ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
pide yaptırmak
-
çocukluk yıllarımda çoğu zaman yaptığım güzel eylem. annenin hazırladığı o hijyen dolu içi, kaba koyup pidecinin yolunu tutmak. pideciye ''abi ne kadar çıkarsa o kadar olsun diyip, pidenin içindeki kıyma oranını onun insiyatifine bırakmak. karşı masaya geçip, ustanın kıvrak hamur hareketlerini izleyip, biran önce pişmesi için sabırsızlanmak...
herşey bittikten sonra ''eve gidince hemen poşetten çıkar, hamur olmasın'' öğüdünü aldıktan sonra koşar adımlarla eve gidip buz gibi ayran eşliğinde aile fertleri ile günün en güzel anını yaşamak.
herşey çok güzel, herşey daha samimiydi belki o zamanlar.
edit: şimdilerde de çoğu kişinin yapabildiği bir eylem olabilmekle beraber, yalnız yaşayan bir erkeğin yapması zordur.
tam vücut nakli
-
(bkz: oo yalnız kafası şimdi geldi)
yeni uyanmış sevgili
-
yeni uyanmış sevgili sıcacıktır.
suratı hiç karizmatik değildir. şişmiş gözleri ile bir japona duyulan şefkati hissettirir. bir başkasında gördüğünde gözünü kaçırdığın çapaklara işaret parmaklarınla yumuşacık dokunup almak istersin.
mırmır mırıldar sevgili.
hele gözlerini açıp da seni görünce gülümserse, bir an nefesin durmuş gibi hissedersin.
ister 35 numara bir kadına ister 45 numara bir erkeğe ait olsun, yorgandan dışarı sızmış bir sevgili ayağı, içindeki tüm kötü duyguların panzehiridir.
insanın en zayıf noktasıdır o, uyurken herkes masumdur tezinin kanıtıdır o yamuk duran, yorganlardan fırlayan yaramaz, bilinçsiz ayak.
uyku sonrası ilk saçmalama cümlelerine şahit olmak yakınlaştırır iki insanı birbirine.
çünkü saçlarını arkaya yatıracak, parfümlerini sıkınacak, yüzünün anlamını istediğin gibi resmetmene yarayacak makyajı yapacak zaman yoktur.
gri farlarla boyadığın gözlerin, paçaları liğme kotunla vermeye çalıştığın özgürlüğüne düşkün ve asi imajına tur bindirir, yastığın altına saklanmış kol, yakası yamulmuş ayıcıklı pijama.
kalkar kalkmaz;- benim prensiplerim vardır bebek- diyemez kimse, algılar hala bilinçaltı ile gerçek yaşam arasında gidip gelmektedir. en fazla;
-mm picamanı mmmmrm ters mi giymişsin mmmrrr , saçın yan dönmüş çok şirin mmmrrrmm- çıkar ağzından
ben astığım astık erkeğim tripleri, hiç olur, bir avuç içiyle göz ovma hareketiyle.
insan aslında çığlık çığlığa bağırmaktadır, benim şevkate de ihtiyacım var, diye.
yeni uyanmış sevgili ile hergün yeni duygular uyanır içinde. kedi yutmuş gibi cırmalanır kalbin.
kendini yorgandan sızan ayaklara gülümserken bulursan birgün, kedi tırnaklarıyla aşk yazmış demektir kalbine.
türk milletinin kutuplaşmadığı konular
-
(bkz: fernando muslera)
yaran fıkralar
-
tanri dunyayi yarattigi zaman gelecekteki uluslarin temsilcilerini yanina çagirmis her birine ikiser erdem vermis...
isvicrelilere;
duzenlilik ve yasalara saygi...
ingilizlere;
sogukkanlilik ve asalet...
japonlara;
caliskanlik ve sabir...
italyanlara;
nese ve romantizm...
fransizlara;
sarap ve guzel yemekler
turklere;
zeka, durustluk ve tayyip sevgisi...
meleklerden biri bu dagitimdan sonra tanri'ya sormus:
"butun uluslara ikiser erdem verdiniz neden turklere 3 tane?"
"evet ama" demis tanri "sadece ikisini kullanabilecekler"
boylece;
bir turk zeki ve tayyip'ci oldugu zaman durust olmayacaktir...
bir turk durust ve tayyip'ci oldugu zaman zeki olmayacaktir...
bir turk hem zeki hem de durust oldugu zaman tayyip'ci olmayacaktir
nikola jokic
-
nba'in en estetik pasörü.
sadece uzunlar arasında değil tüm nba'de bu adamın pasları kadar beni eğlendiren başka bir şey yok sanırım.
4 metre yarıçapı çevresinde kim nerede, nereye koşuyor her şeyin farkında.
kendsini farkettiren belki de ilk pas buydu
şunu ilk seferde anlamak mümkün değil mesela
diyecek bir şey bulamıyorum
koşu yolu pası
ver potaya yakın bu adama topu, o dağıtsın
saha görüşü
iğne deliği
mesleğini söyleyince verilen cevaplar
-
-hee hava durumcu.
-dört yıllık mı iki yıllık mı?
-olsun.
-ne iş yapar o?
(bkz: metalurji ve malzeme mühendisliği)
dilenciden rahatsız olan insan
-
kafası çalışan insandır.
amk memleketinde hala ama ihtiyaçdan dileniyorlar yok sistem yok çaresizlik diye inanıp bunlara para veren salaklar var. sanıyor ki adamın/ kadının çok acil paraya ihtiyacı var çok kötü durumda o yüzden dileniyor. lan gerizekalı adam dileniyor çünkü bu işi meslek edinmiş. adam bu işi meslek edinmiş çünkü çalışmak adama zor geliyor. haftada 50 saat eşek gibi çalışıp 1000 tl kazanmaktansa salakların kendi ayaklarıyla yanına gelip para vermelerini bekleyerek daha fazla kazanıyolar
0545 979 65 30
-
evi arayıp, evdeki yaşlı insana, "polis olduğunu, ilçede kuyumcu soyulduğunu, kuyumcuyu soyan çarşaflı kadının kimlik düşürdüğünü, kimliğin aradığı kişiye ait olduğunu, eve polis geleceğini ve evdeki altınları arayıp, el koyacağını" söylemiş olan dolandırıcının telefonu.
bu iti, emniyet binasına gidip polise şikayet ettim, ancak sizin de başınıza gelebilir diye buraya yazıyorum. bu dolandırıcı itin telefon numarası internet'te kayıtlı olsun. geri arandığında ulaşılamıyor diyor. emniyetteki polis de zaten, "bu tiplere siz değil, onlar size ulaşabilir" dedi.
bu it, polisim diyerek yaşlı insanları dolandırmaya çalışıyor. nasılsa artık, aradığı kişinin kimlik ve adres bilgilerine de sahip. senin, benim gibi adamlar yemez, ancak siz evde yokken annenizi, anneannenizi, halanızı, teyzenizi, dedenizi, vb. dolandırabilirler.
ilçe emniyeti bir şey yapamam diyor. buradan türkiye cumhuriyeti savcılarına ve bu telefona servis hizmeti veren şirkete sesleniyorum; bu telefonun sahibinin peşine düşün, insanları dolandırmadan yakalayın. telefonun sinyal verdiği yeri tespit etmek, şahsa ulaşmak zor olmamalı.
18 ocak 2013 çağdaş hukukçular derneği gözaltıları
-
açık ve net konuşmak gerekiyor; anayasa değişikliğinin ardından yeni hsyk'nın göreve başlaması ile türk yargı dünyası ve onlarca yıllık uygulamaları hallaç pamuğu gibi atılıyor. birazdan dinci kardeşlerimiz buraya gelip ağlamaya başlayacak yargının içindeki derin devleti bitirdik, yargı artık halkın hizmetinde, belirli bir elitin değil, kahrolsun ergenekon diye; sakın kanmayın, kazın ayağı böyle değil.
allah'ın bildiğini kuldan saklamanın gereği yok; özel yetkili cumhuriyet savcılıkları ve özel yetkili ağır ceza mahkemeleri, herkesin bildiği gibi, belirli bir görüşün egemen olduğu yerler; bunların gücünün önünde hiçbir şeyin durması da mümkün değil. sorun şu ki bu yapı, bu eşsiz gücünü, örgütlü suçlar ile müdadele için değil, mensup olduğu düşünce yapısına karşı muhalif gördüğü her kesimi ezmek için kullanıyor. bu durum önce ergenekon davası ile başladı, ardından balyoz davası ile devam etti, bunu oda tv davası izledi, aynı anda istanbul ve şimdi izmir'de devam eden askeri casusluk davaları ile sürüyor; kck davaları da aynı yapının eseri. işte şimdi gün geldi bu sefer aynı gücü muhalif sol dernekler üzerinde kullanıyorlar.
arkadaşlar; dünyanın her yerinde kabul edilmiş temel ilkedir: yargı, üçlü bir sac ayağı üzerine oturur; savcı itham eder, tezi sunar; avukat savunur, anti tezi sunar; hakim de yargıya ulaşır, sentez yapar. bu nedenle her üç kurum hem birbirinden ayrı hem de birbirine saygılı hareket eder. modern toplumlarda, savunmayı temsil eden avukatlar son derece saygın olduğu gibi, kendilerine dokunulması da son derece sınırlı durumlarda mümkün olur; hele ki takip ettikleri davalar nedeniyle sanki o davanın bir parçasıymış gibi yargılanmaları kabul edilemez.
yeni hsyk ile birlikte, bu saydığım davalar kapsamında, her seferinde avukatlık büroları basıldı, avukatlar göz altına alındı, tutuklandı, savunma gizliliği ihlal edildi; bugün artık geldiğimiz nokta korkunç; bahsettiğim yapı, özellikle sol kesime yönelik davalarda büyük etki gösteren avukatları bu sefer hedef almış gözüküyor; sabaha karşı onlarca avukatın bürolarının basılıp, kendilerinin yaka paça göz altına alınmalarının, faşist rejimler dışında, dünyada hiç bir örneği yoktur.
bugün artık çok tehlikeli bir noktadayız; görüşlerini beğenin, beğenmeyin, avukatlık kurumu; sizi haksızlıklara karşı koruyabilecek son kaledir; eğer bu kale yıkılırsa yarın hiç birimizin ne olacağının garantisi yoktur.
kendileri ile aynı görüşleri çoğu zaman paylaşmasam da, göz altındaki meslektaşlarıma dayanma gücü diliyorum; umarım bu soruşturmadan başı dik çıkarlar.
macey duff'ın vücut kıllarını aldırmayı bırakması
-
gözlerim bacak kısmına indiğinde, üniversitede yurtta kalırken üst ranza arkadaşım recep’in bacaklarını aşağıya salladığı anlar aklıma geldi.