hesabın var mı? giriş yap

  • 21 eylül 1986 ankaragücü beşiktaş maçında top hakeme çarpıp gol olmuş ve beşiktaş mağlup olmuştu ve o sezon beşiktaş 1 puan farkla şampiyonluğu kaçırmıştı. yani o gol olmasa şampiyondu. maçın hakemi ahmet akçay o maçtan sonra yaşadığı bir anıyı anlattı az önce bir programda.
    süleyman seba, maçtan sonra ahmet akçay'ı arıyor ve "hocam biz seni biliyoruz. bu senin ve bizim yaşadığımız bir talihsizlik oldu. bu aralar canını sıkarlar, bir kaç gün gazete falan okuma. kendini de üzme" diyor.
    hani şu "beşiktaşlı duruşu diyip duruyorsunuz. nedir lan bu duruş?" diye soranlar var ya. onlara bir örnek olsun isterim.

    edit: yıllar sonra videosunu buldum. buyrunuz efendim. https://youtu.be/bvyzaieabxm

  • evet takside de değişim olacak, bugün taksi plakası sermaye için bir spekulasyon aracına dönüşmüş durumda. bir plaka başına bugün 3 milyon tl sermaye bağlanıyorsa ve bunun karşılığında sadcece bir adet (2, gece mesaisi) şoför istihdam eidiliyor ise bu sermaye istihdam artışı ve cari açığı azaltan üretim ve hizmet için kullanılamıyor demektir.

    en kısa zamanda 90'lardan beri gerçekleşmeyen taksi plaka ihalesi açılmalı ve plaka sayısı en az ikiye katlanmalı. aplikasyon çıkartılmalı ve isteyen yolcu eğer taksi boş ise aynı gzergahtan bekleyenleri taksiye alıp ücreti paylaşabilmeli, yollarda boş gezip boşa mazot yakan taksilerin birim zamandaki geliri arttırlmalı, maliyeti daha çok yolcuya paylaştırılmalı.

    bunun adı komunizm değil "gelecek" , uyanın.

  • ingiltere'nin 1713'deki utrecht antlasmasi ile kazandigi, 30 sene boyunca ispanya'nin guney ve orta amerika'daki kolonilerine (south sea) afrikali koleleri tasima ve satma iznine asiento denirmis. yillik kole tasima kotasi 4800 kisiymis. antlasma ayrica south sea company'nin guney amerika'ya yilda sadece bir mal dolu gemi gondermesine izin veriyormus. onun da kargo siniri 500 tonmus. dolayisiyla utrecht barisi'nin ingiltere'ye tanidigi en onemli ticari avantaj, mal ticaretinden cok kole ticareti ile ilgiliymis.

    ingiltere bu ticaret tekelini, daha ispanya ile utrecht barisi imzalanmadan iki sene once, 1711'de, south sea company'e (guney denizi sirketine) devretmis. bunun karsiliginda da south sea company, ingiltere hazinesi'nin 10 milyon sterlin degerindeki borc kagitlarini tutan yatirimcilara sirketin hisselerinden dagitmis. ingiliz hazinesi de daha dusuk bir faizle (%6) south sea company'e borclanmis. bu hisse senedi-borc degisiminin (debt/equity swap) amaclarindan biri, ispanya veraset savaslarini finanse etmek icin borclanmak zorunda kalmis birlesik kralligin savas sonrasi borc yukunu hafifletmekmis.

    south sea company'nin guney amerika ile ticareti sayesinde muthis bir servet kazanacagi beklentisi ile doldurusa gelen ingiliz halki ve yatirimcilari, tarihin en onemli hisse senedi piyasasi balonlarindan biri olan south sea bubble'i olusturmuslardir. oysaki sirket guney amerika'ya ilk seferini ancak 1717 yilinda yapabilmis. 1718 yilinda ingiltere ve ispanya arasindaki iliskiler tekrar limonilestiginde south sea company acisindan isler kisa vadede hic de parlak degilmis. ama sirket yoneticileri ve onlarin kayirdigi ingiliz elitleri, sirketin uzun vadeli gelecegini baskalarina cok iyi pazarlamislar. south sea balonunun ayyuga ciktigi 1720 yilinin nisan ayinda, south sea company ingiltere'nin kamu borcu stogunun yarisindan fazlasini (yaklasik 31 milyon sterlin) daha satin almis ve bunlarin karsiliginda eski borc verenlere yeni hisse senetleri ihrac etmis. ingiliz hazinesi de gene gorece dusuk bir faizle south sea company'e borclanmis.

    south sea company'nin hisselerine akin akin hucum eden yatirimcilarin davranislarini gozlemleyen bazi cinfikirliler, ici bos vaatlerle yeni sirketler kurmuslar ve bunlarin hisse senetlerini halka arz etmeye baslamislar. bu yeni sirketlerden biri kendini soyle lanse etmis: "a company for carrying out an undertaking of great advantage, but nobody to know what it is" (cok avantajli ve karli bir is yapacak bir sirket, ama isin ne oldugunu kimse bilmeyecek). south sea company ile yatirimcilarin sermayesi icin rekabet etmeye baslayan bu sirketlerin onunu kesmek isteyen ingiliz devleti, daha sonralari "the bubble act of 1720" diye anilacak olan yasayi 1720'nin haziran ayinda cikarmis ve halka acik sirketlerin kralliktan imtiyaz (royal charter) almasini zorunlu kilmis. tabii ki south sea company bu ayricaligi elde etmis. bu da sirket hisselerinde olusmus balonu daha cok sisirmis, 1720 haziran'i basinda hisse fiyati 890 pounda tirmanmis. bubble act 1825'e dek yururlukte kalmis.

    isaac newton'un da bu balon sirasinda 20 bin pound kaybettigi rivayet edilmektedir. yedi yil savaslarinin sonuna (1767) dek kole ticaretine devam etmis ve 1850'ye dek varligini surdurmus south sea company'nin pratikte yerine getirdigi en onemli fonksiyonunun, birlesik kralligin kamu borcunun cevrilmesi ve yonetilmesi oldugu iddia edilmektedir.

    (bkz: dot com bubble)

  • 20 aralik 1972 yilinda eastern havayollarina ait bir l1011'in everglades yakinlarinda dusup 103 kisinin olumune sebebiyet verdigi trajik kazadir.. kazaya 20 kurusluk bir ampulun sebebiyet vermesi daha da vahim bir durumdur..

    ucak inise gecerken ucus ekibi on inis takiminin acildigini konfirme eden isigin yanmadigini gorur.. arizanin mekanik mi yoksa ampulden mi kaynaklandigini bilemediklerinden pisti pas gecerek otopilotu devreye sokarlar; bu sirada yardimci pilot ampulu cikartmaya calismaktadir, ucus muhendisi ise hell hole'a girip on tekerlegi gosteren teleskopik vizorden bakmaya cabalamaktadir.. kokpittekiler ucagin alcaldigini anladiginda cok gectir. telasa kapildiklarindan kokpit ekibi otopilotun gercekte devre disi oldugunu, hatta yere yakinlasinca calmaya baslayan uyari seslerini farketmez.. yardimci kaptanin son sozu "hala 2000 feetteyiz degil mi?"' kaptanin son sozu de "neler oluyor?" dur..

    kazadan sonra yapilan incelemelere gore otopilotun devrede olmamasinin sebebi olarak kokpit ekibi hell hole"a inerken, ya da ampulu degistirmek ile ugrasirken yanlislikla birinin kontrol kolunu oynattigi ve bunun da otopilotu devreden cikardigi sanilmaktadir.. yukseklik gostergelerinin de uyari verdikleri fakat kaptan ile yardimci kaptanin ucus takimi sinyalleri ile ugrastiklarindan bu uyarilari dikkate almadiklari da tahminler arasinda..

    kazanin bir diger ilginc yani da devaminda gelen hayalet hikayeleridir.. iddialara gore eastern dusen l1011'in saglam parcalarini diger ucaklari icin yedek parca olarak kullanir ve bu ucaklarda dusen ucagin kaptani ile yardimci pilotunun hayaletleri kendilerini taniyan ucus ekibi ve hatta bir seferinde 12 adet first class yolcusu tarafindan gorulur.. ozellikle yardimci pilotun iki sefer kabinde olusabilecek ciddi tehlikeleri ucus ekibine gosterdigi soylenir.. hatta "ucus 401'in hayaletleri" adiyla bir kitap bile cikmistir..

    sonuc olarak son derece ufak olaylarin birikip buyuk bir felakete yol acabilecegine verilebilecek orneklerden biridir. kokpit ekibi yolcularini sag saglim indirmek icin on tekerlek ile ugrasirken buyuk ihtimalle otopilotu akillarindan bile gecirmemislerdir.. ustune ustluk dusen ucak havacilik tarihinde en guvenli sicile sahip ucaklardan biridir.. (bkz: l1011)

  • oyuncak bakacağım zaman oyuncakçılara hep "benim bir yeğen var yaramaz, ona bakıyorum" diyorum ama kendime alıyorum hep. yeğenim de yok zaten.

    ara sıra muhabbet de kuruyorlar "kız kardeşinin mi erkek kardeşinin mi oğlu?" filan diye. genellikle "ablamın oğlu" diyorum.

    bazen de kızı oluyor tabi. ama o zaman bir de üstüne üstelik ne çeşit bir kızın oyuncak elektrikli testere filan sevdiğini açıklamak zorunda kalıyorum.

    dayı olmak zor iş.

  • son zamanlarda iyice sayısı artan, ve bundan daha da cesaret alıp yaptıkları şeyin yanlışlığını fark etmeyen kadındır. tanımadığı kadınlara ısrarla ve küstahça mesaj atan erkekleri tasvip etmiyorum. yaptıkları kesinlikle yanlış. ancak selam yazan, ya da bir şekilde sohbet açmaya çalışan her erkeği de kendi sosyal medya hesabından fotoğraf, isim-soyisim sansürlemeden ifşa eden kadınların yaptıkları daha da büyük bir suç bence. tanımadığın insanlardan mesaj almak istemiyorsan, mesaj alma özelliğini kapatırsın bu kadar basit. bu durumu resmen kendine bir meşgale haline getirmiş, her 3-4 saatte bir ifşa paylaşan kadınlar bile var.

    varan 1

    varan 2

    paylaşırken mesaj atanların isim ve fotoğraflarını ben sansürledim. hanımefendinin paylaşımında sansür yoktu onu da belirtmek istedim. insanı profeminist olup kadın haklarını savunmaktan caydıracaksınız bu gidişle.

    edit: kendisini 'yaptığınız şey çok yanlış.' diye uyardığımda da uzun bir mesajla bana çemkirdi. sanırım gerçekten bazı sorunları var, allah şifa versin.

    mission complet’edit’:
    bu paylaşımları yapan hanımefendi çok pişman olduğunu söyleyip, ifşa ettiği beyefendilerden özür diledi. sonra da hesabı dondurup bu diyarları terk etti. sözlüğün gücünü de bu olay ile birlikte tekrar görmüş olduk. hepinize teşekkür ederim, iyi ki varsınız. bunu yapan ya da yapmayı düşünenlere de iyi bir ders oldu sanırım.