hesabın var mı? giriş yap

  • babamın memleketten eski tamek kavanozunda gönderdiği balın üzerine ispirtolu kalemle 'bal' yazması.. sonra gaza gelip yanına parantez içinde 'hakiki' ibaresini de eklemesi.. yanıldınız, esnaf değil, emekli.

  • önümüzdeki bir 3-4 sene boyunca adını kıyamet habercileri ve komplo teorisyenlerinden epey duyacağımız kehanet kitabı.

    i ching'de toplam 6 satır vardır.
    her bir satır, atılan üç madeni paranın ikisinin yazı mı tura mı geldiğine göre kısa 2 çizgi veya düz 1 çizgi olacak şekilde doldurulur.
    6 satır olduğu olduğu için 2^6 = 64 farklı i ching sembolüne ulaşılır, buna göre de kehanet okunur.

    son zamanlarda o kadar kastılar, o kadar kastılar ki bu kehanet kitabı üstüne, aynı maya takvimindeki gibi 2012'yi işaret ettirmeyi başardılar bir de...

  • kahvemi kendim yapayım dedim yalapşap araştırıp ofise ayrı, eve ayrı iki alet aldım biri moccamaster, diğeri delonghi esam3300. sonuç hüsran oldu

    şimdi araştırıyorum. maalesef tek çözüm la marzocco linea mini olarak görünüyor. ama bu aleti alınca parasını çıkartmak için her sabah kahve içmem ve bunu 3,5 yıl aralıksız yapmam gerekiyor. bu hesaba kavrulmuş kahve çekirdeğinin fiyatı da dahil değil.

    nasıl olacak bilemiyorum. yani etrafımda şu aleti aldım diye etkilenecek biri olsa, oradan alıp yürüyecek olsam gam yemeyeceğim. öyle bir durum da yok.

    zaten kadınlar bu tarz "cool" aletleri farkedip etkilenmiyor. farkeden de anca ne kadar çirkin olduğunu, koyduğun yere yakışmadığını, piyasada daha küçük aletlerin olduğunu falan düşünüyor onu dile getiriyor. aynı durum hi-fi sistemler için de geçerli.

    (bkz: woman acceptance factor)

  • tabldotu bile farklı diğerlerinden. ulan hayatınızda bir kere dürüst olun yahu. komik bile değilsiniz.

    edit: sevgili siyasal islamcılar, baktığınızı görmekten acizseniz bana mesaj yollamayın. hepinize tek tek cevap verecek değilim.

    ilk ve son kez yazıyorum, kuvvetle muhtemel elindeki tabldot porselen. ilk bakışta plastik ya da köpük sandım ama parlıyordu. diğer fotoğrafta görüldüğü üzere öteki tabldotlar askeriye usulü, tenekeden. hiç yoksa yine ayrıcalık geçilmiş. gereksiz bir pr çalışmasından ibaret!

  • "marketler satıyor, bakkal, manav, kasap herkes kırtasiye satıyor; fakat kırtasiyeciler kırtasiye satamıyor"

    her şeyi anlatıyor bu söyledikleri! niye satamıyorsun çünkü kazıklamaya çalışıyorsun milleti!

  • dün gece saat 05:32 gibi yazdığım kitaptır. hiç telif hakkı istemeden sizlerle paylaşıyorum.

    (arka kapak)
    uykunuzun en güzel yerinde horultularla mı uyanıyorsunuz? tam içiniz geçmişken gürültüyle mi irkiliyorsunuz? doğru yerdesiniz.
    horlayan insanı susturma teknikleri üçe ayrılır. bunlar "kısa süreli", "orta süreli" ve siz muhteşem sözlükçülerin de tahmin edebileceği gibi "uzun süreli" tekniklerdir. bu eserde hepsini bulacaksınız.

    (içerik)
    kısa süreli teknik:
    kısa süreli bir gürültü yapılır. öksürmek, yalancıktan hapşırmak ya da şiddetlice burun çekmek, hepsi olur. bu gürültü horlayan kişiyi uyandırmaz. (gürültüye uyanan kişi zaten horlamaz.) ama uykusunu böler. bir an için rahatsız eder. horlayan kişi döner, yuvarlanır tekrar uyur. ama yaptığı bu hareketler solunum yollarını açar, horultuyu keser. uyumasıyla birlikte 3-5 saniye içinde yeniden horlamaya başlayabilir. seyrek olarak horlamayı tamamen kestiği de görülür.
    bu teknik diğerlerine nazaran daha başarısızdır. kolay yönü, diğer tekniklere göre daha kolay ve daha tehlikesiz oluşudur. yatağınızdan hiç kalkmadan, hiç efor sarfetmeden bu tekniği uygulayabilirsiniz.

    orta süreli teknik:
    horlayan kişinin yatağı (abartmadan) sallanır. 4.6 şiddetinde bir deprem yaratılır. bu teknik (kişinin deprem hassasiyetine göre) horlayan kişiyi uyandırabilir. uyandırmasa bile, kısa süreli tekniklerde olduğu gibi uykusunu böler, hareketlenmesine sebep olur. sonuç olarak, uyandırsa da uyandırmasa da horlayan kişiyi rahatsız eder ve horultuyu keser. bu teknik kullanılırsa kısa süreli tekniğe göre daha iyi sonuçlar elde edilir. horlayan kişiye yeterli miktarda rahatsızlık verilirse en az 30 saniye kadar sessizlik hüküm sürer. bu teknikte de bonus olarak horlamanın tamamen kesildiği olur. horlamanın tamamen kesildiği durumlar, oran olarak kısa süreli tekniklerden daha fazladır.
    bu tekniğin kısa süreli tekniklere göre zor yanı, kas gücüne dayalı olmasıdır. ayrıca daha risklidir. "elimi korkak alıştırmayayım, ehöhohe." diyerek, yaratacağınız depremin şiddetini fazla kaçırırsanız, horlayan kişi birden uyanır. soru işaretleri içeren bir ifadeyle yüzünüze bakar. böyle durumlar için uygun bir yalanı hazır bekletmeniz iyi olur.*

    uzun süreli teknik:
    bu teknik horlayan kişiyi sabaha, hatta ne sabahı ebediyete kadar susturur. elinize bir yastık alıp sessizce yanına yaklaşın. yastığı horlayan kişinin ağız ve burnunu kapatacak şekilde yerleştirin. şiddetle bastırın. daha sıkı bastırın. sizin uykunuzu piç ettiğini hatırlayın. bastırın! yastığı bastırdığınız anda horultu kesilecektir. ama horlayan kişi debelenmeye başlayacaktır. debelenmesi kesilinceye kadar bastırın. (hatta debelenmesi kesildikten sonra 30 saniye daha bastırın. garanti olsun.)
    bu teknik diğer tekniklere nazaran tartışmasız biçimde çok daha başarılıdır. kötü tarafı, kas gücüne dayalı olması ve yok edilmesi gereken bir ceset*(1) ortaya çıkarmasıdır.

    *(1): bu tekniğin riski tamamen size aittir. kullanılmasından doğabilecek hukuki sorunlardan firmamız sorumlu tutulamaz.

    anneme...
    babama...
    bu bilimsel çalışmamda bana yardımcı olan rahmetli oda arkadaşıma....

  • en beklemediğim ülkenin soykırımı tanımasıdır. ayrıca diasporamızın ne kadar güçsüz olduğunu göstermektedir.

    sen hala yurt dışında en büyük nüfusunun bulunduğu yerde sözünü geçiremiyorsan bir problem var demektir.