hesabın var mı? giriş yap

  • sonucu açıklanan dava 2019 öncesi olaylara dair. tether ve bitfinex'in iddia edildiği gibi yalan beyanda bulunduğu belirlendi, linkler yukarıda ingilizce verilmiş okuyabilirsiniz. bu sebeple de 18.5 milyon dolar ödemeyi kabul etmişler.

    şurada reuters'tan bir gazetecinin de dediği gibi, 2017'de dolaşımdaki 442 milyon dolar değerindeki usdt'nin sadece 61 milyonunun karşılığı bankalarında varmış: https://twitter.com/…era/status/1364216252248559623

    şu an dolaşımdaki usdt miktarı 35 milyar dolar! ve bu şirketler** bu konuda hiçbir soruşturma ve denetlemeden geçmedi. bu büyüklükte şirketler için bunu yapmamak direk alarm verici. mesela siz paranızı merkezi bahamalarda olan hiçbir denetlemeden geçmemiş bir bankaya yatırır mısınız? tether ve bitfinex tam olarak bunu yapıyor, malvarlıklarının çoğu bu tür bir bankada ama sadece onlar görebiliyor.

    velhasıl bu dava sonucu ile new york eyaletinde bundan sonra iş yapamayacaklar. bu da tabii binance'ı sevindirdi. https://ag.ny.gov/…ading-platform-bitfinexs-illegal

    2020-2021 dönemini içeren ve usdt'nin milyar dolarlara ulaşması hakkındaki ikinci soruşturmanın detayları açıklanana kadar tether ve bitfinex tüm kripto dünyasının belası olmaya devam edecek; tıpkı 2017 sonu ve 2018 başında olduğu gibi.

    eğer tether ve bitfinex bu davadan alnının akıyla çıksaydı şu an bitcoin ve tüm altcoinler haftasonundaki en yüksek yerlerine geri gelirlerdi. oysa, anlık olarak bitcoin hala 48.500 usd seviyesinde.

    (bkz: pandoranın kutusu)

    not: lütfen ingilizce öğrenmeden tüm içeriği ingilizce olan bir konu hakkında atıp tutmayın, üzülürsünüz. tether ve bitfinex'in kurucu ortakları usdt'yi böyle savunmuyor. onların avukatları var her lafı seçip manşet yapıyorlar coindesk.com'da ;)

  • meclis başkanı, seçilen milletvekilleri arasında en yaşlı üye olduğundan dolayı meclisi açacak deniz baykal'la cumhurbaşkanı'nın görüşmesidir. hürriyet'in dediği gibi "sürpriz görüşme" falan değildir.

    edit: gelen mesajlar üzerine sürpriz görüşmeymiş.

    edit2: gelen mesajlar üzerine süpriz değil sürpriz

    edit3: "hükümeti kurma yetkisini istediği milletvekiline verebiliyor malum.. lan yoksa..."

    edit4: gelen mesajlar üzerine başka gelen mesajları yazmamalıymışım

  • dövmekle az bile etmiştir. kendini kurtarmak için başkasını riske atanın hakkı kötektir. adam ceza yese bi allah'ın kulu sahip çıkmaz. artı mühürü kesmişler adamın başı sadece bundan dolayı bile belaya girebilir. show tv boş yapma

  • - yemeğe gidelim mi?

    - ok. gdlm. nry?

    - bilmem... pizza yemeye gidelim istersen...

    - byk by?

    - büyük boy yiyelim tamam... ben ısmarlıyorum.

    - spr... cnmsn...

    - sen de benim canımsın...

    - cok svyrm seni:)

    - ben de seni çok seviyorum...

    - brzdn gdlm?

    - birazdan gidelim tamam. yalnız mesaj atma artık bak rica ediyorum... yanındayım işte... bana söyle ne söyleceksen...

    - özr dlmrm...alşknlk:(((

    - ben ayrılmak istiyorum artık dayanamayacağım...

    - ndn?:(

    - allam çıldırıcam...

  • maruz kaldığım ve hiç hoşlanmadığım tuhaf gelenek. zaten şoktayken insanı daha bir dumur eder. ama annemin bu geleneği uygulama amacı, tokat atınca regl süresinin daha kısa olacağına inanılmasıymış. yani bunun altında çok şey aramamak lazım. tabi ben annemin iyi niyetine inandığım için böyle düşünebilirim, asıl amacını bilemem fakat gelenek işte, çoğu gibi tuhaf ve anlamsız bir gelenek.

  • genellikle altında art niyet bulunan sorudur. karşıdaki kişiyi "sen üniversiteyi nasıl kazanmışsın ki" şeklinde iğnelemeye çalışır soruyu soran üniversite okumamış şahıs.

    -hangi bölümde okuyorsun sen?
    +makine mühendisliği?
    -2 yıllık mı ?
    +... evet 2 yıllık
    -2 yıllık mühendislik mi olur ya?
    +yarrağım o zaman neden soruyorsun?

  • bazen bir dilencinin isyanı ile tetiklenen farkına varma anlarıdır.

    üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım, her hatırladığımda içimi burkan yaşlı amcanın isyanı da bunlardan biridir. ankara'da, şu anda neresinde olduğunu hatırlamadığım bir bölgede sıra sıra dizilmiş, gelenlerden para dilenen, ve bu işi mecburiyetten değil de meslek olarak yaptığı çok belli olan, kucağında bebekli kadınların arasında, kaldırıma çökmüş, umutsuzca insanların yüzüne bakan, kucaktaki bebek faktöründen dolayı bütün sadakaları kadınlar aldığı için eli boş, havada kala kalan amca sonunda dayanamayıp, yorgun sesiyle "ben de insanım, bana da verin" diye isyan etmişti. kadınlar yüzsüzce kikirdeyerek adamdan biraz uzaklaşıp ona da dilenme alanı açmışlardı, ama insanlar daha amcanın yakınına bile gelemeden önlerine atlayıp rahatsız edici bir şekilde dilendikleri için insanlar yardım edecekleri varsa bile vazgeçiyordu veya sadakalarını bu kadınlara verip hızla uzaklaşıyordu. zaten hayatta kalabilmek için dilenmek zorunda kalacak kadar düşmüş bu adamın, yetmiyormuş gibi bir de profesyonel dilencilerle baş etmek zorunda kalması adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi gözümde.