hesabın var mı? giriş yap

  • 50 karaktere takilmayan hali:
    sigara içen ve içmeyen tek yumurta ikizlerinin yuzlerinin karşılaştırması

    once fotograflari verelim:
    foto1: soldaki ikiz sagdakinden 17 sene fazla sigara icmis, goz torbalari ve dudak catlaklari tespit edilmis.
    foto2: ikisi de su anda sigara iciyor. sagdaki soldakinden 14 sene once sigara icmeye baslamis.
    foto3: sagdaki sigara iciyor, soldaki icmiyor. sagdaki ikizde fazladan kirisiklik tespit edilmis.
    foto4: soldaki sigara icmiyor, sagdaki 29 senedir iciyor. sagdaki ikizin goz cevresinde fazladan yaslanma tespit edilmis. (soldaki sigara icmeyenin saclar beyazlamis, sagdaki komur gibi. demek sigara bir ise yariyor.)

    arastirma icin biri uzun sure sigara icmis, digeri ise hic sigara icmemis veya sigarayi uzun sure once birakmis tek yumurta ikizleri kullanilmis.
    her fotografta sigara icen ve icmeyen farkli taraflarda.

    edit: linkler duzeltildi.
    edit: linkler duzeltildi, 10/09/2018
    edit: linkler duzeltildi, 14/07/2019

  • toplumun gazını almak için sınır dışı edilir. ülkenin sınırları sınır değil yol geçen hanı olduğu için aynı kişi 5 gün sonra yine türkiye'ye giriş yapar. sonra daha beterini yapıp çeker gider.

    “ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yoktur.”
    marquis de sade

  • paradoksal olarak, hi fi, gerçeğe en yakın olanı ifade etmekle birlikte, ancak lo fi kayıtlarda doğala yakın ses kaydı yakalanabilir; hi fi gerçeğe yakın tutulmak için fazladan çaba gösterilendir, lo fi gerçeği en doğal haliyle yansıtsın diye hiç çaba gösterilmeyendir, bu nedenle de lo fi kayıtlarda çevre sesi, cızırtı, kayıt cihazı sesi gibi, duyarken otomatikman süzdüğümüz ve farkına varmadığımız sesler temizlenmediğinden, hi fi'a nazaran daha doğal olmakla beraber, gerçek gibi algılanana daha az yakındır*.

  • - ya sevgilim ben neden sayfa açamıyorum bu bilgisayarda şunu bi yapsana.
    - bak şimdi aç internet explorerı. toolsdan internet optionsa gel.
    - ya bana anlatma gel yap şunu iki dakikada işim çok acele noolur.
    - ya ben her zaman yanında olmayabilirim. kendin yapacaksın, öğreneceksin!
    - sonra öğrenirim söz. şimdi sen yap.
    - illa bana balık ver diyorsun ya! hayır vermeyeceğim. balık tutmasını öğreteceğim sen yap benim dediğimi toolsdan options....

    gecenin ilerleyen saatleri yatay vaziyetler.

    - hanimiş benim minik kuşum gel bakiim buraya bik bik.
    - necmi dur şimdi bişi öğreticem sana.
    - oo öğret bebeğim öğret
    - şimdi ellerini benim üstümden çek.
    - ee
    - göbeğinin üstüne koy. sonra yavaşça aşağı indir.
    - nası yani? böyle mi, eee?
    - eesi ben her zaman yanında olmayabilirim!
    - hönk?!?
    - işim acele diyoruz hâlâ yok tools yok options... indir elini indir. hah, tuttun mu balığı şimdi, eşşoğlueşşek seni be!

  • bana ne kadar selanik göçmeniyim diyen kız varsa hepsine tek tek baktım..vicdansızlar.. hadi kiminiz izmirlisiniz eyvallah da lan çankırı, çorum, kırşehir ne lan..

  • gaudinin binanın yapımında kullandığı malzeme**, güneş ışığını ve bilumum kiri pisi emen bi malzeme olduğundan, zamanla kararma özelliğine sahiptir, bu sebeple ilk başta yapılan bölümlerle sonradan eklenen kısımlar arasında belirgin bir renk farkı vardır. gaudi, zamanında bu özelliğini sallamamıştır büyük ihtimalle çünkü binayı boyamayı düşünüyormuş kendisi. farklılığın diğer bi sebebi de, gaudinin başka malzeme kullanma lüksünün zamanında olmamasıdır. (bkz: maliyet). söylendiğine göre, kendisi gelecek nesillerin daha sağlam, yeni teknoloji malzemelerle binayı güçlendireceklerini söylemiştir. bu sebeple günümüzde granit başta olmak üzere çeşitli malzemelerle tamamlanmaktadır yapı.
    la sagrada familia kilise, katedral falan değildir, tapınaktır. en yüksek kulesinin 170 metre olması planlanmıştır, ancak gaudinin orijinal planında bu kuleyi camdan yapmak olduğundan, halen bu probleme bir çözüm aranmaktadır. şeffaf, dayanıklı ve cam gibi kırılmayacak madde bulunduğu anda yapılmaya başlayacağı söylenir ancak henüz daha bilemiyorlarmış ne yapacaklarını. bu en yüksek kulenin ucunda devasa bir haç olacakmış ve geceleri denizden bir fener gibi görünecek ve gemilere yönlerini bulmada yardımcı olacakmış*. gaudinin "hanging model" adıyla hazırladığı, yer çekimi ve ağırlık noktası gibi fiziksel olgularla binaların sağlamlığını, konstrüktif özelliklerini anlamada yardımcı olan, baş aşağı duran model, genellikle zincirlerin ve ağırlıkların kombinasyonu ile hazırlanır. modelin normal halini görmek için asılı duran modelin altına eğimli bir ayna koymak yeterli olur. "modernista" akımının babası olan gaudi, la sagrada familia ile harikulade bir iş çıkarmıştır ancak la pedrera'nın inceliği ve bütünlüğünü* taşımaz.
    binanın diğer bir özelliği de, katalanların kesinlikle türk olduğunu kanıtlamasıdır. şöyle ki, bahsi geçen yapının hemen altından hızlı tren geçirmeye karar veren katalan yetkililer, koca barselonanın başka yerini bulamamışlar, illa ki para basan, dünyanın en ünlü şantiyesinin altından geçirmeye karar vermişler. halkın tepkisini çeken bu karar, yetkililerce "bizce hiçbi zararı yok, şahane olucak bak valla" şeklinde geçiştirilmeye çalışılmaktaymış. işi üslenen şirketin başka projelerde yaptığı 2 tünel girişiminin daha kullanılmadan yıkılmış olması, halkın tepkisine kabartma tozu eklemiştir. ancak, katalanların türk olduğunu söylememin tek nedeni bu değil. sagrada familia'yı, anlaşılan o ki, fazla benimseyememiş katalan yetkililer, zamanında tapınak alanına dahil olan bölgeye "hayatta bitmez lan bu, ahaha tipe bak" türevinde yaklaşımlarıyla kaçak bina yapımına izin vermiştir. kayıtlarda park olarak geçen bölgede her yer bina doludur şu an. ancak azimli bir grup inanan, yapı bittiğinde (!), *sol taraftaki binaların yıkılacağını, onların yerine orda şukela bir glory facade yükseleceğini düşünmektedir.*
    gidip de kulelere tırmak isteyenlere tavsiye, passion facade tarafından kasmayın, gidin nativity facadein yanındaki asansöre, yarısı kadar bir bekleme süresi oluyor. ayrıca turla gitmemişseniz, ve bir rehber istiyorsanız, sakın ola ki tapınağın sunduğu rehberli tur olayına girmeyin, gidin bankodan autoguide alın paşa paşa, kat kat fazla bilgi aldığınız gibi, tura katılan abuk insanlarla da iletişime girmek zorunda kalmazsınız. zira rehberli turda, rehberiniz passion facade, nativity facade ve iç tasarım hakkında genel bilgi verdikten sonra sizi şutlayacak, müzeyi gezdirmeyecek ve birçok ayrıntıyı da anlatmayacaktır. son olarak, eski de olsa bir öğrenci kartınız varsa (üzerinde tarih olmamak kaydıyla) her türlü giriş ücretinin neredeyse yarısını ödemek gibi bir ayrıcalığınız oluyor.

  • tık

    akp'li arkadaşlarını derin hüzne boğarak koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede ölmüştür. vah vah, şimdi kimi çıkaracaklar trt'ye acaba?

    edit: ekleme

  • durumu anlatabilmek adına bulduğum en uygun başlık buydu.

    örnek: aldatan karımı terk etmiyorum (troll başlığı)

    x kişi: sen gavatsın
    y kişi: bence böyle şeyler normal
    z kişi: buna normal diyen gavattır
    tekrar y kişi: buna gavatlık diyen yobazdır.

    örnek: volkan demirel türk futbolundan atılsın.

    x kişi: atılsın çünkü terbiyesizdir. (hafifletilmiş ifadeler tercih ediyorum yoksa evlilik hayatından olaya girenler var)
    y kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın
    z kişi: o atılacaksa diğeri de atılsın diyen şikecileri görmemize vesile olmuş başlık
    y kişi: fransız döllerini ortaya çıkartan başlık.

    iki durumda da; "ne neden yapılır?" "bu durum hangi sosyolojik durumlar sebebiyle bu hale gelmiştir", "bu durumu düzeltmek için ne gibi öneriler sunulur" gibi önermeler yok, hesapta burası kutsal bilgi kaynağı ama gel gör ki kuşlubahçe muhtar heyetinden farksız. bu iki örnek özelinde sergilenen uygulamayı alın bütün başlıklara yayın. ben okuyan adamım, dünyadaki olan bitenle meselem var, ilgileniyorum ve gelip böyle bir platformda yazıyorum diyen zekanızın eseri bu mudur? seçimlerde bok attığınız milletten tek farkınız elinizin altında internet olması diyeceğim sonra aktroll olacağım ama onlarla sizi kıyasladığım için kemalist yavşak da diyecekler. ben olacakları önceden söylüyorum. kendinize çeki düzen verin, akıllı olun.
    (yazıyı o son cümleyle bitirmeyecektim fakat içeceğim masaya döküldü.)