hesabın var mı? giriş yap

  • findeks notunuz için borç limit dengesi iyi kurulmalı. kredi kartınızı her ay limitine kadar kullanmak findeks notunuzu düşürür. bu nedenle kredi kartlarında her zaman belirli bir kullanılmayan limit bırakılmalıdır. bence bu oran %50-60 olmalıdır, bazıları %80'e kadar çıkartabiliyor ama tavsiye etmiyorum.
    kredi kartı verilmiyorsa en azından 1000 tl nakit blokeli kredi kartı alınmalı, 500-600 lirası kullanılmalıdır. borçları düzenli ödenmelidir. 12 ay sonunda limiti daha yüksek kredi kartı almanız muhtemeldir. aynı zamanda findeks puanına olumlu etki gösterecek ve kredi çekebileceksiniz.
    eğer kredi çekme niyetiniz varsa veya gelecekte oluşabilecekse uzun süredir kullandığınız kredi kartlarını (10-15 yıllık) ciddi bir neden yoksa kapatmayın. bankalar uzun süredir kullanılan kredi kartlarına dikkat ederler.

    limitini arttırmak isteyenler birkaç ay şu taktikleri uygulayabilir.
    1-borcunuzu son ödeme tarihinden 1-2 gün önce ödeyin ve geciktirmeyin. eğer ödeyecek durumunuz yoksa kredi kartıyla hesap kesiminden sonra ödeme tarihinden önce altın alıp bozdurun, o para ile borcunuzun en azından asgarisini ödeyin. gelecek aylarda tasarrufunuzu arttırın.
    2-nakit avans çekmeyin.
    3-kredi kartını aktif olarak kullanın.
    4-faturalarınıza ödeme talimatı verin ve zamanında ödeyin.
    5-hesap ekstresi kesilmeden %80-90'lara gelmiş borcun bir kısmını ödeyin tekrar harcayın ve bunu tekrarlayın. hesap kesiminde %50-60 limitle ekstre oluşsun.

    ilk kredi kartımı 2014 yılında aldım ve o tarihten beri bir yerde sigortalı veya esnaf olarak çalışmadım. freelance çalışıyorum, hesabıma giren para sabit tarihlerde yatmıyor ve bazı aylarda para girişi olmuyor. bddk'nın koymuş olduğu geliri olmayanlar için sanırım 2000 tl olan limit banka inisiyatifi ile 32 bin tl olmuş durumda.

    son olarak, ayağınızı yorganınıza göre uzatmayı unutmayın. adı üstünde kredi kartı, sizin olmayan bir para.

    tanım: genellikle plastikten yapılmış ve üzerinde kişisel bilgilerin olduğu ödeme aracı.

  • beyler toplanın size tamamen bilimsel ve öğrenimi kolay bilgi vaad ediyorum.

    herkesin bildiği bir ilacı, augmentini ele alalım. augmentin 1000 mg amoksisilin (klavulanik asit dahil) içerir. bu ilacın 4 adet muadilini yazalım: klamoks, croxilex, klavunat, amoklavin. bu ilaçların hepsi 1000 mg amoksisilin içerir. bu duruma farmasötik eşdeğerlik denir. peki nedir aradaki fark? bunu anlamak için önce biyoyararlanım nedir bilmek lazım.

    biyoyararlanım bir ilaçtan gördüğümüz faydayı ifade eder. yani bize ne kadar etki ettiğini. orijinal ilaç olan augmentinin biyoyararlanımı %100 kabul edilir. yukarıda saydığım muadillerinin de %80-125 arasında olma zorunluluğu vardır.

    gelelim zurnanın zırt dediği yere. kötü gözle baktığımız muadil ilaç, aslında orijinal ilaçtan %25 daha etkili olabilir. bahsettiğim ilaçlardan hangisi %80 hangisi %125 etkili bunu ne doktor ne de eczacı biliyor. ben eczacıyım bilmiyorum. bilen doktor ve eczacıya da rastlamadım. çünkü bu alenen paylaşılan veya kolayca ulaşılan bir bilgi değil. o halde hangisi daha etkili bilmiyorsa doktor neden x ilacını yazıyor veya eczacı neden y ilacını veriyor bunları açıklayalım sonraki paragrafta.

    doktor:
    - ilaç firmasıyla maddi anlaşması vardır.

    - yazdığı ilacı biliyordur, aklına ilk o geliyordur. (piyasadaki muadillerin çoğunu bilmiyor doktorlar, bu bir eksiklik de değil)

    - yazdığı ilacın daha etkin olduğuyla ilgili hastalardan geri dönüş almıştır.

    eczacı:
    - ilaç firmasıyla maddi anlaşması vardır. (hakkıdır, parasını ilaç ticaretinden kazanıyor. zaten adam ilaç firmasından alıyor ilacı, tabi ki oturup pazarlık, anlaşma yapacak. devletten aldığı bir maaşı yok. karını arttırmak istemesi son derece normaldir.)

    - yazılan ilaç elinde yoktur.

    - yazılan ilaç fark çıkarıyordur ve hastalar para vermeye itiraz ediyordur.

    gelelim daha da önemli bir bilgiye. orijinal nedir muadil nedir. orijinal ilaç, o ilacı keşfeden firmanın ilacıdır, muadil ilaç ise gerekli izinleri alıp o ilacı üreten bir başka firmanın ilacıdır.

    beyler türkiye'deki ilaçların neredeyse hepsi zaten muadildir. yani yukarıda bahsettiğim augmentin de zaten muadildir, çünkü amoksisilini keşfeden gsk (augmentini üreten firma) değil ki, hatta k.asitle kombinasyonunu deneyen ilk firma bile değil link. neyin kavgası bu? majezik dediğiniz ilaç muadil mesela. kanser gibi ilaçlarının patent süresi dolmamış hastalıkların dışındaki ilaçların hepsi muadil zaten, hangi orijinalden bahsediyorsunuz siz?

    başlığı açan arkadaşın olayı muadil ilaç değil daha farklı birşey, çünkü muadil ilaç daha ucuz olur genellikle, daha pahalı olmaz. ya o eczacı çok farklı bi kazık denemiş ya da arkadaş yalan söylüyor.

    boşuna dövüşmeyin aldığınız tüm ilaçlar muadildir. sağlık sisteminin, hastanede ve eczanede dönen dolapların, yediğimiz kazıkların içinde muadil ilaç olayı denizde su damlası kadardır. ınsanların en kolay farkettiği şey olduğu için millet bunu dolandırıcılık sanıyor. oysa en dolandırıcılık olmayanı bu.

    son olarak güvendiğiniz, vicdanlı doktorları ve eczacıları tercih edin.

    edit: muadilin muadili diye birşey yoktur. piyasadaki bütün muadiller %80-125 aralığındadır. %80'i baz alıp, onun da %80'ini tutturup %64 biyoeşdeğerlikte ilaç üretilmesi bilgisi hayal ürünüdür.

    kırım kongo kanamalı atesi ekledi; ilaç firmaları genelde %95-105 aralığını tutturmaya çalışıyormuş.

    edit2: beecham ko-amoksilavı ilk kullanan firma fakat zamanla gsk'ya satıldığı için şu anda patent sahibi de gsk oluyormuş bu da augmentini orijinal ve diğerleri için referans ürün yapıyor.

  • italya, longarone yakınlarında bir baraj.

    jeoloji muhendislerinin gözlem hataları sonucunda, barajın memba kısmında toprak kayması meydana gelmiş, oluşan dalga 200 metreyi aşmış ve mansap tarafındaki longarone kasabasını düz etmiştir.

    felaket, jeoloji muhendislerinin eksik gözlemleri sonucu, büyük kireçtaşı tabakasının altındaki ince kil katmanının tespit edilmemesi ile olmuştur. kil geçirimsiz tabaka olduğundan, tabaka altında oluşan basınçlı akiferi jeologlar fark edememiş ve buradaki basıncı ölçen piezometrenin hatalı sonuç verdiğine kanaat getirmişlerdir.

    bu çevre felaketi sonucu yaklaşık 2600 insan ölmüş, meslektaşlarım olan onca jeologun çabası boşa gitmiş, avrupa'nın o yıllardaki en büyük baraji kullanılamaz hale gelmiştir.

    bu felaketi anlatan güzel bir belgesel bulunmaktadır. seconds from disaster adlı serinin mountain tsunami adlı bölümü, bu faciayı anlatmaktadır.

  • dünyanın en iyi müteahhitine bile iş verseniz, kontrol edilmediğini bilirse size kaliteli iş yapmaz.

    bu örnek özelinde yapılan işi kontrol edip, teslim alabilecek bir tanıdığınız yoksa 3000-5000tl verip başka bir ustayı bunun için görevlendirmek faydalı olabilirdi.

    edit: bu işlerde genelde en az iki ustadan teklif alırsın, düşük fiyat verene işi verirsin, diğerine de kontrol ettirirsin. işi alamayan usta zaten doğası gereği diğer ustanın neden kendisinden daha ucuz olduğunu kanıtlamaya ve yanlışını bulmaya odaklanır. sen de bunu avantaja çevirirsin. bu sistem çok büyük çaplı projelerde bile uygulanır.

  • sırf dinlediği müzik türünden farklı diye dünya çapında başarısını fersah fersah kanıtlamış grupları yazan yazarları seri eksilediğim başlık. sen dinlemeyince abartılmış mı oldu anlamadım ki. yazılan gruplara bakınca köşeye çekilip ağlamak istedim bunlar yazılır mı vicdansızlar.

    (bkz: queen)
    (bkz: radiohead)
    (bkz: muse)
    (bkz: the beatles)
    (bkz: coldplay)
    (bkz: nirvana)
    (bkz: pink floyd)

  • açıkçası benim anneannem hiç bir şey öğretmedi bana. kadının hayat felsefesi şu şekilde:

    ''yi, iç, sıcak tut kendini, yi, yat, bismill, yi, çay iç içini ısıt, yimek yi, sıcak tut kendini tirrik olma, bismilll, yi, yavrım, çay iç, bismill, yavrım, foksu aç, bismill...''

    anneanne ne lan öyle? modern gibi takılmalar. bildiğimiz nene bu işte.