hesabın var mı? giriş yap

  • geçen hafta kalabalık bir halde ezel izlerken;

    -ya bu şey değil mi? hani elveda rumeli'de de oynamıştı, berrak tüzünatak.
    +yok berrin panik atak.
    /berna kontra atak.
    -belgin kontraplak.
    +billur karabatak
    /belma ikiz yatak.
    ...
    ...
    ...
    epey gitti bu böyle.

  • türkiye’nin çeşitli bölgelerinde meydana gelen yangın, sel vb. doğal afetler için açtığımız ve sol frame’e sabitlediğimiz bu başlıkta; afetlerde maddi manevi zarar gören ve yardıma ihtiyacı olan afetzedelerle, afetzedelere destekte bulunmak isteyenleri bir araya getirmek istiyoruz.

    bu başlık altında; doğal afetlerde evlerini kaybedenlerin kalacak yer, yeme içme, giyecek vb. taleplerini karşılayabilir ve afet bölgelerine yardıma giden gönüllü ekiplere destek olabilirsiniz.

    hepimize geçmiş olsun diyoruz.

  • adamlar 2 santim ileri gittiğini kar sayıyor. geri geri gitmiyor ki tramvay geçsin. istiyorlar ki tramvay yanlasın da öyle geçsin. tam sığırlar.

  • gerçek anlamda bir iran olmamızın işaretidir.
    insanımız, "iran gibi oluyoruz" deyince sürekli şeriat gelecek zannediyor. ülkeye şeriatı getirebilecek kafada ve kabiliyette imam hatipli yok. fakat(!), bu kabiliyetsizlik ve ahlaksızlık dalgası ülkenin temel kurumlarını ve ahlakını yıkıyor. bu ülkeye daha kötüsü geldi çoktan, haberleri yok. rejim yıkıldı, düzen kalmadı.

    ülkede kanun kalmadı. ülkede güvenilebilecek bir kolluk kuvveti kalmadı. ülkede sizi koruyan bir anayasa kalmadı. her an bir kanun hükmünde kararname ile sizin evinizi bile elinizden alabilirler. hatta buna bile gerek yok, bir yalaka savcı aldığı emir veya mesajla sizi anayasal düzeni, devleti ve hükümeti yıkmak teşebbüsüyle içeri alıp yıllarca orada tutabilir. ifade özgürlüğünü bırakın artık ima bile edemiyorsunuz. çünkü bal gibi nasıl birer pislik olduklarını biliyorlar; hemen şak diye üzerlerine alıyorlar. ülkede kurallara uygun oynayan kimse kalmadı kısacası. sürekli af getirmeler ve görmezden gelinen "ezik" kanunlar işte bir ülkeyi böyle yıkıyor. kamusal düzen sizlere ömür.. dışarıdan değil, içeriden yıkılıyor türkiye başkanlığı(cumhuriyeti).

    ve işte bu yüzden iran gibi oluyoruz. iran'da da okumuş etmiş, imkanı olan kesim hep çocuklarını batıya yolladı. biz de aynısını yapıyoruz. şimdi çocukları yollamak kafi gelmiyor artık. kendimiz de göçüyoruz. çünkü bu devlet, bizi koruyabilen, bize "benim vatandaşım" diyebilen bir devlet değil artık. bizim elimizden her türlü birikimimizi anında alabilecek ve bizi terörist ilan edebilecek bir devlet.
    düşünün, herifler bizi dağdaki pkk'lı ile, ypg'li ile, fetullahçılar ile ya da bir tarafına bomba sokup patlatan tipler ile aynı kefeye koyuyor.
    neden peki? bir dangalak topluluğuna, cahil embesillere sesimizi çıkardığımız için.

    devlet batıyor. azcık okumuş ve kafası çalışan kesim de bunu görüyor.
    hepsi bu.

    ilgili nyt haberi

  • yıllardır çizgisini bozmadığı, tutarlı olduğu tek bir konu var: kadınlara karşı işlenmiş suçlardan keyif alıyor.

    geçmişinden gelen müthiş bir kompleks olduğuna eminim.

  • kendi ergenliğinde sosyal medya denen nane olmadığı için şükretmesi gerekenler hiç laf etmesin bu çocuklara.. burak kut kasedinin üstüne kendi sesini mikrofonla kaydedip radyoculuk oynayanlar kendilerini biliyor.

  • muhtesem yapilarin sahipleri. ve fakat bu goz kamastiran yapilarin meydana getirdigi sehirlerde her rituelde gunes icin ne kadar insan kurban edilip, kafasi vucudundan ayriliyorsa o kadar cok bereketin ve guzel yasamin gelecegi inancinda, sehri cepecevre saran arazilere atilmis bassiz cesetlerin kokulariyla sarilmis sehirlerin insanlari. 300 odali sarayinda yasayan krallari hicbir zaman baskalarinin yaninda yemek yemiyor, yemegini herzaman icin tek basina bir paravan ardinda yiyor ve gunu gelip hayati son buldugunda kendisine kan bagi olarak en yakin olan erkek akrabasi kralligi devraliyor ve bunu kralligin ordularini yoneten kurul onayliyor.

    her basa gecen yeni kral buyuk bir torenle buyuk piramite giderek jaguar pencesi ile, kulaklarini ve bacaklarini parcalayarak gunes tanrisi icin kendi kanini akitiyor. ve bu seremoniden hemen sonra gunes tanrisina kurban edilmek uzere yeni esirler edinmek icin hazirlaniyor ve ordusunu alarak tac giyme torenine layik olmak uzere savasa gidiyor. ahuitzol 20 000 esirle dondugunde adini efsanelestiriyor. ve bu 20 000 esir aztek rahiplerinin keskin bicagi altinda durup dinlenmeksizin piramitin tepesinde gunese kurban ediliyor, esir canliyken cikarilan kalbini gordukten sonra, rahip tarafindan kafasi kesiliyor ve bassiz vucudu assagi atiliyor ve kesilen her bas piramitte hazir bulunan ozel odalara dizilmis raflarin uzerine yerlestiriliyor....

    aztek rahipleri tanrilarina hizmette bulunmaktan mutlu, cani gonulden esirleri kurban ediyor. bazen, inanclari geregi bazi esirler gonullu olarak kurban edilmek istiyor. gonulluler bir yil savas tanrisini temsil etmis sayiliyor bu yuzden olumlerinden kisa bir sure once dort rahibe ile evlendiriliyor. olum ani yaklastiginda kendi rizasi ile kurban edilen tasin uzerine uzanan esir sanli ve kutsal olarak addediliyor. kutsal addelien kurbanin derilerini yuzen rahip, kurbanin derilerini kendi boynundan gecirerek 20 gun bu derileri cikarmiyor. ( kokuyu tahmin edebilmek bile guc geliyor insana)

    aztek rahipleri, yalnizca gunese kurban edilenlerin kalbini cikarmakla kalmiyor. onlarin diger onemli bir gorevi de, gokyuzunu incelemek, kompleks takvimlerini ayarlamak, gokyuzunde olusan onemli durumlari kaydetmek, yildizlari incelemek.

  • yandaş olmamak..

    özellikle sanat camiasındaki tiyatrocu, şarkıcı, sinemacı isimlerin para amacı güden işleri söz konusu olduğu için 13 yıldır nasıl direndiklerine hayret ediyorum. helal olsun, hakikaten zor iş. gencebay gibi, inanır gibi işin kolayına kaçmak paraya para katmak varken direnen levent üzümcü gibi sanatçılara hayret ediyorum. omurga böyle bir şey..