hesabın var mı? giriş yap

  • otuz dörtlük abla olarak kısaca özet geçmek istiyorum,

    o çok sevdiğiniz öldüğünüz, bittiğiniz eski sevgili var ya unutacaksınız onu. lütfen mesaj atmayın, aramayın. yeniden barışmaya çalışmayın zaten barışsanız da yine kötü bitecek. gururunuzu daha fazla ayaklar altına almayın zira her şey bitecek sel gidecek kum kalacak. kalan kum sizin gururunuz olacak

    o veremediğiniz üç kiloyu verin üzerinizden yük gitsin

    çok okuyun, çok dinleyin, çok gözlemleyin, az konuşun

    ön yargılı olmayın, insanları tanımaya çalışın

    borç vermeyin, kredi kartınızı da vermeyin. trilyonlarla oynayan banka güvenmemiş adama/kadına kredi/kredi kartı vermemiş sen bankadan daha mı zenginsin ona borç vereceksin. illa da vermek istiyorsanız o paranın geri dönmeyeceğini düşünün o şekilde paranızı verin

    özel yemekleriniz olsun, güzel bir akşam yemeği pişirebilecek bilginiz olsun, bir de ev işlerinden hoşlanmıyorsunuz (zaten kimse sevmiyor) ama bir işin nasıl yapılacağını bilin istemiyorsanız yapmayın

    güzel yüzünüzün kıymetini bilin onu 7/24 kilolarca makyaj ardına gizlemeyin

    anneniz sağ ise kıymetini bilin, ölmüş ise zaten kıymetini anlamış oluyorsunuz...

  • çiprasçılardan da, yunanistan'a tatile gidenlerden de, kürtlerden, zazalardan, kıpçaklardan, eskimolardan ziyade akp'lilere çaktığı yazı. öyle bir robotlaşmışsınız ki okuduğunuzu anlamaktan aciz hale gelmişsiniz. yılmaz özdil görünce "faşist ulusalcı izmirli tukaka". ulan bi okuyun be. adam araştırmış. resimlerle belgelemiş, yazmış. sabah'taki, yeni şafak'taki sikimsonik yazarlar gibi "ben dedim oldu, nasıl olsa ne yazsam inanırlar" yapmamış. oturun o yazdıkları, koyduğu resimler gerçek mi onu tartışın ilk önce.

    sayenizde akp'nin rezillikleri yine arada kaynayıp gidiyor.

  • her insan comfort zone'a meyillidir. evlilikte bunun sonucunda gelir. sonra hiç beklemediği bir zamanda hiç beklemediği bir iş fırsatı çıkar karşısına. içi içini yer gitmek için ama gidemez. artık evlidir, düşünmesi gereken bir eşi ve büyük sorumlulukları vardır. istediği gibi hareket edemez.

    işte evlenmeyin diyen evli insan budur. en azından benim gözlemlediğim kadarıyla...

  • ne kadar güçlü olduğunu, nasıl bir hayat tecrübesi kazandığını sakin zamanlar geldiğinde ve çevresinde olan bitenleri gözlemlemeye başladığı zaman anlayacak kişidir.

    içinden geçtiği zor zamanda ya zor zamanlarda deli gibi sövecek, umutsuzluğa düşecek ancak farkında olmasa da güçlenecek, çelik gibi olacak. ama dediğim gibi bunu o zaman anlamayacak. fırtına dindikten sonra kafasını kaldırıp etrafındaki kuru kalabalık ne yapıyor diye baktığında her şeyi anlayacak. incir çekirdeğini doldurmayacak sorunlar için insanların ne kadar debelendiğini, nasıl yaygara kopardığını görünce sadece tebessüm edecek. tıpkı yün yumağı ile oynayan kediyi gördüğümüzde ya da fırlattığınız topu almak için haldır haldır koşan köpeği gördüğümüzde olduğu gibi sadece bakacak ve tebessüm edeceğiz.

  • yüzünü botoks, dolgu, estetik operasyon ile kaplamayan zayıf olmak için aç kalmayan, sözün özü güzel olmak için çaba göstermeyen, acı çekmeyen bir kadının yeteneği ve emeği ile de sinema, dizi sektöründe yer alıp başarı gösterebileceğini, para kazanabileceğini göstermiştir.
    düşüncelerini açıklamadaki özgüveni, dikkat çekmek için sansasyon yaratmaya çalışmaması ile kalitesini gösteriyordu ki bu başarısının sektördeki kadınların davranışlarında bir değişme yaratacağını düşünüyorum, erkek egemenlik normları ile değil özdeğerinin farkındalığı ile eylemlerde bulunmak başarı getiriyor işte böyle.

    tebrik ederim, başarıları daim olsun.