hesabın var mı? giriş yap

  • ilaç sektöründe çalışan biri olarak söylüyorum;

    bi halta yaramayacak minnak güncellemedir.

    ilaç fiyatlarının nasıl hesaplandığını yazayım da anlayın durumu.

    türkiye'de ilaç fiyatlanırken bakanlık kendisine referans olarak avrupa’da birkaç ülke belirler ve referans ürün hangi ülkede en düşük fiyatta ise o ülkenin fiyatını baz alır. örnek veriyorum almanya'da 15 euro depoya verilen bir göz damlasını burada da üretmek istiyorsunuz. bakanlık diyor ki, dur bakayım başka ülkelerde fiyat ne? bakıyor ki en düşük fiyat yunanistan'da ve fiyat 10 euro. tamam diyor referans fiyatım 10 euro.

    peki sonra ne oluyor? sonra şu oluyor. tek alıcınız devlet olduğundan devlet size ''bana zorunlu indirim yapacaksın'' diyor. genelde devlete %28 civarı indirim yapılır. ne oldu? sizin fiyat 7.2 euro'ya düştü.

    peki bununla bitti mi? bitmedi tabii. bugün güncel kur 19.6 tl ama devlet diyor ki ''yooo, benim euro kurum 7,86 tl. evet euro kuru düne kadar 7,86 tl idi. yani siz almanya'da 15 euroya satılan bir ürünü burada en fazla 56 tlye yani 2,85 euro'ya satmak zorundaydınız. (ezcacı satış fiyatı değil, depoya satış fiyatı. depocu bunun üzerine %9, eczacı da %10-25 koyar)

    neredeyse bütün ham maddeler yurtdışından geliyor. euro ve usd'deki enflasyon malum. ham madde sıkıntısı var. firmalar acımadan her çeyrek %5 - 10 zammı yapıştırıyor. bazı ham maddelerde %50 civarı zam var. ama senin fiyatın devlet tarafından sabitlendi. depoya 56 tl'ye mal vermek zorundasın ama bileşiminin içindeki malzemelerin maliyeti bir çeyrek sonra 20 tl'den 25 tl olabiliyor. sonraki çeyrek hooop 30 tl'ye çıkabiliyor. almanya'da bu ürün 294 tl ama senin satış fiyatın baskılanmış ve sabit ve 56 tl. lan böyle iş olur mu? üretme maliyeti, işçilik, enerji, zıpı pırtı derken ilaç firmaları da ''skerim böyle işi, üretmiyorum ben bu ilacı'' diyor. üretmediğimiz bir sürü ruhsatlı ilacımız var mesela. sonra ne oluyor, ilaç bulunamıyor. bulunanların da tüm ham maddeleri, maliyeti tutturmak için çin ve hindistan menşeye döndü. allah o hindistan'ı bildiği gibi yapsın hele. çok şey derdim de neyse. kalitesizlik paçalardan akıyor.

    soruyorum size böyle saçma iş olur mu? olmaz tabii. devlet şimdi euro kurunu 10.75 yapmış ama o da olmaz. bu euro kuru saçmalığı ilk çıktığında mevcut kurun %70i olacak deniyordu. bari bu oran korunsun. euro kuru en az 13.72 tl olmalıdır. ve artan kura göre her çeyrek güncellenmelidir. devlet de talep ettiği zorunlu iskontodan biraz feragat etmelidir. bunun başka yolu yok.

    edit: jet hızıyla ekşi şeylere düşmüşüm. vay arkadaş! aklıma geleydi daha özenli yazardım, zaten modlar tıraşlamış. swh.

  • çok benzeri başıma gelen olaydır.

    işten çıkıp cebimde kalan son paramla otobüse bindim. tabi ben öyle sanıyormuşum çünkü parayı otobüse binmeden düşürmüşüm. tüm ceplerime, çantama, cüzdanıma defalarca baktım ama yok. muavin bir yandan bakıyor bir yandan mırıl mırıl söyleniyor. neyse yanımdaki cengaver bir genç paranızı bulamadınız sanırım müsade ederseniz ben vereyim dedi. teşekkür ederim muavine söylerim o bişey demez sanırım dedim ama yine de parayı ödedi. kendisi buraları okuyorsa tekrar teşekkür ederim. o gün gözlerim dolu dolu olmuştu ve iyi insanlar var diye düşünerek eve gitmiştim

  • rus 3000 kilometre menzilli anti-balistik füze erken uyarı radarı.

    adı konteyner olunca gemicilikle alakalı bir terim gibi duruyor ama değil. "durumu kontrol altında tutma" anlamında bir container bu. 2013'te prototip olarak sahaya sürülen ve rus ordusundan nato'ya bir şekilde* sızdırılan bilgilere göre çok beğenilen kabiliyetlere sahip bir ufuk ötesi radarı.

    ufuk ötesi radarları klasik radar'ın radar ufku ötesinde kalan alanı iyonosferi bir ayna gibi kullanarak görebilen çok uzun menzilli, yere sabit ve aşırı maliyetli sistemlerdir. 100 ve üstü sayıda anten kulesi yanyana inşa edililiyor. bunlar da kısa dalga sinyalleri troposfere atarak binlerce (bazen yüzbinlerce) km ötede uçan cisimleri saptayabiliyorlar. radar ölü alanı bırakmıyorlar ve balistik füzelerin kalkışı gibi hayati öneme sahip bilgileri edinmede çok avantaj sağlıyorlar.

    29b6 her biri 34 metrelik 144 anten kulesine sahip. bunlar 100 kilometre irtifada 3000 kilometrelik bir alanı tarayabiliyor. ilk sahaya sürüldüğünde natonun bunu soğuk savaş yıllarındaki hava keşfi uydu keşfi gibi yöntemlerle bulması belki on yıl alacakken çok beklenmeyen bir şekilde siviller tarafından keşfedilmiştir. hikayesi de şöyle ki amatör radyo istasyonları 9.2 ila 19.745 megahertz bandında gezinirken 2013 yılı sonbaharında ilginç bir puls yakalarlar. bu dalga kısa dalga bandının daha önce işaretlenmemiş bir noktasında seri aralıklarla saniyede 50 puls gibi korkunç bir tekrarda 14 megahertz aralığında çalışmaktadır. yok uydudur yok sputniktir yok israil atmosferde deney yapıyor derken evinin garajında oturup radyo bandı çeviren adamlar bunun ne olduğunu anlayamazlar. bir süre sonra bu aralığa ağaçkakan adını verirler. zira bandı saptayıp kulaklığı taktığınızda aynı seri bir şekilde ağaca girişen ağaçkakan gibi trrrrrrrrrrrr diye bir ses alınmaktadır. kendi forumlarında falan da uzun uzadıya teknik bilgilerine kadar bu şekilde yazarlar (sağolsunlar)

    bilahare spektrumda böylesi açıklanamayan bir husus tabii ki us eufor ve nato ncia sinyal istihbarat departmanlarının ilgisini çekiyor ve yeni bir rus erken uyarı radar platformuyla karşı karşıya olduklarını anlıyorlar. farklı ülkelerde senkronize çalışan iki radar alıcısının verilerini karşılaştırarak ortalama bir gps haritasında koordinat çıkartıyorlar ve radar alıcılarının yerini kısa bir arazi gezintisi ile googlemapste görebiliyoruz. şunu da aklınızdan çıkarmayın,francis gary powers u2'siyle sizin ekran başından böyle görebildiğiniz netliğin çeyreği kadar casus hava fotoğrafı çekebilmek için 1960'ta g.tüne füzeler yedi stratosferden paraşütle atladı sovyetlerde yıllarca hapis yattı, dünya nükleer savaşın eşiğine geldi falan. şimdi ise durum böyle, evinin garajında ham radyo ile uğraşan adamlarla ofisinde googlemaps inceleyen biri çok gizli tasnifli düşman istihbaratını elde edebiliyor.

    o kadar da değil, hattın alıcı sigint işlem merkezi de açıklayamayacağım bir yöntemle bulundu. o da burada

    google maps ile askeri istihbarata hoşgeldiniz. cetveli gönyeyi koyarsanız radar 240 baş* ile güney ucu varşova kuzey ucu norveç bodo arası bir alanı tarıyor. yani ruslar en modern array radarlarını oraya çevirdiklerine göre, o yaklaşma noktasından balistik füze bekliyorlar. o hattın tam ortasında da baltık kuzey denizi norveç açıkları var. büyük ihtimalle anti-denizaltı slbm kabiliyeti geliştirmeye çalışıyor diyebiliriz putin reyiz.

    radar platformunun ayrıntılı dökümü ve teknik tasnif dışı bilgileri (rusça) burada

  • en fazla iki ay sonra maaşların erimesine, market ve tüm fiyatların şimdikinin çok çok üzerine çıkmasına neden olacak. 2 dünya savaşında almanların 1 çuval parayla bir ekmek alması gibi.

  • müş. benim sayfalarım gelmiyo
    ben. şu an yurt dışı çıkışımızı sağlayan uydudan kaynaklanan bir sorun var efendim
    müş bi ilgileniverseydiniz siz
    ben. şey uydu uzayda efendim
    müş haa tamam o zaman

  • ne güzel lan .ben almanyada burs almadan butun parayi kendim karsilamak icin 3 4 gün (gece vardiyasi)calisiyorum ki dönemimi uzatabileyim diye .kursum aksiyor, verimli ders calisamiyorum millet para dileniyor resmen. ben yapamam böyle bir sey utanirim, yediremem kendime.ne güzel 2 günde 50.000 dolar bagis almis ,ben de burda saatligine 10 euroya calisiyorum.bir salak biziz herhalde amk.

  • kur tahmini değil bir tespit yapacağım hede.
    18 tl'den dolar alanları suçlayan, onları paradan para kazanmakla itham edip size iyi oldu diyen tiplere biraz soğukkanlı bir düşünceye sevk ediyorum. şimdi oturup düşünün bakalım;
    1 kasım 2021'de dolar ortalama ne kadardı? 9,5 tl civarında. sen bunu uyguladığın yeni üretim modeli ile 20 aralık 2021 tarihinde kaça çıkardın? 18,40 tl. ne yapar? yaklaşık 50 günde tam 2 katına çıkmış dolar. yakın tarihte böyle bir örneğini görmeyen vatandaş ne yaptı? her gün %3-5 arasında değer kaybeden parasını korumak adına gitti 18 tl'den dolar aldı büyük riske girdi. burada sadece son gün satılan 6 milyar doların 4,5 milyar dolarının küçük yatırımcı denen sıradan vatandaşlar tarafından satın alındığı gerçeğini de kenara koyalım. sonra sen ne yaptın? 20 aralık gecesi doları bir anda 10,5 tl'ye düşürdün? bir gecede!! peki gerçekte bu durumdan kimler yararlandı? kenarda duran iki üç kuruş parasını her %3-5 değer kaybına kurban veren vatandaş mı?. sen şimdi diyorsun ki gel kardeşim. senin 18 tl'den aldığın doları 11 tl'ye ben senden alayım karşılığında %14 faiz vereyim. dolar yüksek olursa farkı vereyim. ya bunun ekonomik faydasını zararını geçiyorum. sen bir defa bu insanlara duygusal olarak bir şok yaşattın. sonra diyorsun ki gel yeni bir sistem buldum su çok sıcak boyu geçmiyor. neyse. daha yazacaklarım var da bende kalsın.