ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
taha duymaz
-
çok kalabalık bir ailenin, ailesine bakmak için okuyamayan oğlu olduğunu söylemişti taha. kıt imkanlarıyla, mutfağında onu en mutlu eden şeyi yaptı, yemek pişirdi. “insanların bir bardak su bile içmem dediği o mutfakta ben çok mutluydum” diyordu. hiç rahat vermediniz; eleştirdiniz, dalga geçtiniz. bugün enkazdan cansız bedeninin çıktığı haberini gördüm. tabi ki birçok kaybımız var ve hepsi üzücü. ancak soruyorum; değer miydi? küçümsemeye, dalga geçmeye değer miydi? hayat bu kadar kısayken onun çabalarını hor görmeye değer miydi?
danla bilic'in ekşi sözlük ofisten fotoğraf atması
robin van persie
-
adamın ''oğlu'' bile selçuk şahin'den daha yetenekli. eşantiyon olarak geldi sanırım
my left foot
-
imkansızlıklar içinde inanılmazın başarılmasını anlatan film. christy brown'u canlandıran daniel day lewis için ne söylenilse azdır. ama en azından şunu söyleyebilirim, sanırım oyunculuk diye buna diyorlar! film gerçek bir yaşam öyküsünü anlatması dolayısıyla herhangi bir filme oranla fazlasıyla etkileyicidir. özellikle filmdeki anne, oğluna olan sonsuz inancı nedeniyle kendine hayran bırakır.
bu film hakkında benim burda yazabileceğim hiç bir şey filmin güzelliğini anlatmaya yetmez.. ne diyebilirim ki izleyin ve bol bol ağlayın..
ebru gündeş'in 400 bin tl'lik kışlık alışverişi
-
"hazir oradayken bana da bir bot ve kazak alsaydi keske." dedigim alisveris. harcadigi parada benim de hakkim var sonucta.
behzat ç.
amy winehouse'un neden ölmesi
-
(bkz: herkesin neden yazar olması)
bir erkeğin bağımlılık yapabilecek özellikleri
-
tekel bayisi işletmesi.
beyazıt öztürk'ün ideolojisi
-
(bkz: aman tadımız kaçmasın)
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
laptop kamerasını bantlayan insan
-
meltem bankodur.
edit: bugün arkadaşımda gördüm kırmızı bir bant vardı kamerasının önünde.
tanım: ille de meltem banko olmayandır.
pişman olmak isteyenlere tavsiyeler
-
birini kendinizden çok sevip, ona herkesten çok inanın.
sonrasında öyle pişman oluyorsunuz ki kafanızı duvara sürtüp ateş çıkarasınız, dünyayı yok edesiniz geliyor.
istanbul'daki en iyi takocu
-
(bkz: tako ne lan)
sahibinden.com ölücüleri
-
fiyatı 6.000 tl olan oldukça kaliteli bir koltuk takımını alıp salona yerleştiremedim. boyutlar showroomda görünene göre oldukça büyük çıkınca doğru düzgün kullanmadan satışa koydum.
mağaza belli, satış fiyatı belli, ürün faturalı. sahibinden.com'da açtığım ilanda fiyat 3.500 tl.
gelen mesaj aynen şu (yazım hataları ile birlikte):
"selamlar ozz bey sanırım az kullanılmış bir ürün.. fiyat çok pahallı 2. elciyim. biz en iyi müşteriye bunları 2. el 1000 lira civarında satıyoruz. son ne olur?"
"tamam gelin alın 1.000 liraya" diye cevap attım.
eskiden kullanıp epeydir kenarda duran cep numaramı verdim. aradılar konuştuk, evin karşısındaki özel güvenlikli bir sitenin adresini verdim. adamlar yarım saat sonra rulo naylon yüklü koca bir kamyonetle karşı sitenin kapısına geldi.
artık kullanmadığım ve kullanmayı düşünmediğim hattımın sim kartını kırıp çöpe attım. kahvemi sigaramı ayarlayıp elemanların güvenlikler tarafından yaka paça siteden kovalanmasını izledim.
ölücülere ölüm..
not: bunu sonuna kadar sabırla okuduysan elini vicdanına koy ve türkiye'de ölüme terk edilen sma hastası yavrulara bir imzayla destek ol: https://www.change.org/…etition&utm_medium=copylink
5 bin tl ile yapılabilecek en iyi yurtdışı tatili
-
avrupa turu yapabilirsin.
edirne kırklareli,tekirdağ,malkara keşan hoppala paşam :)))