ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
27 ekim 2019 beşiktaş galatasaray maçı
-
kagit ustunde ligin en iyi kadrosu net olarak galatasaray'da.
ama oynadigi berbat oyunu geciyorum.
- bakiyorsunuz 4-5 oyuncusu sacini sariya-beyaza falan boyamis ki boyle takimlardan bir sey ciktigini gormedim.
- dunya kadar para odedigi dunya yildizi carptirarak gol attiktan sonra,3 haftadir idmana bile cikamiyor, td'si "musait olursa oynatmak isterim" diyor.
- bir digeri her hafta instagram kasarlarina yurumekle mesgul.
- 10 numarasi oyundan cikarken kendi tribunlerine ana avrat kufrediyor.
- babel gol attiktan sonra taraftarina "bos konusuyorsunuz" isareti yapiyor
- takimin en iyisi haftalardir muslera
- bjk macinda kaleyi ilk tutan sut 80'lerde
- avrupa'da 24 mactir falan galibiyet yok. 3 cl macinda 0 gol
ama tum bunlara ragmen terim imparator, fenerasyon ve fbjk bize karsi, tum kulupler birlesmis, hakemler bizi katlediyor bidi bidi.
sirada albayrak'tan "sezon sonu elimizdeki belgeleri aciklayacagiz" aciklamasi var
tübitak'ın beğenmediği projenin birinci olması
-
(bkz: yine mi)
tübitak'ın bölge sergisine dahi çağrılmayan projeyi abd'deki genius olimpiyatları'na gönderen gençlerin, 2 bin 450 proje arasından dünya 1'incisi olarak dönmesi.
--- spoiler ---
antalya ted koleji'nden 10. sınıf öğrencisi mehmet can dursun ile 11. sınıf öğrencisi irfan efe boztepe, şeker hastalarının iyileşmeyen yaraları için atık yengeç ve karides kabuklarından yara bandı üretti.
oswego new york eyalet üniversitesi de yıllık 10 bin dolar burs vererek gençleri eğitimlerini burada sürdürmeye davet etti.
--- spoiler ---
tübitak beğenmez ise bilin iyi şeyler çıkabilir.
https://www.youtube.com/watch?v=vnhnhi36j6e
edit;
(bkz: minik eymen celep'e yardım ediyoruz kampanyası)
dünyanın ilk sessiz tezahüratı
-
bir galatasaray taraftarı olarak hoşuma giden fikir. inşallah tüm stat sessiz kalarak uyar da güzel görüntülerle ırkçılığa ve işitme engeline karşı dikkat çekilmiş olur.
veganların karşısında şiş kebap yiyen adam
-
kral adamdır
zengin koca bulup evlenmek
-
başlık zengin koca diye açılmış ancak benim aklıma zengin bir kadınla evlenen bir arkadaşım geldi.
adam uluslararası bir şirkette çalışan bir mühendis. türkiye'nin en iyi üniversitelerinden birini bitirdi. çok zeki, eğlenceli bir adam. ailesi varlıklı sayılır. babası tüccar. ancak parayı sonradan bulmuşlar.
yeni bir sevgili buldu kendine. kadın çok çok zengin bir ailenin kızı. kuşaklardır zenginler. yalılar, lüks spor arabalar vs. birbirlerini çok sevdiler ve evlenmeye karar verdiler.
herkes 'ooo adamın hayatı kurtuldu' diye düşündü. ama iş pek de öyle değil. evet maddi açıdan hiç bir sorunları yoktu ama adam aileye ayak uydurmakta zorlandı. kuşaklar boyu zengin bir ailenin görgüsü, hayat beklentisi, yaşam tarzı adamınkinden çok farklıydı. adamın babası gidip ankara payvonunda para harcayan bir adam, kızın babası ise avrupa'daki galerilerde sanat eserleri peşinde koşan bir adam.
çok uğraşarak evliliklerini sürdürüyorlar ama ne kadar gider bilemiyorum. o yüzden zengin biriyle evlenmenin paraya konmak gibi güzellikleri(!) olsa da aileye uyum gibi zorlukları var. harcayacak dünya kadar paranız varsa ama şık giyinmeyi bilmiyorsanız o ailenin kara koyunu olursunuz.
o yüzden gençlikte zengin eş peşinde koşmak yerine, kendinizi geliştirip para dışında değerlerin, zarafetin, görgünün, şıklığın, sanatın, deneyimin peşinde koşarsanız daha güzel bir yaşamınız olur. bu değerlere sahipken hasbelkader zengin biriyle evlenirseniz o ailenin içinde kendi değerinizi var edebilmiş olursunuz. daha güzeli, zengin biriyle evlenmeseniz de kendi değerinizle hayatta var olursunuz, kendi zenginliğinizi yaratırsınız. çünkü hayattaki zenginlik paradan önce bunlarla ölçülür.
evlat edinmek
-
16 aylık bebeğimin kahvaltısını hazırlarken aklıma düştü bu başlık. henüz süreci tamamlamadık ama yaklaşık 7 yıl önce başlayan maceramızı evlat edinmek isteyenlere anlatmam gerektiğini düşündüm.
öncelikle aklınıza bir kere düştüyse hayatınız boyunca hep evlat edinmek isteyeceksiniz. bu düşünce peşinizi hiç bırakmayacak. çok uzun bir bekleme süresi var şartlarınız uyuyorsa gidip başvurun, sıraya girin. sıra yaklaşık 6 yılda geliyor o an istemezseniz dondurabilirsiniz. başvurunuz bir dilekçeyle açılıyor tekrar ve kaldığınız sıradan devam ediyor. yani kendinizi hazır hissettiğiniz an dilekçe verip 15 gün içinde bebeğinizi kucağınıza alabilirsiniz.
evli, bekar 30 yaşını doldurmuş herkes evlat edinebilir. ama heyet raporu almak, psikolojik testlerden geçmek gerekiyor. maddi durumunuzun iyi olduğunu da kanıtlamanız gerekiyor. yani evi olmayan asgari ücretli bir çiftin ya da kişinin başvurusu çok yüksek ihtimalle kabul edilmeyecek. ev varsa parka, hastaneye yakın olması ve bebeğin odasının güneş alması lazım. her aşamada ev kontrolüne geldiklerini de eklemem gerekiyor. başvurunun kabul edilme süreci yaklaşık bir yıl sürüyor.
başvurunuz kabul edildi ve sıraya girdiniz. bundan sonra yapacağınız tek şey beklemek. ama beklerken uzmanları arayıp arayıp darlamayın. sürekli sıranızı sormayın. ellerinde bir bebek fabrikası yok gelen bebekleri sırayla veriyorlar işte. bekleme süresi şehirden şehire ve tercihlerinize göre 4-7 yıl arasında değişiyor. mesela sağlıklı bir kız bebek isterseniz 6-7 yıl, erkek isterseniz 5-6 yıl beklersiniz. sokağa terk edilmiş anne, baba bilinmeyen bir bebek isterseniz 15 yıl bile bekleme ihtimaliniz var.
engelli ya da ensest bebek isterseniz sıranız hemen gelebilir.
her şey olumlu sonuçlandı, yıllarca beklediniz. o telefon hiç ummadığınız anda geliyor. ben mesela sabah uyuyordum, öğleden sonra anne oldum. o da başka bir entryi hakedecek kadar ilginç bir gündü. yazarım bir ara :))
bebeği aldıktan sonra evlat edinmeye hak kazanmak için bir yıl bakmanız gerekiyor. tabi bu bir yılda sürekli kontrol altındasınız. bebeğin gelişimini takip ediyorlar.
veeee işin en zor kısmı başlıyor. biyolojik anne, babaya rıza davası açılıyor. bu süreçle çocuk esirgeme kurumu ilgileniyor. hakim karşısında da evlat edindirmek istediklerini beyan etmeleri gerekiyor. bu süreç onlara ulaşamazlarsa yıllarca sürüyor. tabi vazgeçme ihtimalleri de var. rıza davası bitince geri dönüşü olmadan bebeğin tüm haklarını kayyuma devretmiş oluyorlar. bundan sonra bebek artık onlara ait değil.
biz tam olarak bu sürecin ortasındayız. rıza davası sorunsuz sonuçlandı. şimdi uzmanımızın arayıp “nüfusa geçirme davası açabilirsiniz” demesini bekliyoruz.
o dava da genelde tek celsede bitiyor. “tebrikler bebeğiniz artık sizin soyadınızı taşıyor” şimdi bunu duymak için yaşıyorum.
sonrası iyilik, güzellik.
sınavlarda verilmiş en kötü yanıtlar
iş bulmak
-
vuku bulduğu takdirde
türkiye'nin çalışan nüfusunun %90'ı gibi;
08:00-18:00 mesaisinde çalışıyor ve
06:15'de uyanıyor
06:45'de servise biniyor
07:40'da işte oluyor,
18:15'de dönüş servisine biniyor,
19:00'da evde oluyor
ertesi gün de işe gidebilmek gereken akşam yemeği, bulaşık, yıkanma vs işlerden sonra sabah 06:15'de uyanabilmek için
22:30'da yatıyorsanız
kendinize ve sevdiklerinize günde 1 - 1,5 saat kalmasına yol açan durum, hal, vaziyet.
ecnebilerin 150 sene önce ölümüne karşı çıktığı * * bu döngüye karşı çıkmak için örgütlenmeyen;
örgütlenmeyi bırakın, buna karşı çıkmak aklına gelmeyen kişilerin, başka herhangi birşey için kendi başına örgütleneceğine ben inanmıyorum arkadaşım.
arap baharıymış da, pikeykey'miş de, özgürlük isterlermiş de, ..
hıı, anlatın anlatın, heyecanlı oluyor.
ilave: o 1-1,5 saat de, çalışmanın erdeminin, burjuva ahlakının, zenginlik-yoksulluğun kader olduğunun, zenginken mutsuz; fakirken mutlu olunabileceğinin, işveren kısmısının da ne büyük dertleri olduğunun, kapitalizmin bakış açısının, işi olduğuna şükretmek gereğinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin, işsizlik tehdidinin vs mütemadiyen beyinlere çakıldığı (taşı delen suyun gücü değil sürekliliğidir) dizileri izlemekle geçiyor.