ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sevgilinin söylediği unutulmayan sözler
-
"beni öyle şımarttın ki seni bile beğenmez oldum."
memurların 1 aylık maaşlar bağışlansın
-
evet bravo düşündün ve bunu buldun tebrikler.
kuzey kore'yi görüp hala komünizm diye sayıklamak
dümdüz siyah tişört giyen erkek
-
bendim bu ama siz böyle yazınca utandım. bundan sonra reklam tabelası gibi gezmek için gap yazılı sarı, abercrombie'den at kadar büyük geyikli pembe tişört alıcam.
can atalay
-
301 işçinin öldüğü soma maden kazası davasından şu an hapiste olan tek kişi madencilerin avukatı can atalay.
25 kişinin öldüğü çorlu tren kazası davasından şu an hapiste olan tek kişi kazazedelerin avukatı can atalay.
atatürk heykelini sökenlerin zafer pozu vermesi
-
yıl 1924 atatürk türkiyesi, aynı yıl çıkartılan 407 sayılı "çay, fındık ve turunçgil üretimini teşvik kanunu". rize'de çay üretimi ve çay tarımı ile böyle başladı. çok sevdi rizeyi çay yıllarca gelişti, fabrikalar kuruldu, ekmek yedi, çoluğunun çocuğunun karnını doyurdu rizeliler... ve atatürk'e teşekkürünü böyle ediyor.
ne diyor şair
fazla geldiyse size hürriyet cumhuriyet
özlemini çekiyorsanız saltanatın sultanın
hala önemini anlayamadıysanız millet olmanın
kul olun ümmet kalın fetvasını bekleyin şeyhülislamın
unutun tüm dediklerimi
yıkın heykellerimi
sevgiliyle edilmiş en saçma kavga
-
yemek yerken saçını okşamadım diye düğünü iptal ettik
yaran fıkralar
-
mafya babası haraçlarını toplaması için yeni bir tetikçi buldu. seçtiği adam sağır ve dilsizdi. çünkü baba, bu tetikçi yakalanırsa polise fazla bir şey anlatması mümkün olamaz, diye düşünüyordu. baba, bir gün ödemelerin geciktiğini fark etti ve tetikçiyi odasına aldırttı, bir de işaret dilini bilen tercüman buldular. tercüman işaretle sordu:
"para nerede?"
sağır dilsiz işaretle yanıt verdi:
"ne parası? benim paradan maradan haberim yok. neden bahsettiğinizi anlamıyorum."
tercüman tercüme etti:
- "neden bahsettiğinizi anlamıyormuş."
baba 38'liği koltuk altından çekip sağır dilsizin beynine dayadi:
- "şimdi sor bakalım, para nerede."
tercüman işaretle sordu:
- "para nerede?"
sağır-dilsiz kan ter içinde, işaretle yanıt verdi:
- "şehir merkezindeki parkta, büyük heykelin oldugu kapıdan girince soldan 3. ağacın kovuğunda iki yüz bin dolar var."
- "ne söyledi?" dedi baba.
tercüman yanıtladı:
- "dedi ki, hâlâ neden bahsettiğinizi anlamıyormuş, ayrıca o tetiği çekmek de biraz g.t istermiş."
yurtiçi kargo çalışanının katliam çağrısı
-
sırma saçlı kel şov peşinde dolanmayıp görevini yapıyor olsa haber daha buraya düşmeden emniyete alınacak kişinin çağrısıdır. ülkenin dingo'nun ahırına döndüğünü kanıtlar.
ayrıca hep söylerim bu kargo şirketlerinin veritabanları kişiler için güvenlik açığıdır. çalışanlar zaten bilinçsiz. birinin yayınlamasına gerek yok isteyince söylecek hale gelmişler.
[entry'nin bundan sonraki kısmı mesajla gelen haklı talepler üzerine silinmiştir.]
özetle bu veritabanı işine bir çare bulunması lazım. adres kodu tanımlayıp sadece dağıtıma çıkan elemana mı verirler adresi, barkod sistemine mi geçerler bilmem.
her şubede 5 kişi çalıştığını ve her firmadan kargo aldığınızı düşünün:
yurtiçi kargo 900 şube, aras kargo 900 şube, 800 şube, 800 şube toplamda 17.000 kişi size kargo gönderilen adresleri, telefon numaralarınızı görebiliyor demektir...
yurtiçi kargo'nun şu açıklaması yalandır. sık sık kargo gönderenler ne dediğimi biliyorlar. sadece alıcı ismi sorup "falanca adres mi?" diye teyit ettiklerine şahit olmuşsunuzdur...
apple store istanbul
-
evine yakın açılması dileklerini görünce elmacı sandığım store.
her gün mü alacaksınız birader?
yalnızlık
-
"anladım ki; hayatında birinin olmaması değil, birinin hayatında olamamakmış yalnızlık." *