ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
o kadar öğretmene iş bulamayız
post-rock
-
çok kalabalıklaşmış içerisi, yeni gelenlere bir tanım verelim.
post-rock, rock müziğin alt türlerinden biridir. rock enstrümanlarıyla icra edilse de, rock müzikten farklı olarak gitarı "sesin rengini ve dokusunu yöneten" bir biçimde kullanmak ile ayırt edilir. genellikle enstrümantaldir bu türün parçaları. en ünlü isimleri explosions in the sky, god is an astronaut, mogwai ve 65daysofstatic'tir.
inceleme başlattık
-
yes minister'da şu şekilde işlenmiş olan hükümet pratiği:
james hacker: when am ı going to do all this correspondence?
bernard woolley: you do realize you don't actually have to, minister.
james hacker: don't ı?
bernard woolley: not if you don't want to. we can draft an official reply.
james hacker: what's an official reply?
bernard woolley: ıt just says "the minister has asked me to thank you for your letter"; then we say something like "the matter is under consideration", or even, if we feel so inclined, "under active consideration."
james hacker: what's the difference?
bernard woolley: well, 'under consideration' means we've lost the file; 'under active consideration' means we're trying to find it.
türkçesi:
bakan - bu kadar yazışmayı ben hangi ara yapacağım?
müsteşar - yanıt vermek zorunda olmadığınızın farkındasınız değil mi bakanım?
b - değil miyim?
m - istemiyorsanız hayır. her zaman bir 'resmi cevap' yollayabiliriz.
b - resmi cevap nasıl oluyor?
m - önce 'bakanlık mektubunuz için size teşekkür eder' gibisinden bir şeyler söylüyoruz, sonra ya 'konuyla alakalı inceleme başlattık' diyoruz, ya da, o da eğer cidden lüzum görürsek, 'konuyla alakalı fiili inceleme başlattık' diyoruz
b - ikisinin arasındaki fark ne?
m - valla 'inceleme başlattık' dosyayı kaybettik demek, 'fiili inceleme başlattık' dosyayı bulmaya çalışıyoruz demek.
arif erdem
-
havaların soğuduğunu arif' in maça boğazlı kazakla çıkmaya başlamasından anlayabilirsiniz.
ayrıca ben hakem olsam maça çıkarken direkt sarı kart gösteririm kartı da cebine koyarım o şekilde oynasın uğraştırmasın beni..
slim fit gömlek
-
göbekli genç berberlerin ve street fashion (çakmacı) dükkan sahiplerinin vazgeçilmezi.
tema'nın cengiz holding'in bağışını iade etmesi
-
baştan edit: (bkz: #muglayahavadestegi)
fidan kampanyasına 500 bin tl bağış yapan cengiz holding'in bağışının, tema vakfı tarafından iade edilmesi olayı.
tema yaptığı açıklamada, cengiz holding'in çevreye etki konusunda sahibi olduğu şirketlerin verilerini açıklamaması nedeniyle bağışı kabul etmediklerini açıklamış.
kaynak (facebook içerir)
kaynak
edit: kaynak güncellendi.
edit2: ilk kaynakta haber kesin bir dille verirlirken ikinci kaynakta iddia edildi tarzı bir sunum var. oysa iki kaynakta aynı, dw türkçe. ilginç bi habercilik.
the devil's anvil
-
hayatımda keşfettiğim en sıradışı albümlerden biri diyebilirim grubun tek albümü hard rock from the middle east için. albümün adı, müziğin tarzı hakkında birebir ipucu verir nitelikte.
favorim karkadon.
7 şubat 2016 beşiktaş'ın attığı gol
-
her kaleci hatası şike olsaydı beşiktaşımızın kalecisi tolga* soyadının hakkını fazlasıyla veren biri olurdu. şimdi dağılabilirsiniz liseliler.
gelmiş geçmiş en iyi türk filmi esprisi
tüm maaşlarda ciddi artış yapılacak
-
en fazla iki ay sonra maaşların erimesine, market ve tüm fiyatların şimdikinin çok çok üzerine çıkmasına neden olacak. 2 dünya savaşında almanların 1 çuval parayla bir ekmek alması gibi.
johan cruyff
-
johan cruyff'un 1968'de istanbul'daki anısı gerçekten çok ilginç.
hollanda ekibi ajax, şampiyon kulüpler kupası 2. tur maçında fenerbahçe'yle oynayacağı maç için istanbul'a gelir. istanbul'da hava o tarihlerde oldukça yağmurludur ve maçın oynanacağı mithatpaşa (inönü) stadı'nın zemini yağmurdan dolayı bir hayli zarar görür.
bunun üzerine yetkililer maçı 1 gün sonraya, 28 kasım 1968'e ertelerler. cruyff ve takım arkadaşları da istanbul'da mecburen 1 gün daha fazla kalırlar.
ertesi gün yağmur hala devam etmektedir ancak o maç artık bir şekilde oynanmak zorundadır. ajax takımı kaldığı otelden mithatpaşa stadı'na doğru yola çıkar. ajax takımını taşıyan otobüsün şoförü kaygan zemini hesaba katmaz ve osmanbey'de bir kazaya karışır.
trafiksiz, dertsiz tasasız hollanda'nın bağrından kopup gelen futbolcular ve teknik ekip, bir anda kendilerini istanbul trafiği hengamesinin içinde bulurlar. kazaya karışan şoför ve ajaxlı futbolcular araçlarından inerek bir anda bir tartışmanın içine girerler. cruyff ve arkadaşları taksi şoförüne maça yetişmeleri gerektiğini anlatmaya çalışsa da taksici bir hayli inatçı çıkmıştır.
inatçı şoför, tutanak tutulması için trafik polisinin gelmesini bekler. sonunda trafik polisi gelir, tutanaklar tutulur ve ajax otobüsü mithatpaşa stadı'na doğru tekrar yola çıkar.
erteleme maçı, zeminin kötü olmasına rağmen mecburen oynanır ve ajax, fenerbahçe'yi 2-0 mağlup eder.
trafikteki tartışma anları ise kameralara böyle yansımış.
http://i.hizliresim.com/21agqq.jpg
http://i.hizliresim.com/j365yr.jpg
http://i.hizliresim.com/e8dyea.jpg
http://i.hizliresim.com/m6op8r.jpg
http://i.hizliresim.com/d2dmko.jpg
http://i.hizliresim.com/8zzgea.jpg
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: yılmaz özdil gibi yazıyoruz gelin bakalım
1.
bugün evden çıktım...
*
benzin azalmış, benzin alayım dedim...
*
baktım, benzinci de yok memlekette...
*
neyse, yarım saat kadar aradım ve buldum bir tane...
*
yerleştirdim arabayı...
*
dedim: 4 litre süper...
*
adam yarım saatte doldurdu, memleketimin insanı işte sabah sabah böyle oluyor...
*
olm bu entry nerelere gidiyor toparlayamıyorum bak...
*
neyse, kolunu uzattı arabanın içine...
*
"16 lira!" dedi...
*
"oha, yine mi zam" diyemeden...
*
"zam geldi" dedi.
*
neyse, işte iktidarı bugün de eleştirdim...
*
haydi dağılın.
17.
türk kovboy atına binmiş
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
dıgıdık
*
atından inmiş.