hesabın var mı? giriş yap

  • tokyo'ya özgü olmayan durum. ben edinburgh'da benzer şartlarda yaşıyorum. ilk başlarda yatakta bir taraftan diğer tarafa dönerken başımı duvara her vurduğumda ''yatak bile küçücük anasını satayım'' diyordum çünkü benim bünye dönüşü o noktada bitirmeye alışık değil. evdeki yatağım yayla gibiydi, yayıla yayıla yatıyordum. ama burda 4x2 m2 büyüklüğünde el kadar yere aylık 650 pound kira verdiğimden sorgulamayı bıraktım.

    türkiye'deyken birlikte çalıştığım ingiliz arkadaşımla buraya geldikten sonraki ilk konuşmamı hatırlıyorum. kendisi londra'da oldukça büyük ve lüks bir evde yaşıyor. tr'de yayla gibi 3+1 evde yalnız yaşadığımı bildiğinden burdaki durumumu sordu. ''my house is like a dumpster'' dedim, ben acı acı anlatırken o kahkahayı patlattı.

    neyse, sonuç olarak single yaşayan insanların çok, kiraların yüksek ve yaşamın pahalı olduğu yerler için sıradan bir durum bu. buralarda kimse 3+1 ev kiralayıp 2000 pound kira vermiyor. onun yerine 6 odalı, her odası küçük bir ev olan bir flat'de aylık 650 pound'a kalabiliyorsunuz mesela. veya adı sizi yanıltmasın ama 10m2 büyüklüğündeki stüdyolara 1000 pound da verebilirsiniz.

    tüm bunlara ve aradaki x5 gibi bir parite farkına rağmen emlağın bizden ucuz olması ise tam bir muamma. burada 100 bin pound'a aldığın evi 2000 pound'dan kiraya verebiliyorken bizde 100 bin pound'a sıradan bir ev alıp en fazla 1500-2000 liradan kiraya verebilirsin. demekki tr'deki emlak balonu ürgüp'deki sıcak hava balonlarını geçmiş!

  • burger king kuryeleri bildiginiz gibi yonetime cok yakin adamlardir. protesto edilen kurye direk bu sikayetleri direk burger king ceo'su daniel s. schwartz'a iletmistir. cok ise yaradi yani kisacasi.

  • kovaya doldurup, duş - banyo sonrası banyoyu temizlemekte kullandığım sudur. böylece israf da olmamış oluyor. içim rahat bu yüzden.

  • kendini her şeyi yapmaya muktedir sayan, her şeyin mümkün ve yapılabilir olduğunu zanneden kişinin mustarip olduğu karakter deformasyonu. haddini bilmeme, kontrolden çıkmış gurur ve kibir.

    sofokles'in antigone'sinde devletin başı hükümdar kreon da aynı hastalığın kurbanıdır. genelde yönetmek isteyenlerin rahatsızlığıdır. kimine göre insana özgü evrensel bir kusurdur. (thomas hobbes) kimiyse bu kusuru yaratıp körükleyenin modern uygarlık olduğu kanısındadır. (jean-jacques rousseau)

    martin heidegger'e göre modern toplumun ve modern insanın baş belasıdır. teknoloji yoluyla her şeyi halledebileceğini, her derde çare bulabileceğini, her mesafeyi katedebileceğini ve bunun için gerekli olan her şeyi göze alabileceğini, gerekirse bütün dünyayı ve dünyadaki başka varlıkları hatta insanları araçsallaştırabileceğini, dünyanın efendisi olabileceğini sanan zavallı ve haddini bilmez, kendi kibrinin kurbanı olmuş insan. ruhunu şeytana satmış bir mefistofeles, ölümlü olduğunu unutmuş doktor frankenstein, iktidar saplantısıyla hep daha fazla güç isteyen macbeth.

    hubris'in panzehiri, diyor heidegger, gelassenheit: her şeyi dönüştürmeye ve kontrol etmeye kalkmayın, varlığın sesine kulak verin, kendinizi varolan diğer varlıklara açın, onların başka başka tarzlarda kendilerini gerçekleştirmelerine izin verin, ölümlü olduğunuzu hatırlayın ve güç istencinden vazgeçin. hayır, her şey mümkün değildir; insanın değiştiremeyeceği, iradi olarak kontrol edemeyeceği, onun bütün arzu ve hedeflerini aşan şeyler vardır. insan, ölümlü bir varlıktır. yapıp ettiği her şey, bütün her şey bu faniliğin izini taşır. bunu hatırlayarak yaşayın.

    hamlet de güç istencinin yarattığı hubris'e dikkat çeker ve hemen ardından faniliğimizi ve kırılganlığımızı hatırlatır: "çamur içinde bir delik, bir tümsek; budur bekleyen bizi".

  • ekşi sözlüğün kuruluş amaçlarından biridir faydalı ve doğru bilgilerin yayılması. şimdi ise biraz forum biraz piyasa bir tad almış gidiyor sözlük. evet maalesef yazarlar paylaşılan bilgileri sorgulamıyor, kendi kafasına uygunsa yazılan yazı, paylaşılan bilgi basıyor şukelayı...

    peki sözlüğün bu hale gelmesinin sebebi kim acaba?
    (bkz: ssg)

    önce kendi değerlerine aykırı hareket edip, ilgili ilgisiz herkesi yazar yapıp, kontrolü imkansız hale getir, sonra aziz nesin havalarında sözlüğün %bilmem kaçı aptal tespiti yap. neye yarar...

  • sanki metrobüs ölmüş de insanlar cenazesine gelmişler gibidir.
    nasıl bilirdik? kötü bilirdik.

  • freud der ki:
    “çocuk yapmayı doğal ihtiyacın zaruri olarak giderilmesi gibi karmaşıklıktan çıkarıp, üzerinde düşünülmüş sorumlu bir eylem seviyesine çekebilseydik, insanlık için en büyük zaferlerden birini kazanmış, doğanın koyduğu sınırlardan esaslı şekilde özgürleşmiş olacaktık."

  • bu gece evden alkol almak için dışarı çıkar çıkmaz polis çevirmesinde geçen diyolog:

    polis: ehliyet ruhsat.
    cmbkts: tabi buyurun.
    polis: alkol aldık mı?
    cmbkts: yok daha almadım. almak için çıktım.
    polis: (elinde alet olmasına rağmen üfletmeden) al, iç bir tur at gel bekliyorum burada.
    cmbkts: evde içecem ben ya.
    polis: canın sıkılır çıkarsın filan 3' e kadar buradayız biz.
    cmbkts: eyvallah.

  • insanların temel ihtiyaçlarına zam üstüne zam gelirken ötv indirimi yapılması etik olmaz. o yüzden akp'nin yapabileceğini düşünüyorum.