hesabın var mı? giriş yap

  • türkçesi: ruhsatsız meyhane (ya da: ruhsatsız içki satışı yapan yer)

    abd bağlamında, prohibition döneminde ortaya çıkmış olan çok sayıda gizli meyhaneyi akla getirir. [prohibition era (ya da yasak dönemi): 1920 yılında yürürlüğe giren bir anayasal düzenleme ile başlayan ve 1933 yıllına dek devam eden alkollü içkilerin yasak olduğu dönem.]

    speakeasylerin amerikan kültürü üzerindeki etkileri de ayrıca önemli. 1920'lerden önce, amerikan meyhaneleri (saloon), tıpkı türkiye'deki kahvehaneler gibi, erkeklere özgü mekanlardır. 1920'lerde ortaya çıkan speakeasyler ise, gençlerin birlikte gelip eğlendikleri yerlere dönüşür. speakeasylerin popülaritesi giderek artar. neticede, eğlence kültüründe önemli bir değişim yaşanır. alkol tüketimi, bu değişimin merkezindedir. kadın-erkek ilişkilerindeki (yine 1920'lerde ortaya çıkan) liberalleşmede de speakeasyler büyük bir rol oynar. (flapper kızlar da yine bu dönemin ürünüdür.) 1933 yılında alkol yeniden legal olduğunda ise, meyhanelerin erkeklere özgü olduğu düşüncesi artık büyük ölçüde ortadan kalkmıştır.

    bu tarihi hadise, yasakçılığın geri tepmesinin enteresan örneklerinden biridir.

    bu konuda ayrıca (bkz: prohibition /@derinsular)

    speakeasyler hakkında daha detaylı bilgi için bkz.: http://en.wikipedia.org/wiki/speakeasy

    tema:
    (bkz: ingilizce /@derinsular)

  • yıllar önce ıslak hamburgerin mucidi (veya ilk yapanlardan biri bu entry'de kim olduğunun önemi yok), şimdilerde göztepe kristal büfenin sahibi ile sipariş öncesi muhabbet ediyorduk. o anlattıydı.

    bu ıslak hamburger yanlışlıkla bulunan bir şey. mcdonalds'ın veya amerikan fastfood'unun daha memlekete girmediği zamanlar. taksim- bağdat caddesi gibi batılı bulvarlarda gezip dolaşan kesim arasında kristal ve birkaç büfe baya revaçta. o kadar ki artık yoğun zamanda burger yetiştiremiyorlar. ben de 90'lar başında bu şekilde şekilde tanıdım.

    büfe sahipleri gelen talebi karşılamak için akıllarına sirkülasyonun yoğun olduğu saatlerden önce burgerleri istiflemek geliyor. böylece müşteriyi de bekletmemiş olacaklar. ısıyı muhafaza edecek bir kutu alıp yaptıkları burgerleri biriktirmeye başlıyorlar. bilen bilir kristal kendi sosunu kendisi yapar, eski müşterileri de onu ketçap olarak kullanırdı.

    kutunun içine konan burger etinin sıcaklığıyla oluşan buhar ekmeğin yumuşamasına ve sosu daha iyi çekmesine neden oluyor. şaşırtıcı şekilde bu ıslanmış burgeri müşteri daha çok sevmeye başlıyor. artık sakin zamanda da ıslak burger talep ediyorlar ama o zaman bekledikleri gibi ıslak/soslu olmuyor. hal böyle olunca gerek olmamasına rağmen burgerleri kutunun içinde bekleterek ekmeği nemlendirmeye başlıyorlar. sipariş geldikçe değil kutuda burger azaldıkça yerine koyuyorlar.

    özetle bugün ıslak burger diye sipariş edilen şey aslında sosun buharı hesap edilememiş bir lezzet kazası.

    kişisel görüşüm daha sonraki yıllarda burger ekmekleri biraz yapay yollarla soslandırıldığı için o lezzet kayboldu. artık ıslak burger kutularının ısıtma özellikleri var dibinde dökülen sosu buharlaştırarak hazırlıyorlar. yine de super burger öncesi açılışı ıslakla yaparım kristalde. benimki ağız alışkanlığı yoksa eskisi gibi içime çekmiyorum ıslağı.

  • üyelerden biri "bu kadar boş beleş insanın toplandığı bir platform daha yok. " yazmış. bunu donanımhaber'de okuyunca bir gülme geldi.

  • 100 bin de verseniz gene dönmez bu adamlar.
    hukuk yok.
    güven yok.
    can güvenliğin yok.
    eğitim yok.
    sevgi yok.
    saygı yok.
    yoklar ülkesiyiz amk resmen neden gelsin adam.

  • fantastik ve acayip ulkemizde heves edilmesini tavsiye etmedigim yasam bicimi. evet yasam bicimidir karavan, bir tasit veya makine degildir. insanin "bir yere bagli olmadan yasamak" hevesi ve "tum memleket benim evim" dusuncesiyle girismesi sonucu sinir krizi, hayattan soguma ve cildirma basta olmak uzere cesit cesit yan etkileri vardir ki tadindan yenmez.

    mesela degisik ulkemizde karavanla ilgili yasalar kisaca "ya nasip ya kismet" seklinde ozetlenebilir. bir mercinin dogru kabul ettigini bir digeri yasaklar ve ceza keser, bunun kabul ettigini ise oburu zinhar kabul etmez.

    her insanin hayali "kendi ihtiyaclarina gore karavan yapmak" imkansizdir, otuzsekizbin ayri mevzuat ve yasaya takildigi icin (bunlarin hicbiri saglam gerekcelere dayanmaz bu arada) ulkemizde karavancilik "servis minibusunu caktirmadan karavana cevirmek" ve "karavan firmalarindan dunya kadar paraya en kalitesiz urunu satin almak" arasinda gider gelir. oyle alayim bir offroad araci, karavan yapayim falan yok yani.

    diyelim ki bir sekilde karavan aldiniz ve hevesle yola koyuldunuz, adama "hoop bi dakka nereye gidiyorsun bilader?" derler. haklilar, nereye gidiyosun ulan oyle kafana gore? (sinirlendim bak yine). bir kere karavan kulturu olmayan allah'lik ulkemizde karavan kampi var mi diye dusundun mu hic? dusunmedin di mi ibis? bosuna arama ben soyleyeyim yok. yani var da yok. bir dunya para isteyip karsiliginda 5 metrekarelik toprak sunmak karavan kampi sayilmiyor ne yazik ki. ayni paraya avrupa'da hatta en pahali ulke sayilan ingilterede bile posta kutusu hizmetinden bedava uydu ve internet sistemine kadar hersey varken, bizde en luks hizmet "golgelik agac var daha ne istiyonuz?"
    zaten kendilerinin karavan kampi oldugunu iddia eden tarlacilar o kadar yuksek meblalar istiyorlar ki cidden o paraya okuz aliriz diyesi gelir insanin. ortalama bir evden daha pahaliya patlar kira gibi.

    bu kamplarda yabanci ulkelerden gelen karavancilar euro/dolar uzerinden odeme yapacak diye en iyi yerler (iyi yer dedigim de agac alti iste) bunlara ayrilir, yurdum karavancisina verilmez. zaten yurdum karavancisinin karavani da karavan sinifina girmez "stealth camper" yani gizli karavan sinifina girer, minibusu bozup karavan yapmaktan baska alternatifleri yoktur cunku.

    misal dedinki "bu cennet vatanin dort kosesi kamp iste" ve kafana gore biryerlerde konaklamak istedin, sonuclar:

    1- ayni gece icinden yaklasik 45 kere farkli polis/jandarma incelemesi icin uyandirilirsin, niye mi? ulan dedik ya bu ulkede karavan kulturu yok, ortalama her medeni davranis "supheli" gorunuyor bu yuzden.

    2- senin pansiyon/hotel/kamplarinda kalmadigini goren yerli isletmeciler seni en fantastik sekilde ihbar eder yetkililere ("terorist bunlar" diyen mi istersin, "icerde hep sevisiyorlar kesin" diyen mi). bunu yapma sebepleri cok iyi vatandas olmalari degil senin uzerinden para kazanamayacaklarini anlamalaridir.

    3- hangi deniz manzarasi, hangi muhtesem dogal guzellikte kamp yapmayi dusunuyorsun? hangisini hayal ediyorsan bosuna hayal etme, coktan birilerine peskes cekilmis butun sahiller, ormanlar, cayirlar yaylalar. karavanla gidip issiz koylarda kamp yapacagim, kitap okuyup kedilerimi sevecegim gibi entel hayallerin sehir otoparkinda egzoz (eksoz, eksos,egzozst her ne haltsa) dumanlari icinde gecer.

    4- diyelim ki bunlara sabrettin. ya yurdum hayvanevlatlarina ne yapacaksin? gecenin bir korunde gelip basina bela olurlar, cami cerceveyi kirmaktan tut, acik gordugu her delikten iceriyi gozetlemeye, hatta tehdit etmekten tut sabaha kadar bagirarak korkutmaya calismaya kadar her yolu denerler. neden mi? arkadas memleketin ne kadar maganda oldugunu da ben mi ogreteyim sana? bir nedeni yok iste, oyle bir yaradilislari oldugu icin.

    5- gordugun issiz bir koy bile uzerinde insaat olmasa da, bombos bir yer olsa da kesin birilerine otel, avm her ne haltsa yapilmasi icin hediye edilmistir o yuzden cennet vatanin cennet koyunda bombos bir alanda durdun diye "mulke tecavuz" suclamasiyla karsi karsiya kalabilirsin.(saka degil ciddiyim)

    iste butun bunlar ve daha saymaktan imtina ettigim binlerce sebepten, herseyden once akil ve can sagligin icin uzak dur karavan isinden. bunu seni karavandan sogutmak icin soylemiyorum. keske asgari derecede medeni ve sistemli bir ulke olsaydik da bu soylediklerimin hepsini yeseydim.

    ama simdilik gel sen beni dinle, paran varsa muteahhit ol, belki cennet vatanin cennet bir kosesi de sana peskes cekilir. yoksa oyle karavanla falan gezeyim dersen daha coook beklersin cicis. niye mi? bir nedeni yok, oyle iste.

  • gecenin bir vakti başka bir evden ders notları * almak için giden ev arkadaşını beklerken kapının çalması, arkadaş döndü sanılarak kapının açılması, kan ter içinde iki travesti ile burun buruna gelinmesi, haydutun biri kovalıyor, bi beş dakka durabilir miyiz demeleri, şaşkınlıkla içeri davet edilmeleri, ev arkadaşının yarım saat sonra döndüğünde evde biri patates soyan, diğeri tavada kızartan iki travesti ve salonda uyuklayan arkadaşı ile karşılaşması.