ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
muhabbet kuşu
-
4 aylık bi tane var bende. konuşmayı çok kolay öğrendi. yemi dışında pek bir şey sevmiyor. biraz tarhana çorbası seviyor bir de her sabah benim çayımdan otlanıyor. sürekli oyun istiyor. şimdi bu elemanlar kafeslerine çok bağlıdırlar bilirsiniz. geçen arkadaşla konuşurken dedim ki, "ben şimdi bu şerefsizi besliyorum, oynuyorum, temizliyorum ama küçülsem de evsiz barksız kalsam kafesine sokmaz bu beni. iki lokma yem yedirmez tekme tokat dışarı atar." o da hak verdi, gıcık kaptık elemandan. allahın sopası yok demek ki dün sinüzitten geberiyordum. sağ gözümün üstünü matkapla deliyorlar sanki. ilaç falan da fayda etmiyor. kanepeye uzandım geçsin diye dua ediyorum. o sırada bu kafesinden çıktı, uçtu kafama kondu. doğrudan gelip gözümün üzerine oturdu. sıcacık karnı sağ gözümün üstüne öyle güzeldi ki. ağrım hafiflemeye başladı. bu sakin sakin hiç kımıldamadan yatarken uykuya dalmışım. uyandığımda yastıkta yanımdaydı ve başımın ağrısı tamamen geçmişti.
akşamın o saatinde çıktım ballı yemlerden aldım adamıma. bi gün önceki sözlerimi de geri aldım.
iktidar olursak sarayı üniversite yapacağız
-
meral akşener'in kuracağı yeni parti hakkında konuşan ümit özdağ'ın sözleri.
alıntı:
"– iktidara geldiğinizde ilk icraatınız ne olacak?
saray, yeni kurulacak bir üniversiteye kampüs olarak verilecek. cumhurbaşkanı'na ait 13 uçak satılacak. sayın akşener, atatürk'ün mirası olan köşk'te kalacak. bütün israfa sert ve kesin bir şekilde son verilecek. devlette tasarruf ana ilke olacak. sonra üretim ekonomisi başlayacak."
(bkz: hadi inşallah)
orgi havaalanı vip salon görüntüleri
avrupa mb'nin atatürk resimli euro basması
-
y.özdil'in eline geçerse iyi fiyattan okutur kesin.
edit: çok güzel hareket.
araba fiyatlarının insanları çıldırtmıyor oluşu
-
bir tek ben mi çıldıracak, delirecek noktaya geliyorum? sorun bende mi acaba, her şey normal de bir tek ben mi böyleyim diye düşünmeye başladım artık. sorun bendeyse bir deyin ya. bir tek sen böylesin deyin de bileyim. galiba artık delirme noktasındayım. şöyle bir piyasaya bakayım diyorum elimdeki telefonu falan fırlatasım geliyor. arkadaş ben mi deliyim yoksa bu ülke insanı çok ciddi bir akıl tutulması mı yaşıyor? nasıl alıştırıldı insanlar buna? kendine ford focus alan bir tanıdıkla konuşuyorum, 292 bin tl'ye aldığını falan söylüyor. oldukça normal konuşuyor. ford focus lan ford focus ya. focus. bir tek bana mı anormal geliyor bu işler. keşke akıl sağlığımı kaybetmeden şu ülkeden kurtulabilsem.
edit: çok sayıda mesaj geldi, yalnız değilsin biz de aynı durumdayız diye. cevap veremediğim arkadaşlardan buradan özür diliyorum. çok sayıda mesajda da insanlar peynir, ekmek alamıyor ne arabası tarzında. arkadaş sen bu durumu peynire, ekmeğe indirgersen eğer, araba almayı lüks görürsen, önemli olanın peynir olduğunu düşünürsen daha çook binerler bizim tepemize. şu kafadan çıkmamız gerekiyor. araba almak lüks falan değil, sadece birileri tarafından halkın büyük bir bölümüne lüks hale getiriliyor. hayata yeni atılan, işine yeni başlamış insanlar için araba almak, ev almak hayalden başka bir şey değil artık bu ülkede. ama buna sesini yükseltmez ve peynir de zamlandı dersen eğer, yarın bir gün biri peynir alamıyorum çıldıracağım diye başlık açar. hangisi daha vahim?
zaz dinleyip amelie izleyen türk kızı
-
gel french kiss yapalım desen tokadı basar.
iş hayatı
-
adaletsizliklerle doludur.
bir balya dokümanı fotokopi makinesinin camlı yüzeyine koyup, "neden hepsini çekmedi de bir sayfayı çekti?" diye soran adam benim aldığım paranın en az 6 katı ücret alır..
3 milyon 500 bin euro'suna el konulan gurbetçi
-
o kadar paraya sahip olup nasıl bu kadar salak olabiliyorlar dedirtmiştir.
küçük kardeşe sen evlatlıksın demek
-
adı geçen küçük kardeş benim.
ulan büyük çocuklar, ulan ortancalar alayınızın amk.
bombacı mülayim
-
insanın kaybetme duygusunu kaybettiğinde nasıl özgürleşip çevresindeki şerefsizleri maymuna çevirebileceğinin kitabını yazmış bir idoldür.
limonla ayı abbas'ı madara etmişliği vardır.
bu tarz benim
-
ben dostoyevski, proust, joyce, sartre, atay okumuş insanım.
o yüzden izlemiyorum.
ayrıca özlem'le olan tartışmanda sen haksızsın ayşegül.