hesabın var mı? giriş yap

  • adam alt tarafı "how are you?" demiş. niye herkes sikmiş gibi davranıyor. kezban türk kızlarından haberi olmuş oldu böylece. oğlum sakın bulaşma ben sana söyliyim, yakışıklı adamsın git zeki bir avrupalı bul kendine. 75 iq'lu yürüyen ego değil.

  • ' keske her gun cuma olsa diye durum paylasan gerizekali arkadaslarim. her gun cuma olsa haftasonu tatili nasil olucak lan '

  • amsterdam'da bir cafe'de oturmusuz arkadasla. geceyarisi olmus artik ve kalkmak uzereyiz. derken arka masamizda oturan hatunlardan biri koklaya koklaya boynuma kadar geldi. ve "parfumun cok hos la, markasi nedir?" diye sordu. hatun fransizdi o yuzden la dedi sanirim.
    benim de basima ilk kez boyle bisey geldigi icin sasirdim ve de acikcasi o parfumu ilk kez almistim. ilkin adi aklima gelmedi. sonra kiza dondum "victor hugo" dedim.
    "sahi mi? emin misin? victor hugo bizim bi vatandas ama ilk kez adina parfum duydum erkek arkadasima onerecem de" dedi.
    "cidden la, yalan borcumuz mu var la sana, victor hugo'dur parfumun adi" dedim.
    ben de ankarali oldugum icin la dedim sanirim.
    sonra kizlar peki tesekkur ederiz deyip kalktilar. telefonu cikardim ulan neydi harbiden adi diye baktim. viktor rolf cikti amk. viktor rolf & spicebomb. onceki parfumum de hugo boss oldugu icin benim beyin free style takilip viktor hugo diye bir parfum uretmis. mantiksiz da degil hani dusununce kizamiyorum da kendime o yuzden.
    yine de kotu bi izlenim birakmayayim diye kizin pesinden kostum ve parfumun adi viktor rolf'mus ya kusura bakma dedim. bu fransiz kiz da hemen oracikta birak simdi parfumu chàpchàlle deyip dudaklarima yapisti demek isterdim ama degil malesef ok deyip gitti.

    au revoir!

  • bir yandan dna, kamera ve daha bir suru kanit olmasina ragmen tutuklanmayan hala sokakta dolasan tecavuzcu, tacizci ve katiller. diger yanda da tek bir bulgu bile olmadan, hic bir sorgulama yapilmadan direk hapise giren baba.
    ulkede gram ayar yok.

  • parası olan kimseler arabadan anlamaz arkadaşlar, bakın etrafınıza arabadan en çok anlayan tiplerin genelde ekonomik olarak alt gelir grubunda olduğunu görürsünüz.

  • sınav sonucu yüksek ise "ben aldım" diyip düşük olduğunda "hoca verdi" diyen öğrenci bunun tipik bir örneğini sergilemektedir, ya da takımı galip geldiğinde kendisini öne çıkarıp, kaybettiğinde suçu futbolculara atan teknik direktör. kontrol odağı (bkz: locus of control) dışarıya yönelik olanlarda görülür esas olarak, yani genelde üzerine sorumluluk almayıp suçu hep dışarıda arayanlarda. yalnız self esteemi yüksek tutmaya yaramak gibi faideli bir tarafı da vardır, zaten self esteemi ortalamanın üzerinde olan kişilerde bu eğilime daha sık rastlanır, karşılıklı olarak besler bunlar birbirini. tabii bu noktada self esteemin fazlasının da sahibine hayır getirmediğini akıldan çıkarmamak gerek, yani mevzubahis karşılıklı besleme durumunun tetiklemesi ile her olumsuz durumda self serving biasa kayılırsa bir süre sonra narsisizme kadar varılabilmesi de mümkündür. ulan şimdi düşündüm de yoksa babamın hep dediği gibi hakikaten her şeyin fazlası zarar mı?

  • "bir gün bir tiyatronun perde arkasında yangın çıktı.palyaço gelip izleyicileri uyardı.izleyiciler bunun bir şaka olduğunu düşünüp alkış tuttu; palyaço söylediklerini tekrarlayınca alkışlar arttı.bana sorarsanız dünya böyle sona erecek:her şeyin bir şakadan ibaret olduğunu sanan cin fikirli tiplerin tezahüratları eşliğinde. "

    ( kierkegard, ya/ya da, 1843)