hesabın var mı? giriş yap

  • telefon çalar. arayan kişiye bakılır. arayan baha dir.
    telefon "naber lan sığır siki" diye açılır..
    karşıdan gelen "senin azğına sıçarım ulan eşekoğlueşşek" cevabina çok şaşırılır.
    "pardon baba ya bi arkadaş sandım seni" denir. yerin dibine girilir.
    sonrasında telefon kapatılınca telefondaki baba ibaresi babam olarak değiştirilir.
    hayvanlık ise bakidir

  • mesleğe yeni başlamış bir hakim/savcının 22.000 lira, 4-5 yıllık olanların ise neredeyse 30.000 lira kazandığı skalada bir hekimin 10-12 bin liralara çalışması gülünç ve daha da ötesi korkunçtur.

    adaletin tecellisi için yargı erklerinin kafa rahatlığı açısından gelir durumu ne derece önemliyse sağlığımız için doktor hekimlerin de geçinebilme kaygısı gütmeden, son derece insani şartlarda yaşayabilmesi adına bu paraları istemeleri ne tartışmaya açık ne de fazla bir istektir.

    edit: yoğun mesajlar üzerine ufak bir düzeltme ihtiyacı hasıl oldu, 4-5 yıllık olanların maaşı 24-25 bandında değişiyormuş.

  • gene iyidir. hatta çok iyidir... ben sms’le terk edilmişim. evet, edilmişim! anlatayım.

    yıllar önce...

    efendim, o ara sevgilim(bkz: tus)a hazırlanıyor, pek görmüyorum. istesem görürüm de, kafa beyin bırakmıyor... düşün, deneme sınavı anlatıyor!

    bir gün dedim ki; “sen sakin sakin çalış, zaten 1 ayın var, ne uyuduğun saat belli, ne uyandığın... konuşmak istedikçe sen beni ara.” (valla pislik yapmıyorum, seviyorum üstelik. ama elini yüzünü yıkayacak hali yok, nerde kalmış birlikte zaman geçirmek.)

    sınava girdi, memleketine gitti... aradım bakmadı... sınav sonuçlarının açıklandığını tesadüfen duydum... bir tuhaflık var! gene aradım, gene bakmadı. o ara benim de gündem yoğunlaştı. oturup da kritik edecek, dertlenecek kadar boş vaktim yok.

    (bak tarihi de unutmam) ekim’in 1’i... gündem durulmuş, aylak bir gün, boş beleş telefon kurcalıyorum. “uf amma da çok reklam sms’i gelmiş.”

    silerken silerken, bir sms serisi!

    bana bir sms’ler yazmış, bir laflar hazırlamış! hoş, lafı hep uzatırdı da, orda daha da uzatınca... başta konuyu da pek anlamadım! destan gibi... geçmişten günümüze! sonra sonra ayıktım, e ben meğerse 2 hafta önce terkedilmişim... terkedilmişim! haberim yok!

    demem o ki; whatsapp bence iyi. bir kere, takibi/farkedilmesi kolay. tamam, terkedilmek hepimize acı da;

    - vatan bilgisayar flash indirimi
    - bonus hesap ekstresi
    **terkedildiğim sms zinciri
    - şen kardeşler halı yıkama kampanyası

    arasında terkedilmek... daha bi acı değil mi kardeşlerim?!

    (edit: mesaj alıyorum, yanlış anlaşılmış. doktor olan ben değilim, o zamanlardaki sevgilim)

  • en sonunda tanking yapsınlar, tanking yapsınlar diye zombi gibi dolaşanlarin bir şeyler öğrenmesini umduğum lotaryaya sahne olmuş draft.

    bakın bir iki yorumcunun her söylediğini tekrardan başka bir şey bilmeyen nba severlere birkez daha anlatalım. nba'de draft sistemi değişti. artık en kötü takım olmanız ilk sıradan seçme ihtimalinizi o kadar da artıramiyor. işte aşağıda lotaryaya girerken takımların ilk sırayı alma ihtimalleri:

    2019 lottery teams & odds:

    team lottery odds
    new york 14.0%
    cleveland 14.0%
    phoenix 14.0%
    chicago 12.5%
    atlanta 10.5%
    washington 9.0%
    new orleans 6.0%
    memphis* 6.0%
    dallas** 6.0%
    minnesota 3.0%
    los angeles lakers 2.0%
    charlotte 1.0%
    miami 1.0%
    sacramento^ 1.0%

    gördüğünüz üzere nba'in en kötü 5 takımı neredeyse aynı şansa sahip.

    bu da oluşan draft sıralaması:
    1. new orleans
    2. memphis
    3. new york
    4. los angeles lakers
    5. cleveland
    6. phoenix
    7. chicago
    8. atlanta
    9. washington
    10. atlanta (from dallas)
    11. minnesota
    12. charlotte
    13. miami
    14. boston (from sacramento via philadelphia

    yukarıyi dikkatle incelerseniz tanking yapan, yani spor ahlakına tamamen aykırı şekilde bilerek maç kaybeden takımların durumları ortada. ve berbat bir sezon geçiren takım büyük ihtimalle o berbat durumdan çabuk çabuk siyrilamiyor. kaybeden takım olma kimliği yapışkan şekilde takıma kodlaniyor.

    örnekler verelim:

    phoenix amerika'nın en büyük 8. şehri ve basketbolu seven bir şehir. yıllardır durumları içler acısı. diğer taraftan nba'deki en zayıf şehirlerden utah hemen hiç tanking yapmadan her yıl iddialı bir takım kurabiliyor.

    şimdi hemen tankingin çare olduğunu söyleyenler philly örneğini verecek. bakın philadelphia gibi bir basketbol şehri the process için uzun yıllar nba tarihinin en kötü takımlarını kurdu. adeta hem basketbola hem nba'e ihanet etti. karşılığında bu kadar yıl sonunda nerlens noel, jahlil okafor ve markelle fultzlari draft etti. elbette elinde embiid ve ben simmons var. ama sixers gibi bir takım nba'deki toplam yeteneğin bu kadar zirveye vurduğu bir dönemde 10 yılda mücadele ederek de bu düzeyde yetenekleri bulabilirdi. ve iddia ediyorum sixers bu çekirdekle istediği şampiyonluğu falan da asla elde edemeyecek. yani kaybeden takım olma alışkanlığına geri dönme riski de her an hortlayabilir.

    bakın tanking tek bir sezon için hoşgörülebilir. bir duncan için san antonio'nun tankingi iyi bir örnek mesela. ama bunun dışında uzun süreli tanking takımın kültürünü yok ediyor.

    artık amerika'da hemen herkes tankingin değil floatingin daha doğru seçim olduğunu görüyor. yani elinizden gelen en iyi şekilde ayakta kalarak oyuncu çekebilen bir franchise olacaksınız.

    son söz olarak şunu söyleyelim. her başarısız sezonda tüm takımı dağıtıp tanking yapsin demeyi bırakalım. nba 'de sadece bir şampiyon çıkıyor ve her yıl tanking yapan takımlardan belki biri gerçekten sonraki sezonu değiştirebilecek bir oyuncu seçebiliyor. işte buyrun genç yeteneklerle dolu phoenix, 10 yıldır lotaryadan seçen sixers ya da surekli login dibinde olan knicks. diğer yandan küçük bir şehir olan san antonio büyük üçlüsünün emekli olması sonrası en büyük yıldızı takas isteyince kawhi karşılığı draft hakkı değil hazır oyuncu aldı. ve şehrine play-offta harika bir heyecan yaşattı. düşünün san antonio sözgelimi phoenix, chicago, atlanta gibi bir takımın draft hakkını alsa bugün ilk beşten secemiyordu. ancak bu mücadeleci takım bir iki sezon içinde iyi oyuncuların free agencyde adresi olabilir. hakeza clippers'in duruşu ve mücadelesi onları da free agencyde harika bir adres yaptı.