) geçmiş olsun. yeni türkiye yolunda puahahahaha

  • şu habere göre maltepe coşkun fen lisesi tarafından tübitak liselerarası proje yarışmasına sokulmuş proje. haber kaynağı pek güvenilir olmadığından az saydıracağım:

    - öğrecisine bilimsel metodu öğretmek için bu projeyi destekleyen hocalara bir.
    - bunu proje yarışmasına sokma cesareti bulan okul yönetimine iki.
    - proje diye bunu kabul edilir bulup direk reddetmediyse tübitak'a üç.
    - bunu eğer ola ki sergilenmeye değer bulduysa tübitak'a bir defa daha dört.
    - bunu nazar ispatlandı diye haber yapan kuruma iki kere olmak üzere altı.
    - ülkemin cinlerden elektrik üretme projelerinin desteklendiği ziya ül hak pakistan'ına dönmeye başladığını hissettiğim bu dönemde yaşadığım için kadere yedi.

    öğrencinin suçu yok, böyle bir proje yapmak aklına gelince adam gibi sample size nedir, ne deneyle sınanabilir vs anlatacak hocası yok başında belli ki.

  • tahminime göre bahse konu aylık 27 bin 500 lira para ersin düzen'e sadece program moderatörlüğü için veriliyor.

    stadyum denilen program bir dış yapım! yani x bir şirkete de para ödeniyor.

    bu tip programlar neden dış yapıma verilir malumunuzdur.

    ulan sen trt'sin, yayın kuruluşusun, maaşlı çalışanların, işini bilen adamların var. koyarsın oraya bir spiker, 3 yorumcu, aylık maaşlarını verirsin olur biter.

    bir stüdyo programı neden dış yapım olur trt bunu açıklasın önce!

    edit: kısa bir araştırma ile söz konusu şirketin sahibinin de ersin düzen olduğu görülüyor;

    ers prodüksiyon reklamcılık ve organizasyon ltd.şti

  • ülkede kimlerin nasıl zengin olduğuna bakılınca şaşırtmayan hediye. özenilecek birşey değil..

    bana 12 milyon dolar verseler seda sayan gibi bir annem, nihat doğan gibi bir sevgilisi olsun istemezdim. yazık çocuğa, milyar dolarla bile kapatamazsın bazı şeyleri..

    çok şükür annem gibi bir annem var, şanslıyım. 1000-0 öndeyim..

  • - sayma fasulyeleri gerçek fasulyeydi.
    - fişlerle okumayı söktüler.
    - sert plastikten beslenme çantaları vardı renk renk. bir dilim ekmek, bir dilim peynir ve 5-6 zeytin fiks menü. en zengin beslenmede sarma olurdu, öğretmene bile ikram edilirdi. bir de beslenme çantalarına kumaş peçete konurdu. selpak mı vardı?
    - 1 lira harçlık alırlardı çok şanslılarsa babalarından.
    - bakkaldan un kurabiyesi alırlardı tenefüslerde.
    - basmalı kalemleri yoktu. kurşun kalem ve sivretgeç kullandılar hep.
    - arı maya'lı silgiler çıktığında ilkokulu bitirmişlerdi.
    - 23 nisan'larda ront oynamak için bir örnek ront elbiseleri diktirirlerdi. bayram gerçekten bayramdı.
    - kedi merdiveni yapmayı iyi bilirlerdi.
    - pazartesileri mendil ve tırnak kontrolü yanında bit kontrolü de olurdu.
    - ünite dergileri ilkokulu bitirmeye yakın çıktı, renkli renkli ne güzellerdi.
    - tebeşirler kare idi, yuvarlak tebeşir bile yoktu.
    - müzik dersinde flüt ve melodika çalmayı, çok iyi mandolin çalan öğretmenlerinden öğrenmişlerdi.
    - beslenmeye muz koymak ayıptı, muz herkesce ulaşılabilir bir meyve değildi çünkü.
    - karnelerini hala saklarlar.

    - şimdi korkarım ki "orta yaşta" diye anılıyorlar.

  • iq'su ayakkabı numarasını geçemeyenler tarafından kendi türdeşlerinin pisliklerini önemsizleştirmek için öne sürülmüş bir iddiadır.

    yahu anlamadım şimdi ben. bu adam solcu mu değil mi bilmiyorum ama temsil kabiliyeti nedir? bir dernek/sivil kuruluş başkanı sözcüsü falan mıdır? millete ahlakçılık mı taslıyormuş? kendisi gibi olmayanları ahlaksızlıkla mı itham ediyormuş? "en ahlaklı biziz" mi diyormuş. pisliği ortaya çıkınca solcular bu adamı savunmuş mu? "solculuk düşmanları iftira atıyürrr!!!" diye ortalığı velveleye mi vermişler?