hesabın var mı? giriş yap

  • kısaca diyor ki ;

    eğer dolar almak isteyenler ile dolar bozdurmak isteyenler çok olursa elimizde dolar veya tl yok diye geri çevirmek olmaz. ben size bir miktar dolar ve tl vereyim. piyasa işlem hacmi yüksek olur da yine yetişmezse elinizdeki miktar rahat olun ben size daha veririm.

    bunu yapma sebebine gelince ;

    eğer bankaların ellerinde vatandaşa veya yatırımcı kişilere verecek dolar veya tl olmazsa bugün git yarın gel mi diyecek, hayır. banka diyecek, eyy diğer bankalar bende tl yok veya dolar yok. bana borç verir misiniz ? onlarda diyecek veririz ama sen ne vereceksin. faiz vereceğim diyecek. borç verecek banka bu sefer olmaz diyecek normal faizle vermem bu parayı normal faizden daha fazla faiz öde ki alasın parayı. bu sefer paraya sıkışan öbür banka gelecek diyecek ki " kim ne veriyorsa ben beş fazlasını veriyorum. " böylelikle faizler uçup gidecek.

    kısaca mb 2001 krizinde gecelik borç verme faizlerinin %7500'ler seviyesine çıkması gibi bir durumu önlemek istiyor. o zamanlar sabit kur rejimi olduğu için merkez bankası sürekli rezerv bozdurarak doları sabitliyordu. elinde para yoktu ve bugün yapılanı yapamadı. ancak bugün bu hamleyi yapabiliyor ancak bu duruma ne kadar dayanabilir orası muamma.

  • dünyanın en büyük yapay zeka atılımını yapan nvidia'ya karşı suserlerın yalanlamalarını okuyacağımız iddia. üzgünüm jensen hiç şansın yok…

  • akli başında olan erkektir. küçük yaşlardan beri boks yapıyorum defalarca maça çıktım ülke çapında madalya aldım, sırf antrenmanlarda kafama yediğim yumruğun sayısını bilmem, yumruktan darbeden kavgadan korkacak insan değilim ama ben sokakta kavga etmekten korkarım, burasi türkiye arkadaşlar uyanın. çevreniz kaybedecek hiçbir şeyi olmayan insanlarla dolu. en ufak tartışmalar, trafikteki dalaşmalar ölümle sonuçlanabiliyor, adam yirmi lira için arkadaşını bıçaklıyor, ne baktın kavgasına insanlar birbirinin gözünü oyuyor. herkeste silah, herkeste bıçak var kimden ne çıkacağı bilinmiyor. bu kadar kendini bilmezin olduğu yerde siz siz olun uzak durun, alttan almak, arkanızı dönüp gitmek size bir şey kaybettirmez.

  • vay be, yıllar önce recep ivedik serisi başladığında, recep ivedik figürü; kaba sabalığın, cahilliğin, barbarlığın temsilcisiydi.

    aradan geçen 20 yılda toplum o kadar geriye gitti ki, şimdi recep ivedik figürü, toplumdaki kültürel ortalamanın ilerisinde kaldı, doğa için mücadele eden, rantı ve ekonomiyi eleştiren, aktivist biri oldu.

    debe editi: sonbaharın güzelim yağmurları, güzel ve yalnız ülkemin onurlu insanlarına umut olsun.

  • kötü gidişatta belki de en az suça sahip, hakkı yenilmiş olan koç.

    tamamen suçsuz denilemeyecek olsa da 1.5 yıllık gidişata baktığımızda kendisinin elindekilerle yapabileceğinin en iyisini yaptığına ve gerçekten kulübün menfaatine çalıştığına inanıyorum. en azından kadroyu kurup aniden amerika'ya kaçan ahlaksız igor kokoskov gibi değildi, camiayı sahiplendi, elinden gelenin en iyisini yaptı.

    özellikle bu sene bu adamın başına gelenler pişmiş tavuğun başına gelmedi. sezon açılırken derya yannier'in calathes ve bjelica hakkındaki facia açıklamalarından sonra durumu toplaması bile ne kadar becerikli olduğunu gösteriyor. adama gidip bir de serbest atış atan calathes aldılar, aldıkları da basket hayatı bitecek şekilde sakatlandı. bunun üstüne fenerbahçe beko tam takım olarak 3-4 maç yapabildi, hoca da mecburen zeka seviyesi eksilerde gezen bazı topçulara güvenip maçlara çıkmak zorunda kaldı.

    hocanın tarzı alışkın olduğumuz obra gibi olmayınca ve bu durum sahada biraz serbestlik görünce azıtan topçularla birleşince çoğu maçı bu kadar sakatlığa rağmen tek topta kaybeden hoca tam daha düzgün bir fikstüre girerken ve takım sakatlıkları da azalmışken yollar ayrıldı. devre arası çıkacak fırsatlarla çok daha düzgün bir takım yaratılacağına ve hocanın da toplayacağına inanıyordum fakat bu rezil yönetim şaşırtmayarak eleştiri oklarını üstlerinden almak için hocayı yemeyi seçti. hoca dorsey'le yaşadığı sorunları dahi dışarı yansıtmadan bir şekilde çözmüşken, beyinsiz bazı topçulara basketbolu baştan öğretirken, yönetim sadece eski ve mevcut oyuncular hakkında atıp tutmakla meşguldü.

    işler düzelme evresine girmişken gidişatı bozan yönetimle yine çok dayandı. belki bir gün yollarımız yeniden kesişir, hikayemiz burada maalesef yarım kaldı.

  • faule itiraz olmaz, bir kere başlarsa itirazlar sonu gelmez çünkü. bir yerden sonra olay inada biner, oyunun boku çıkar. o yüzden faul yapmadığınıza yüzde yüz emin de olsanız faule itiraz etmeyin, zayii farzedin bu topu da, oyunun zevkini çıkarın. haftada bir gün sadece pazar akşamları istanbulda yıldız üniversitesi veya conradın önü veya abbasağa parkında, izmirde alsancak atatürk kapalı spor salonu önünde, karşıyaka sahilde, güzelyalı sahilde* 2-3 saat oynayarak hem yeni dostluklar kurabilir, hem de tüm haftanın stresini, sözlükte çaylağa düşmenin acısını, patronun ulu orta yerde hem de haksız yere sesini yükseltemesini, hocanın 49 ile dersten bırakmasını, bütün tatil her yerde sadece serdar ortaç çalmasını, hepsinin acısını 3 saatte çıkartabilirsiniz.

    sanılanın aksine sokakta iyi oynayan takımda veya profesyonel oyuncu sokakta da iyi oynar diye bir kural yoktur**.. sokak basketbolu ve profesyonel oyun oldukça farklıdır. bir kere en basitinden sokak basketbolu genellikle tek pota da oynanır. kurallar bile değişiklik gösterebilir. tek bir amaç vardır, eğlenmek.** gösteriye dayalıdır sokak basketbolu. hele ki saha kenarına parka köpeklerini gezdirmeye gelmiş 2-3 güzel bağyan da varsa görün bakın ne hareketler döner sahada.

    aklıma gelmişkten bir zamanlar reebok blacktop, adidas streetball idi, sırf verdikleri formalar için bile katılınırdı, hey gidi günler.

    bence sokakta en zevkli mevki oyun kurucudur*, ya atar, ya da attırır. en sevmediğim mevki ise pivot sanırım. boyunuz 1.80 üstü olan kişileri genelde pivota koyarlar, zira sokaklarda boy ortalaması sahayla kıyaslandığında pek düşük kaçar. sonra bu pivottan sadece top beklemesini ve rebound almasının beklerler. ama pivot olmak için uzun olmanın yetmediğini bilmezler mi, sonuç olarak sevmiyorum kardeşim pivot olmayı. forvet dediğimiz kesim ise sahada belki de en rahattır, sokakta istediği pozisyona geçebilir kısa süreli olarak, ister posta geçer, bazen oyun kurar, , bazen içeri dalar.

    genellikle tanımadığınız adamlarla oynarsınız, hatta bazen kızlarla bile oynarsınız, bu kızların genelde şutları çok iyi olur, bazen amerikalılar siyahlar falan denk gelir, bunların fizik gücü uzaktan gözüktüğü gibi gerçek oldukça yülsektir ve genelde sert oynarlar, o yüzden çok yakın savunmayın. kimin iyi kimin kötü oynadığını asla anlayamazsınız, fizik kıyafet ayakkabı vs hiçbir şey ifade etmez. 1.90lık yapılı, formalar içindeki adam sürekli top kaybederken; mühendis tipli* kısa boylu saç sakal darmadağan, altında kotu olan adam üçlükten yüzde yüz ile oynayabilir.

    sokak basketbolu ile ilgili başucu eseri white man cant jump isimli wesley snipesin başrolünü üstendiği filmdir. baskete çıkmadan önce şiddetle bunu izlememenizi tavsiye ediyorum. zira o hareketlerini yapamadğınız yetmiyor gibi bir de elaleme rezil oluyorsunuz.

    son olarak, salonda parkede spotların altında tek pota 6 kişi oynamak ile ağaçların arasında veya sahile karşı beton veya asfalt zeminde 6 kişi oynamak kıyaslanmaması gerek şeylerdir. sokak basketbolu sokakta oynandığı sürece zevklidir. izlemesi bile zevklidir. salonda neden bilmem pek bi zevki olmuyor. rüzgarı yaşamalı, temiz havayı içine çekmen lazım.

    önemli dip not :
    su içmeye en yakın cami, market, benzinciye gidilir.

  • mızrak özellikle atlı birliklere karşı oldukça işe yarayışlı. atlılar kılıçlı ise mızrak oldukça işlevsel oluyor. bu durumlarda mızraklı atlılar devreye girebilir tabiki. azıcık age of oynayın lan.

  • video yeni değil, eski. iş bırakma eyleminden önceki video. konunun iş bırakmayla alakası yok. provakatör yazar işbaşında. yazarı sibere şikayet ettim.

  • yabanci ulkelerde hep turkce kufur yazdirarak katildigimdir.

    cok afedersiniz got ,zik,cuk falan yazdirip calisani bas bas bagirttiririm ve eglenirim.

    evet got diyince gidip benim kahveyi almam biraz garip kacmiyor degil ama sonucta egleniorum.kimseye de bi zarari yok.