ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
10 mayıs 2020 ibb'nin beyin yakan ulaşım önerisi
-
medeniyet nedir bilmeyen ak troll'lerin düşük kapasiteli beyinlerini yakan öneridir. 25 yıldır akp'nin bisikletliler için yapmadığını yapar ve istanbul'u medeni bir şehrin olmazsa olmazı bisiklet yollarına kavuşturur ise bisikletimi alıp uyacağım öneridir.
tabii ki 11 mayıs'a yetişmeyecektir, rantını öyle bir yediler ki bu şehrin önümüzdeki 2 yıl içerisinde yapılsa ona da razıyız. az oksijen alırsın ak troll olmaz mı? 20 tane hesap açıp önünde makarna tenceresi ile burada ilgi diye ağlamaktan çok daha iyidir emin ol.
kimdir bu başlığın sahibi?
eksi2017, deniz mavisi vosvos, nick bulmam lazim, sanat filmi izliyorum, vosvos 1303, turkuaz vosvos, turuncu vosvos ve putlari yeniden deviren nesil'in yan hesabıdır.
rain man
-
trende gidiyolar:
raymond: hmmm 365 koyun var
-nası saydın?
raymond: ayaklarını saydım dörde böldüm
depresyondan çıkma yöntemleri
-
birinci sınıf öğretmeni olmak. hem çok meşgul oluyorsunuz depresyona zaman kalmıyor, hem de aynı şeyleri 743 kez tekrardan algılarınız yavaşlıyor, depresyondaysanız da anlamıyorsunuz. ben mesela geçenlerde girdim sanıyorum, tam anlamadım ama. etraflıca düşüneyim bunu dedim eve gidince, meşgul insanım şu an. ama evimizin karşısındaki binayı yıkmışlardı, bir sabah beton döktüler. temelinde binanın kocaman bir boşluk vardı, siz deyin boşluk kadar içinizdeki , ben diyeyim yalnızlık kadar. bir miktar ağlamış olabilirim. az ama. bir annenin yavrusuna yapabileceği haksızlık kadar. beton dökmek bu aralar acıklıdır, bilemezsiniz. bazı sabahların beton döküp ayaklarına, denize atmak geliyor içimden. olmasalar. yıkılıyor, yapılıyor evler yeniden. ben bir tek tuğla koyamıyorum. kamyonlarcaydı tuğlalarım. bunlar oyalıyor nihayetinde işte, iş-güç. düşünmüyorum hiç. ama depresyonda değilimdir, sanmıyorum.
kendi kendimin doktoruyum yemin ederim. keşke tetikçisi olsaydım kendimin, parası neyse verip; hayata karşı kendimi tetiklerdim.
2 bin lira maaş ile krallar gibi yaşayan adam
-
artık öyle bir hale gelmişsiniz ki, "ben mutluyum" diyen adama, "hayır sen mutlu değilsin! olamazsın! nasıl mutlu olursun lan!" diyorsunuz. bir de dalga geçmeler falan.. oğlum, adam mutlu hissediyor kendisini, ne güzel işte; bir dönün kendinize bakın hele, ne hale gelmişsiniz, sorun onda değil sizde, zavallılar.
bakkalda sandviç yaptırmış efsane nesil
-
bu da böyle bir nesil işte. çok abartmamak lazım.
gerekli doneler:
-bayatlamaya yüz tutmuş, istiflenmekten ezilmiş bir somun ekmeğin yarısı
-dün akşamdan kesilmiş domatis
-az yağlı bol sulu peynir
-kağıt inceliğinde üç dilim salam
-arzuya göre zeytin ezmesi, salça
-yanına fruko ya da kahverengi cam şişede tamek
-sandviçi oturup yemek için kapı önünde konuşlanmış meyve kasası (yandan çivi fırlayanından)
saniyelik salaklıklar
procrastination
-
yapilmasi gereken is haricinde herseyle ugrasma durumu. mesela odev/tez/proje hazirlama zamanlarinda sozlukte asiri vakit gecirilmesi.
yolculuklarda mutlaka rastlanılan mola yeri objesi
-
(bkz: mola yerindeki masaj koltuğu)
otobüste herkese gülen bebeğin size bakıp ağlaması
-
bugün başıma gelen olaydır.
ben çocuk sevmem. bebek, çocuk hepsinden uzak dururum. ama otobüsteki çok şirindi. herkese sırıtıyordu. ben de ona doğru döndüm. maksadım agucuk gugucuk falan mı yapmaktı bilmiyorum.
bana baktı. önce suratı asıldı. sonra da ağlamaya başladı.
otobüste haliyle herkes bana baktı. "acaba ne yaptı çocuğa" der gibi. ne yapcam lan? manyak mısınız siz..
ulan adi bebek, büyüyünce bu entryi okursan sana sözüm şu, seni hiç affetmeyeceğim.
o değil de bi bebekten ayar yemediğim kalmıştı. o da oldu.
samimiyet eksikliği bulunan ifadeler
-
.(bkz: hayırlısı)
"anlattığınla ilgilenmiyorum, susabilirsin." demenin başka bir yolu.
hiçbir şey söyleme, bön bön bak daha samimi.
düzeltme: ekleme yaptım.