ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sıçmadan önce 74 kiloydum.
sıçtım tartıldım yine 74 kiloyum. acayip mantık hatası.
@2- adam tartıya sıçmış beyler.
not: aramaya inandım aradım bulamadım. gören olurda uyarırsa silerim.
esenyurt'ta mama yiyen dev fareler
-
(bkz: istanbul'da sıçan sorunu)
avlanarak beslenmesi gereken kedileri yan gelip yatmaya alıştırdık. kedilik yan gelip yatma yeri değildir.
mehmet ali öz
-
adam.
bu adam emekli imam. bu adam mahalli tarih araştırmacısı. bu adam cumhuriyet tarihçilerinin yapamadığını yapmış, atatürk'ün osmanlı belgelerine göre soy kütüğünü çıkarmıştır.
2001-2014 yılları arası sultanbeyli'den sabah namazından sonra çıkar ve sultan ahmet'e devlet arşivlerine araştırmaya gidermiş. bu adama türk tarih kurumu tarafından ödül verilmeli. onlar yatmış bu abi çalışmış.
adına üstad deyip bu temiz insan ve soyuna çamur atmaya çalışanlardan dolayı bu kitabı yazmış... üstad'lara diyor ki "bütün arşivler istanbul'da gidin araştırın".
bu adam sivas'lıdır.
lisenin en popüler kızının lcw'de işe başlaması
-
olm sizin gibi hıyarlar yüzünden şu ülkeden nefret ediyorum.
çünkü çalışmak enayilik, çünkü güzelliğini kullanıp zengin kocaya kapağı atmamak salaklık, değil mi?
sonra ağlaşırsınız ama "ya kızlar hep para peşinde üüü!"
sizin gibi andavallar yüzünden.
şebnem ferah
-
10 sene üniversite okudum, şebnem ferah kadar okula gitmişliğim yok. festival kaçırmıyor galiba.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
''para kazanmaya basladigimdan beri borc oduyorum.''
arthur schopenhauer
-
''dünya, 15 yaşından küçük çocuklara din dersi vermeyecek kadar dürüst olursa, belki o zaman ona umut besleyebiliriz.'' schopenhauer
bipolar bozukluk ve sanatsal yaratıcılık
-
stanford'da bipolar bozuklukla yaraticiligin correlation'i olup olmadigini ortaya cikarmaya calisan bi makale yazmislar. burdaki arkadaslar da onu referans veriyorlar, 'aha bakin bu bilinen bisey' demek icin.
yapmayin, etmeyin. yaraticilik kelimesini bi tanimlayin bana once? nasil olculur, birimi nedir filan bu cevaplarla gelin bana. ondan sonra bilimde de 'bu bilinen bi gercek' dediginiz makaleleri sadece basliklarini okumadan gelin de yazin.
stanford'da yapilan arastirmada baron-welsh art scale denen dangalak otesi bir testle bipolar insanlari normal insanlardan ayirmaya calismislar yaraticilik adina. 1950lerde bulunmus bu test nasilmis biliyo musunuz? 100-200 tane degisik resmi once sanatcilara gosteriyosun, onlarin begenip begenmemelerine gore her resim adina bir like ve dislike probability cikariyosun.
ondan sonra herhangi bir insanin sanatcilik degerini bulabilmek icin de bu resimleri ona teker teker gosterip begenip begenmedigini soruyosun. resimlerin toplaminda istatistiksel oranlarda sanatcilarin begendiklerini begenenler yaratici cikiyor. yine resimler konusunda sanatcilarla ayni fikirde olmayanlar da art ozurlu cikiyor. makalede varilan sonuc da su: bipolar insanlar sanatcilarin begendikleri resimlerden normal insanlardan daha cogunu begendi diye normalden daha yaraticiymis. sanatcilar... normal/bipolar insanlara gosterilen resimler... sonuc: there's a relation with creativity and bipolar disorder. hadi ordan be demek istiyorum sayin seyirciler.
lutfen bipolarligin ve yaraticiligin iliskisini sorgulamadan once kendinize su sorulari sorun:
1. yaraticilik nedir, olcu birimi nedir, nasil karsilastirilir?
2. bipolar insan hayatina normal devam ederken bu rahatsizligi ortaya ciktiginda dan diye icindeki yaraticilik da ortaya cikabilir mi?
3. yazarlar sairler ressamlar muzisyenler vs. onlarin her allahin gunu yaratici olmasini bekleyebilir miyiz? elbette onlarin da uretmeye cok istekli oldugu ya da caninin hic bisey yapmak istemedigi donemler olamaz mi? bu her insanda yok mu? peki bu belirtiler bazi sanatcilarda bipolarlik belirtileriyle karistiriliyor olabilir mi?
evet sorun bunlari kendinize, ondan sonra da eger size bipolar teshisi konduysa ve caniniz istiyosa "yuppig yuppig ben bipolarim yaraticiyim, i am special" diye ortalikta bi guzel gezinin.
yaran diyaloglar
-
şehirler arası otobüste telefon konuşmasından anlaşıldığı kadarıyla adam kayın validesini kaybetmiştir. sağı solu arar kefendi cenaze işlemleriydi selaydı falan hazırlıklar yapılır. sonra telefon çalar.
x: efendim bacanak
y: ...
x: evet
y: ....
x: nasıl ölmemiş
y: ......
x: geri mi canlanmış
y: ....
x: ee napacaz ya selayı falan verdirdik kayıncı da kefen almaya gitti.
y: ....
x: geri ölme ihtimali var mı
y: ....
x: iyi napalım yarına kadar ölmezse durumu millete açıklarız artık. doktor hatası diye.
japonların yaptığı inanılmaz karmaşık tatlı
-
o kadar uğraşılıp ortaya çilek reçeli soslu, içi pudra şekerli akide şekeri çıkarılan gerizekalı şeyi. tabi bunu yapan, japon olduğu için şaşırmıyoruz.
15 haziran 2015 cem küçük'ün aydın doğan'a salvosu
-
(bkz: cem küçük kim amk)
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
nusr-et
-
hani hamburger söyleip yarısını yemeyen kızlar vardır ya. geçen bunlardan biri ile gittim nusr-et'e. etin yarısını tabakta bırakmaya kalktı. tabağı ağzına soktum. servet yatıyor lan orda.