ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kent lokantası yüzünden yandaki esnaf kan ağlıyor
-
esnaf kan ağlamasın diye gariban vatandaş ucuza yemek yemesin, taksi plaka sahipleri daha para kazansın diye diğer tüm alternatifler dövülsün, yasaklansın. olacak iş değil.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
+adın ne?
-billur
+aaa ne güzel isim. anlamı ne?
-koç taşağı..
yaran fıkralar
-
ailenin küçük çocuğu yatmadan önce dua okur, babası da seyredemiş.
bir akşam çocuk yine dua okuyor:
alah'ım anamı, babamı, kardaşlerimi, dedemi, ninemi, teyzemi vs vs koru
adam çocuğun dayısını söylemediğini fark etmiş ama üzerinde durmamış. sabah bi, haber dayı ölmüş...
3-5 gün sonra çocuk yine duada, bu kez de teyzeyi atlamış. sabah ilk haber teyze ölmüş...
aradan yine zaman geçiyor. baba yine kapığının eşiğinde çocuğu dinliyor. bu sefer adı geçmeyen kendisi. adamı almış bir korku, kimin adı geçmese hakkın rahmetine kavuşuyor. babamın tüm gece gözüne uyku girmemiş. sabah bakmış hala hayatta. "ulan küçük çocuğun duasına mı kaldık. salaklık bende" demiş inmiş kahvaltıya.
fakat eşinin yüzünden düşen bin parça.
- hanım oldu?
- bizim sütçü ölmüş, ona üzüldüm.
volkan demirel'in madencilerin borcunu ödemesi
-
helal olsundur ayıya.
serkan inci'nin ekşi sözlük satıldı iddiası
-
biz marabalar ile birlikte mi satıldı acaba diye akıllara soru getirir. ne bileyim lan kendimi bir garip hissettim ilk okuyunca. garip bir duygu.
maaşlarımızda bir değişiklik olacak mı acep?
edit: başlık başa..
kocama arkadaşımı tavsiye ettim
-
(bkz: hani marjinal bizdik)
bebeğini piyanoda ninni çalarak uyutan baba
-
yeteneğini, çocuk sevgisiyle de birleştirerek ortaya güzel bir tablo koymuş ''adam''dır. takdir edilesi
babanın adı david motola. bu youtube sayfası ve bu da facebook sayfası
peşin edit: aramaya inandım, bakındım ama rastlayamadım paylaşıma, eğer varsa sileceğim.
bodrum'da sokakta yatan tatilciler
-
instagrama bu şekilde fotoğraf atmadıkça kim bilecek ki…bodrum'da tatil yaptık dersin…
yanlış numara diyalogları
-
gün ortasında cep telefonum çalar.
-alo, naciye sen misin?
-yanlış aradınız sanırım beyefendi.
-niye?
-çünkü ben naciye değilim.
-dıt dıt dıt
iki dakika sonra yeniden aynı numaradan aranırım.
-alo, naciye.
-beyefendi siz hangi numarayı arıyorsunuz.
-napıcan?
-yanlış mı arıyorsunuz yoksa size yanlış mı verildi o numara onu anlamaya çalışıyorum.
-ya orası benim on beş yıllık evimin numarası, niye yanlış arayayım.
-enteresan, bu numara cep numarası ama, evinizde cep numarası mı kullanıyorsunuz on beş yıldır.
-nasıl (bu ‘’niye’’ ve nasıl’’ sorularını soruşu çok komik olduğu için adama kızamıyorum ve gülmeye başlıyorum)
-sanıyorum siz başına arayacağınız ilin telefon kodunu koymadan arıyorsunuz.
-kod mu koyuluyor.
-evet, hangi şehirdesiniz siz?
-napıcan?
-kodunu koyucam, töbe töbe.
-tamam bi de öyle deneyeyim.
-bi zahmet.
on dakika sonra tekrar arar.
-alo
-kodunu koydum aradım, doğru demişsin, sağol demek için aradım.
-rica ederim.
-benim kafam biraz zor basıyor da bu işlere. telefonu yeni aldım.
-hayırlı olsun. lütfen koduyla beraber kaydedin, yoksa her seferinde benim numaram çıkar.
-tamam, hadi görüşürüz
-görüşürüz (ne, nasıl, niye, yok ya görüşmeyiz, hopp amcaaa…)
-dıt dıt dıt
instagram'daki fantastik bebek maması muhabbeti
-
biz küçükken kanepeye falan sıçıyoduk çocuklardaki lükse bak dedirten muhabbet.