hesabın var mı? giriş yap

  • forbes dergisinin iddiasıdır. türkiye hükümeti abd'li bir teknoloji firmasından sosyal medyada fişleme, şifre kırma vs. için hizmet aldığı ortaya çıkmış. öyle ki söz konusu teknoloji firmasında çalışan bazı işçiler etik dışı bir işe alet olduklarını düşünerek istifa etmişler.

    haber şurada: http://www.forbes.com/…llance-erdogan/#51a33d5275ce

    bu haberin üzerine gidecek türkiyeli gazeteci bulunur mu, bilmiyorum. hükümet bir açıklama yapar mı ondan da emin değilim. ne yapacağımızı bilmiyorum.

  • zyklon b, nazilerin katliamlarinda nihai cozume aracilik eden siyanur bazli bir zehirdir.

    kursuna dizmeyle baslayan katliamlar bir sure sonra ss mensuplarinda psikolojik travmalara sebep oluyordu. ozellikle himmler'in, ss subaylarinda alkol bagimliliginin arttigina dair aldigi bilgiler neticesinde farkli ve hizli cozumler uzerine calisilmaya baslandi. bu siralarda otenazi icin engellilere zehirli igneler kullaniliyordu. kimyasal araclarla oldurmek uzerine calismalar yapildi.

    bu donemde degesch ve tesch & stabenow gibi sirketler, daha once tarim ilaci olarak boceklerin oldurulmesinde kullanilan, siyanur bazli bir zehir olan zyklon uretiyorlardi. abd'de meksika'dan gelen gocmenlerin uzerindeki bitler icin de kullanilmis bir bilesikti bu. hidrojen siyanur, ılk olarak 1880'li yillarda california bolgesinde kullanilmisti. daha sonra zyklon a olarak da bilinecek zyklon, degesch tarafindan gelistirilmeye baslandi.

    degussa'nin degesch'i 1922'de satin almasindan sonra, kimya ekibi bruno tesch ve walter heerdt hidrojen siyanur uzerine calismalar ve bir takim testler yaptiktan sonra gelismis bir urun olan zyklon b urettiler. 1942'de nihai cozum arayan ssler, tesch ile iletisime gecti. tesch, sslere zyklon b temin etmek sucundan 1946'da idam edilmistir.

    zyklon b, yuvarlak metal kutular icerisinde uretilip kamplara gonderiliyordu. polonyadaki majdanek ve auschwitz'de gaz odalari kurulmustu. kristal seklindeki zyklon b taneleri, insanlar gaz odalarina sokulduktan sonra yukaridaki dus acikliklarindan iceri birakiliyordu. havayla temas eden zyklon b zehirli bir gaz aciga cikarip insanlari olduruyordu. ne kadar cok insan olursa o kadar hizli bogulma ve olme oldugunu dusunen ssler insanlarin ellerini havaya kaldirmalarini soylemisti. boylece cok fazla insan doldurulabiliyordu.

    zehirli gazi soluyan insanlarin bazilarinun agizlarindan ve burunlarindan kan geldigi goruldu. bu cesetler, odalarin hemen yakinina kurulmus krematoryumlarda yakilip kulleri nehirlere dokuluyordu veya gubre yapiliyordu. cesetleri almak icin gelen calisanlar maske takiyorlardi. tesch ve diger sirket yoneticileri, 1.1 milyon insanin olumune sebep olmaktan dolayi asilarak idam edilmistir. savunmalarinda ise "biz, insan oldurduklerini bilmiyorduk, dezenfektasyon icin aldiklarini dusunuyorduk" demislerdi.

    gaz odalarinda milyonlarca insan olduruldu. cogu kamptaki gaz odalari, himmlerin emriyle yikilmistir. hala elimizde fotograflari bulunan majdanek, auschwitz gaz odalari fotograflarina bakabilirsiniz. gaz odalarinda zehirlenmis ancak krematoryumlarda yakilamamis cesetlerin de fotograflarina ulasabilirsiniz. fotograflarina dahi baktiginizda icinizden bir seyler kopuyor. dikdortgen bir beton yapinin bu kadar korkunc bir yer olabilecegini de ancak naziler gosterebilirdi.

  • bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.

    x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
    y: nedir abi?
    x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.

    (bkz: yarım yarım yarılmak)

  • akp’li belediyede çalışıyorum diye hayatımda 1 kez zoraki akp mitingine katıldım. kitleyi ilk kez yakından gördüm.

    arkadaşlar öyle bir kitlenin sayesinde iktidarlar ki hayatı sorgularsınız. gördüklerimi hala unutamıyorum. bizim asıl rakimiz rte falan değil bu kitle. asla yenemeyeceğin (!) çipli bir ordu gibi düşün…

    o yüzden parti marti ayırt etmeden (ki ben eski bir iyi parti üyesi ve mustakbel zafer partisi sempatizanıyım) istanbul’da bu çipli orduya rağmen erdoğan hegemonyasını yıkmış olan ekrem imamoğlu’nu destekliyorum. bu geleceğimiz için elzemdir. önce bunları yıkmalıyız. sonra aramızda rekabet ederiz. önce bu hegemonyayı en güçlümüzle tamamen yok etmeliyiz…

  • oyun kelimesinin kesinlikle yetersiz kalacağı bir
    interaktif film. ps4'ün potansiyelinin dibini ekmekle sıyıran hatta aletin dibinde kalan suyu kafaya dikip içen bir dayı. ilk seansım aralıksız 3.5 saat sürdü ve ne yalan söyleyim acaba eski tadı verebilecekler mi diye şüphedeydim. hem kamera açıları hem işin içine çoluk çocuğun girmesi bana acaba dedirmişti. ancak santa monica bu işin altından layığıyla kalkmış görünüyor ki daha oyuna alışma sürecinde bana bu hissiyatı verdiler. spoiler vermek gibi olmasın ancak uncharted ile last of us karışımı bir oyun çıksa da oynasak diyenler buyrun emcükleyin bu sanat eserini.

    edit: imla

  • 1 türk vatandaşına karşılık 1000 radikal islamcı zihniyetlinin cirit attığı yerde patlama haberi hem korkutuyor hem şaşırtmıyor.

    cansız bedenleri ve yan duran bebek arabasını görünce üzüntüden ve sinirden olduğum yere çöktüm. allah belanızı versin.

  • peşin edit: neden kıprıslı? çünkü yıllar önce, kıbrıs'ta, kıbrıslı birinden dinlemiştim.

    kıprıslı bir çift, hayvanat bahçesine gider. fıkra bu ya, bir tur rehberi eşliğinde sırasıyla hayvan kafeslerini gezerler. rehber hayvanat hakkında bilgi verir:

    - efendim aslanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek aslan dişilerle günde 3 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 20 dakika sürer.

    kadın dirseğiyle kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız cevap veremez, boynunu büker.

    bir sonraki kafeste rehber anlatır yine;
    - kaplanlar şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek kaplan dişilerle günde 2 kez çiftleşir, her çiftleşme en az 15 dakika sürer.

    kadın yine kocasını dürtükler:
    - be, gördün?
    adamcağız yine boynu bükük.

    tur devam eder, rehber anlatır da anlatır; yılanlar 24 saat, sümüklü böcek 6 saat, tahta kuruları günde 200 defa, arjantin ördeğininki 40 cm derken kadın her seferinde kocasının dürter.
    koca perişan, geldiğine bin pişman.

    derken geyiklerin olduğu kafesin önüne gelirler, rehber:

    - geyikler şu kadar yıl yaşar, şunu şunu yerler, bunu içerler, dişileri şöyledir, erkekleri böyledir,... erkek geyiğin organı vücuduna oranla biraz kısadır, dişilerle ayda yılda bir kez çiftleşir, o da yaklaşık 2 dakika kadar sürer.

    adamın yüzü aydınlanır, ağzı kulaklarında, dirseğiyle karısını dürtükler:
    -be, gördün?

    karısı cevap verir:
    -boynuzları da gördün?

  • hadise'nin tiril tiril sıfır kollu bir bluz giydiği yerde mazhar alanson'un kazak üstü kaşe montla oturduğu jüriye sahip yarışma.ben anlamadım şimdi stüdyo mu soğuk, hadise mi yanıyor, mazhar alansonun kanı mı çekilmiş ?

  • kemal doğulu: özlem sen ilk bölümlerde sessiz sakin biriydin, sonradan değiştin.
    yarışmacı özlem özden: evet ilk başlarda burada tozdan ışıktan lenslerimle sorun yaşıyordum, kendimi ifade edemiyordum... vs... vs... vs... (uzun açıklamalar)
    kemal doğulu: bütün bunların sebebi lens mi yani, lense mi bağlıyoruz? ne dedin tam anlamadım ben? ne dedi?
    nur yerlitaş: evet ne diyor bu?
    öykü serter: özlem lensmiş.