hesabın var mı? giriş yap

  • "biz ...."
    "allah'tan korkarız, kuldan korkmayız"
    "acun abi"
    "sahaya gömerim/gömeceğim/gömdüm"
    "acun abi"
    "geçen sene ......"
    "..... ile kader ortağıyız"
    "acun abi"
    "biz, adamız"
    "adam olana ......"

    (hareketler: boğaz kesme, adu ket, maymun dansı, bayrakla bilimum hareketler)

    "acun abi"

    (bkz: özetleri izlediniz)

  • gece 2 suları...

    ben: öğğğğürrrehhh öğğğürrrehhhh... anniii... annieee

    annem: aman oğlum n'oldu?

    ben: ehhhhöğğğ...

    annem: kuzum n'oldu? hamdi uyan... çocuk çok fena

    baba: ....

    annem: uyan çocuk istifra ediyor...

    baba: haynn... istifra mı ediyor? eder tabi... it duruyor bunlar durmuyor. güneşte gez, top oyna terle, kola cips, cips kola, kola cips... celibon... terli terli... güneşin altında... kola cips, cips kola ....

    ben: öğğğğğüüüreeeehheeyyy.....

    annem: yavrum gel banyoya...

    baba: bi' daha kola içmeyeceksin lan... kola cips, kola cips, kola cips... ne lan bu????? yok artık kola mola....

    ben: öğğğğüüüüeerrriyyyyy... (içses: annemi daha çok seviyorum)

  • türkiye'de sıra kültürü yoktur çünkü türkiye hırsızlar memleketidir. herkes imkanı dahilinde çalar. kiminin imkanı vardır devleti hortumlar, kimi ancak vergi kaçırır, kimisi de böyle başkasının sırasını çalar. hırsızın utanması olmadığı için de yaptığından utanmaz, laftan incinmez.

  • gördüğüm kadarıyla çok kişinin içinde bulunduğu durum.

    edit: bir sigara yakıp içenler +1

    edit 2: iyi seneler beyler

    edit 3: yılbaşında çay içmeyen ezikler diye başlık açarız bu gidişle, herkes eşe dosta mesaj atsın çay demliyoruz.

  • türk lirasının son günlerde yaşadığı değerlenmeden sonra ısrarla dile getirilen bir talep var; türk lirası ciddi şekilde değer kaybettiği için zamlara maruz kaldık, türk lirası değerlendiği için zamlar geri çekilsin; yani zamlar dolar/tl 6.5-7 seviyesine göre yapıldı dolar/tl 5.5-5.7 seviyesine geri geldiğine göre zamlar da geri çekilmeli. merkez bankası ve tüik verilerine göre bunun doğruluğunu kontrol edelim.

    eylül ayı reel sektör eğilim anketine göre;

    ocak ayında ankete katılanlar arasında maliyetim arttı diyenlerin, artmadı diyenlerden farkı %50, ocak ayında zam yapanların yapmayanlardan yüzdelik farkı ise %35. kabaca piyasanın %15'i maliyetlerini fiyatlara yansıtmamıştı.

    eylül ayında ise maliyetim arttı(gelecek üç ay) diyenlerin artmadı diyenlerden farkı %65 olmuş ama zam yapmayı planlayanların yapmamayı planlayanların oransal farkı %40 civarında yani piyasanın neredeyse %25'i maliyetlerini fiyatlarına yansıtmamayı planlıyor.

    (bütün rakamları yuvarladım.)

    türkiye'de şirketlerin bu kadar büyük çoğunluğu nasıl zam yapmıyor diye sorarsanız onun da cevabı stoklar; yine aynı reel sektör eğilim anketine baktığımızda çok uzun yıllardan beri şirketlerin siparişleri düşmüş stok artmış, stok düşmüş sipariş artmış bu yolla da üfe aylar sonra tüfe'yi etkilemiş.

    son iki ayda siparişlerde dramatik düşüşler var ama stoklarda büyük artışlar olması gerekirken aksine stoklar da düşmüş bunun anlamı üretimin yüksek maliyet sebebiyle azaltılmasıdır. bu durumdan şu tespite ulaşabiliriz;

    piyasaya sürülen ürünlerin nispeten daha azı daha önceki aylarda üretilmiş(nispeten ucuz)ürünler o yüzden %3-4 enflasyon bekler iken %6 enflasyon gördük(bütün tahminler hatalı sonuç verdi.) fakat piyasada halen 3-6 ay öncenin üfesinin etkisi hakim yani bizim bu ay gördüğümüz %46 üfe henüz tüketici fiyatlarına yansımadı. basitçe ifade edersek firmalar zam yaptılar ama bu zamlardaki maliyet halen dolar/tl 5 liranın maliyetidir.(genelleme yaparsak)

    dolar/tl 5.5'a düştü diye zamların geri çekilmesini beklemek zor.

    ekleme: piyasadaki bütün ürünleri genellersek bahsettiğim durum geçerli yoksa tabi belli ürünlere odaklanınca durum farklıdır.

    peki dolar/tl'nin 7 lira olduğu maliyeti görür müyüz?

    enflasyonda kötüleşme devam ederse tabii ki görürüz, enflasyonda ciddi bir iyileşmeden de söz etmek için erken link

    enflasyonda bir düzelme olursa ise 7 lira maliyetinin önemli bir kısmını tabii ki şirketler rekabet edebilmek için karşılayacaklar; bu güne kadar şirketler neden zam yapmaktan kaçındılar ise yine aynı sebepler ile zam yapmamaya çalışacaklar(rekabet) ama işlerin yavaşlamasının da maliyetler üzerinde olumsuz etkisi vardır, üretim azaldıkça sabit masrafların maliyetinin birim ürün üzerindeki etkisi artar o etkiyi de gidermek için reel sektörün ne yapacağını tahmin etmek ne yazık ki zor değil.

    ekleme: yazara ait yorumlar yazarın görüşlerini yansıtmakta, kişi ya da kurumların yatırım kararlarını etkilemeyi ya da yönlendirmeyi amaçlamamaktadır.

  • öyle bir anda gelen hissiyattır. aslında bu durumun vuku bulması için onlarca neden vardır ortada. bakmak zorunda olduğunuz bir anneniz, ilerlemek zorunda olduğunuz bir kariyeriniz kısacası vermek zorunda olduğunuz bir hayat mücadeleniz vardır. her şey darma dağınıkken hayatınızda, bir kişiye daha yer yoktur dünyanızda. içiniz burkulur ilk anladığınız anda. insanız sonuçta sevilmek istiyor egomuz. bir de... bir de çocuk mevzusu var tabi. serde kadınlık var ya illa tadılmak isteniyor o duygu. her bir arkadaşınız doğum yaptığında bu ihtimalden daha da uzaklaştığınızı anlıyorsunuz. velhasıl kelam kabullenilmesi zor bir iştir. kim ne derse desin erkekle kadın birbirine muhtaçtır. gelin görün ki bazıları için tek kişiliktir yaşamak.

    meraklısına 5 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim.

    7 sene sonra gelen edit: hala evlenmedim. iyi ki evlenmedim modundayım. bekarlık gerçekten sultanlıkmış. tavsiye ederim.

    9 sene sonra gelen edit: hala bekarım. hayat çok güzel. aynen böyle devam :))

    10 yıl sonra gelen edit: bu entryden sonra neler olduğunun resimli arşivi için instagram hesabımı bırakıyorum buraya :)

    https://instagram.com/…q5zdc2odk2za==&utm_source=qr

    şu an geldiğim noktada iyi ki de evlenmedim diyorum. 37 yılda 5 ülkede yaşadım, sayısız ülke gezdim. evlenmiş olsaydım bunların hiçbirini yapamazdım muhtemelen. bundan sonra ne olur bilemem ama bugün dönüp baktığım dolu dolu bir hayat yaşamış olduğumu görüyorum. iyi ki diyorum, iyi ki… :)

  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.