ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ekşi itiraf
-
bu bayram bir tek babamla görüşerek bayramlaşabildim. onun da elini öpemedim, doya doya sarılamadım.. zaten o da bana bayram harçlığımı vermedi.
ben yine de toprağındaki otları yoldum. mezar taşını temizledim.
ailesi olanlar bunun değerini bilsin lütfen.
herkese iyi bayramlar.
24 aralık 2018 donald trump'ın erdoğan tweeti
-
chp bundan secim malzemesi yapmaya kalksa sonucu “cehape islamci teroru besliyor” olur. hatta bu beceriksizlik ile canli canli yakilan askerlerimizin sorumlulugu da ustlerine kalir.
trump delisinin “obama’nin olume yolladigi askerlerimizi sag salim eve getiriyorum, boklu isleri de baskasina yaptiriyorum” tivitidir.
barbara palvin'in aşık olduğu erkek
-
adam barbara'dan güzel aq.
varlıklı ve yetenekli türkler ülkeyi terk ediyor
-
gerçek anlamda bir iran olmamızın işaretidir.
insanımız, "iran gibi oluyoruz" deyince sürekli şeriat gelecek zannediyor. ülkeye şeriatı getirebilecek kafada ve kabiliyette imam hatipli yok. fakat(!), bu kabiliyetsizlik ve ahlaksızlık dalgası ülkenin temel kurumlarını ve ahlakını yıkıyor. bu ülkeye daha kötüsü geldi çoktan, haberleri yok. rejim yıkıldı, düzen kalmadı.
ülkede kanun kalmadı. ülkede güvenilebilecek bir kolluk kuvveti kalmadı. ülkede sizi koruyan bir anayasa kalmadı. her an bir kanun hükmünde kararname ile sizin evinizi bile elinizden alabilirler. hatta buna bile gerek yok, bir yalaka savcı aldığı emir veya mesajla sizi anayasal düzeni, devleti ve hükümeti yıkmak teşebbüsüyle içeri alıp yıllarca orada tutabilir. ifade özgürlüğünü bırakın artık ima bile edemiyorsunuz. çünkü bal gibi nasıl birer pislik olduklarını biliyorlar; hemen şak diye üzerlerine alıyorlar. ülkede kurallara uygun oynayan kimse kalmadı kısacası. sürekli af getirmeler ve görmezden gelinen "ezik" kanunlar işte bir ülkeyi böyle yıkıyor. kamusal düzen sizlere ömür.. dışarıdan değil, içeriden yıkılıyor türkiye başkanlığı(cumhuriyeti).
ve işte bu yüzden iran gibi oluyoruz. iran'da da okumuş etmiş, imkanı olan kesim hep çocuklarını batıya yolladı. biz de aynısını yapıyoruz. şimdi çocukları yollamak kafi gelmiyor artık. kendimiz de göçüyoruz. çünkü bu devlet, bizi koruyabilen, bize "benim vatandaşım" diyebilen bir devlet değil artık. bizim elimizden her türlü birikimimizi anında alabilecek ve bizi terörist ilan edebilecek bir devlet.
düşünün, herifler bizi dağdaki pkk'lı ile, ypg'li ile, fetullahçılar ile ya da bir tarafına bomba sokup patlatan tipler ile aynı kefeye koyuyor.
neden peki? bir dangalak topluluğuna, cahil embesillere sesimizi çıkardığımız için.
devlet batıyor. azcık okumuş ve kafası çalışan kesim de bunu görüyor.
hepsi bu.
ilgili nyt haberi
metinlerarasılık
-
metinlerarasılık, özellikle 1960’lı yıllardan sonra, kısmen postmodern etkiler doğrultusunda yazan michel butor, simon, robbe-grillet ve sarraute gibi yeni romancıların eserinde genişçe uygulama alanı bulur.
metinlerarasılık aracılığıyla, farklı alanlara, edebî türlere açılma imkânı da doğar. bu da postmodern romanların çok-sesli olmasını, hatta karnavallaşmasını sağlar.
metinlerarası ilişkiler ile biçim-dış yapı açısından bir metin başka bir metinle ortaklık sağlar ve böylece farklı metinlerin varlığı ortaya çıkar. kısaca, bir metin, başka bir metin içinde kapalı şekilde verildiği gibi açık bir şekilde de verilebilir. burada okuyucunun bilgi-tecrübeleri öne çıkar.
postmodern metinlerde herhangi bir düşüncenin kime ait olduğu belirtilmeden eserde doğrudan kullanılabilmektedir.
metinlerarası biçimleri, alıntı, anıştırma, dönüştürme ve 'öykü(n)me' alt başlık-kavramları noktasında ele almak mümkündür.
erdoğan'ın büyük oyunu
-
bu yazının uslubunun ve ongorulerinin ugur mumcu'ya benzetilmesi, ugur mumcu'ya hakarettir
telefon alarmını hiç ertelemeden kalkan adam
-
bunun bir de henüz çalmadan kalkan modeli var. uyanır ve alarmı bekler sıkılarak.
nazan öncel şarkılarındaki yalnızlık vurgusu
-
var sanki böyle bir şey. şarkılar ve şarkıların içinde geçen bazı sözleri inceleyelim:
(bkz: bu havada gidilmez): “beni bırakıp gitme bir yere, gidersen unutursun”
(bkz: gidelim buralardan): “yükleyin ne varsa gönlüme demlensin, ayrılığın üstüne hasretim eklensin”
(bkz: gitme kal bu şehirde): “bu ayrılık bir de hasret çekilmez oldu”
(bkz: geceler kara tren): “günlerdir kapımı kimseler çalmıyor, göğsümden içeri yokluğun sızıyor”
(bkz: kunduram sandukam zembilim): “sen gidersin can gider, gerisi burada kalır, sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?”
(bkz: 7’n bitirdin): “senle aynı ağaca adını yazmayacak, sen de gittin ya...”
(bkz: nereye böyle): “anlamadan dinlemeden son sözümü söylemeden nereye böyle”
şimdi alfabetik olarak devam edeceğiz:
(bkz: adam sen de yeter): “eller ayırdı yeter, git yavaştan, git yeter”
(bkz: ağla erkeğim ağla): “demek sen de gidiyorsun, başın alıp uzaklara”
(bkz: ağlama gönlüm): “bu yalnızlıktır, ya çok sevdim unutuldum, ya birinde çok şey buldum”
(bkz: ah anam): “ah anam ah oğlun çok dertli anacığım, ah anam ah oğlun çok yalnız”
(bkz: anlayama çalış): “ne kavuştuk ne ayrıldık, çok üzüldük çok ağladık”
(bkz: ankaralı sevgilim): “bir başıma bırakmayacak, üç gün sonra unutmayacak”
(bkz: aşık değilim olabilirim): “artık sana git diyebilirim, kendim kendime yetebilirim”
(bkz: aşıklar parkı): “aşıklar parkına gittim, seni aradı gözlerim”
(bkz: aşk işini biliyor): “unutmuş olsam ne olur, kırdığın yer acıyor”
(bkz: aşkım baksana bana): “gece mi gezerdin, hazır mı yerdin, unuttum”
(bkz: aşkitom): “yalnızım, evimdeyim, gecenin köründeyim, yalnızlığa ısınmış, olmadı günlerdeyim”
(bkz: bahanesi aşktandır): “o kadar yalnızım ki, o kadar mı olur”
(bkz: bana özel): “gittiğin yerde kal, gittiğin yer güzel, ben senin yalnız ağacın, hasretim bana özel”
(bkz: bazı şeyler): “korkarım kavuşmayacak, bu iki kalp bir daha”
(bkz: ben böyle aşk görmedim): “uyma ellerin tuzaklarına, atma beni uzaklarına”
(bkz: beni bu koca şehirde yalnız bırakma): (söz yazmaya gerek yok, şarkının adı yeter)
(bkz: beni düşün): “yalnızsam da yalnızım, sorun değil sorun sensin”
(bkz: beni hatırla): “her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla”
(bkz: beni söyletme): “içmek istiyorum içmek unutmak, beni ayık gönderme”
(bkz: bırak seveyim rahat edeyim): “unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti
ben akşamları sevmem, akşamlar sorun yaratır”
(bkz: bir şarkı tut): “biri kaldı, biri gitti, biri yalnızlığı seçti”
(bkz: bir hadise var): “asığım fakat hasretin deli, ezelden beri”
(bkz: bir umut işte): “ah o susmaların, başını eğmelerin, ya o gitmelerin yok mu, dönüp gitmelerin yok mu”
(bkz: bittimse bittim): “o günden beri hiç sokaklara çıkmadım, saçımı taramadım aynaya bakmadım”
(bkz: boncuk): “kollarıma düş bu yaz, “gel beni avut biraz”
(bkz: canım benim nasılsın): “bir sen yoksun yanımda, pamuk bunun farkında”
(bkz: canım bir yanlış yapmak istiyor): “beş yıldızlı yalnızlık bitmiyor”
(bkz: direkten döndüm): “mutlulukla hiç karşılaşmadım, ıp ıssızım”
(bkz: eveleme geveleme develeme bitti): “jetonu mu yoktu aramadı, geçti, velhasıl bitti”
(bkz: geberik): “gidenler gider, gider be geberik”
(bkz: hani böyle olmazdık): “hani yoktu hiç hesapta, biz böyle ayrılmazdık”
(bkz: hatırına sustum): “geceler diken bana, hangi gecemi yakayım”
(bkz: hep yalnız): (ismi ile müsemma)
(bkz: hokka): “kime anlattın dertlerini, kimlerle geçirdin günlerini, kimler ısıttı ellerini, kimler kuşattı gecelerini”
(bkz: kaçıncı bahar): “bir sevdiğim sen vardın, kaç bahar geçti görmeyeli”
(bkz: korkunun üstüne yürüyorum): “yalnız geldim yalnız giderim”
(bkz: nazlı ay): “ah gücüme gidiyor yalnızlığım böyle”
(bkz: ne güzel olur): “bir yalnızın halinden bir yalnız anlar”
(bkz: nereye gitti bu adam): “nereye gitti bu adam, ne kadar sürecek bu dram”
(bkz: omzumda ağla): “bu ev sensiz yaşanmıyor, odalarına girilmiyor”
(bkz: ölüyorum anlasana): “semtine bile uğramam, seni bırakıyorum sana”
(bkz: öp barışalım): “allah büyük kavuşturur, isterse günün birinde”
(bkz: sana kul köle olmuşum): “şimdi artık bir hayalsin, istemezdim böyle olsun”
(bkz: sen beni öldürüyorsun): “ne vakit seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın”
(bkz: yağmur duası): “terk edip de gitmeseydin, seni böyle sevmeseydim”
(bkz: zehirli sarmaşık): “ben yalnızlar yalnızı, bu umutsuzlar sandalı”
rte'nin jet fadıl'a cevabı
-
canim fadil;
oturmus usenmemis yedi sayfa mektup yazmissin, bilmiyor musun ki okumayi sevmem ben gozlerine yazik cocugum.
neyse ki yigit buradaydi okudu ozet gecti p*, paraya sikismissin, her bankerin dustugu tuzaga dusmus, vatandastan topladigin sermayeyi ic etmissin.
cankusum,
senin de bildigin gibi 17 aralik sonrasi bu paralelciler yuzunden artik herkes biliyor, bizim bilaloglana parlari sifirla demistim, bizim sehzade bilal evdeki o milyar dolarlari, ibrahmi hakki hazretlerinin memleketi olan pasinler de kecilere yedirmis. evet evet bildigin kecilere once ben de inanmadim, inanamadim hatta espri sanndigimizdan emine ve sumeyye iffetsizlik edip kahkahalarla guldu. ve lakin degilmis. anlayacagin nakit kalmadi.
cingozum,
biliyorsun hastane ilac firmasi falan filan da o donemde malezyalilara satildi, abi bu malezyalilar nasil pis adamlarmis, bak kac ay oldu daha odeme yapmadilar. ben de sabirla bekliyorum.
karadutum, catalkaram cingenem,
okumayi sevmeyen adam yazmayi da sevmez malum, cok uzun tutmayacagim, senin anlayacagin benden sana zirnik calismaz. haa diyorsan ki tuysuz yetimin hakki, havuzda toplanan paralar onlar da ancak bana kadar var.
sevgilerimle yanaklarindan opuyorum.
31 temmuz 2014 , 14 leman 1
(bkz: 31 temmuz 2014 jet fadıl'ın rte'ye yazdığı mektup)
yakın arkadaştan bir anda soğutan şeyler
-
akşam sevgilisinin kendisini dövmesinin ardından beni hastane ve karakollarda süründürmesi. ertesi sabah sevgilisiyle barışması ve onu ayrılması için doldurduğumu iddia etmesi.
eti doğal afet ve acil durum için özel bisküvisi
-
ön edit: başlık buraya taşınmış, orjinal metni aşağıdaki gibi tutuyorum yine de:
------------------------------
eti tarafından geliştirilen ve "eti vitamin ve minerallerle zenginleştirilmiş bisküvi" adı altında üretilecek olan bisküvi. 50 karakter sınırı nedeniyle başlık bu şekilde açıldı.
ulaşılan bilgiye göre eskişehir'deki eti fabrikasında üretilecek olan bu bisküvi bir afet veya acil durum anında hızlıca üretilecek ve ihtiyaç duyulan bölgelere ulaştırılacak; afetzedelerin günlük vitamin ve mineral ihtiyaçlarının bir bölümünü karşılamalarına yardımcı olacak.
işte o kutlu bisküvi
para ile satılamayacak, üzerinde böyle bir ibaresi de var. dolayısıyla market raflarında olmayacak. ambalajı da sarı yapmışlar ben buradayım diyecek belli ki.
yorumum: etinin bu hareketini çok beğendiğimi belirtmek istiyor; saygılarımı sunuyorum. yürüyedur aslanım.
not: reklam almadım firmayla alakam yok.
duştan çıktıktan sonra ilk giyilen şey
chp'nin sözlük temalı oy verin reklamı
-
her kelimesiyle ve her sahnesiyle sözlüğe selam ileten, selamlarını ince ince işlemiş yoğurt sosuyla içimizi ferahlatan bir reklam.
uzmanlık alanlarını dinlerken nefesim kesilen deniz!!!
oy kullanmak sansürü çözer.
gel sandık çok güzel.