hesabın var mı? giriş yap

  • sektörün içinden biri olarak söyleyebilirim ki reklam tamamen başarısız, mesaj yeterince kuvvetli değil ve görsel olarak tatmin etmiyor. sektör dediysem reklam değil lan, 31 sektöründeyim ben.

  • yuan shikai öncesi çin hanedanlıklarını devamlılık göstermiş tekil bir imparatorluk sanan, bu sığ mantıkla osmanlı öncesi anadolu beylikleri dönemini de muhtemelen "anadolu imparatorluğu" olarak adlandıracak kara cahillerin, hakkında bir sikim bilmeden millete saldırdığı çin tarihindeki tek "imparatorluk".

    çin köklü bir uygarlıktır ama yukarıda anlatılan üç aylık dönem dışında hiçbir zaman bir imparatorluk olamamıştır. kaynaklarda "çin imparatorluğu/empire of china/zhonghua diguo" diye aratırsan karşına sadece 1915'de kurulmuş olan çin imparatorluğu çıkar, zart hanedanı zurt hanedanı değil. zira bunların çoğu gerçek/tek imparatorluk değil, en fazla "krallık" hatta "beylik" şeklinde adlandırabileceğimiz devletçiklerdir. qin shi huang m.ö. 221'de hesapta siyasî birliği sağladığında bile etrafta bu irili ufaklı "chaodai" olarak adlandırılan ve hiçbir şekilde qin'e bağlı/bağımlı olmayan devletçikler varlığını sürdürüyordu. 4000 yıllık çin tarihinde kendi devletine "çin imparatorluğu" demeyi akıl edebilecek sadece yuan shikai mı çıktı? sanguo döneminde bile üç farklı imparatorluk (hanedanlık demiyorum bak) vardı lan çin coğrafyasında.

    ayrıca yazıda japonya'nın adı bile objektif gerçekler dışında övgüsel bir şekilde geçmezken ad hominem'in dibine vurup kendi nickleri bile japonca iken cahilliklerinden kaynaklanan cesaretle millete yalaka demeleri de güzel ironi oluyor bu sefil kardeşlerimizin. çin kompleksli japon yalakası demiş ya la. bu çıkarıma japonya hakkında bol keseden entry girmemden vardıysa yanılıyor, zira benim alanım japonoloji. kendisi gibi bilmediğim konularda atıp tutmaktansa ekseriyetle uzmanlığım dahilinde yazmayı tercih ediyorum. hayır daha dün şu japonya'ya medeniyeti çinli bir simyacının getirdiğini savunan teoriyi anlattığım entryi girmemiş olsam inanacağım. (bkz: xu fu)

  • denizbank'ın çalışanını tüm denizbank'a mal etme girişimidir. gram işim olmaz denizbankla ama bu kadar çarpıtılmış bir rezalet de görmedim arkadaş. git bankacıyı şikayet et işte.

    ayrıca o nasıl başlık açmaktır?

    rezalet puanı: 0/10

  • her fırsatta sandık, seçilmişler, milli irade diye haykıranların yine her fırsatta kendilerine bu seçme hakkını verenlere sayıp sövmesi kadar büyük bir mantık hatası barındırmaz.

  • olabildiğince kısa tutacağım.

    öncelikle daha önce kullandığım bir firma bu.
    üyelik için aradım, paketimi seçtim ve anında oluşturuldu. aynı gün iki saat sonra servis geldi ve modem kuruldu. sözleşmeler imzalandı ve servis gitti. 10 dk sonra telefonuma mesaj geldi 'üyeliğiniz iptal edildi modemi 10 gün içinde teslim edin vs.' ne olduğunu anlamadım ve müşteri hizmetlerini aradım ve şok oldum. önceki üyeliğimden kalma 60 kuruş ödenmemiş faturam olduğunu, bu yüzden kara listeye alındığımı, sistemin de üyeliğimi bu yüzden otomatik olarak iptal ettiğini ve şu anda cayma bedeli olarak 569 tl faturamın bulunduğunu öğrendim. kara listedeysem neden üyelik açıldığını sordum. 'ya aslında olmaması lazım allah allah' gibi bi cevap aldım.

    yani benim tek isteğim evime internet hizmeti almakken, benim haberimin olmadığı 60 kuruşluk borçtan(ne mesaj geldi ne mail) dolayı 569tl borçlu duruma düştüm. şu anda hiçbir üyelik istemediğim için bunu ödemek zorundaymışım. merak ediyorum başka birinin başına böyle bir rezalet geldi mi?

    edit: (bkz: 1 ekim 2021 superonline dolandırıcılığı) bir arkadaş da yine superonline soyguncuları tarafından dolandırılmış.
    ben bu firmanın daha az müşteri kazanması için elimden geleni yapacağım. sizden de, bu tarz bir olayın başınıza gelmesini beklemeden bunu yapmanızı rica ediyorum.

    sonuç editi:btk'ya şikayetler, her gün aramalar sonucunda bugün itibarıyla (1 ay) arandım ve oluşturulan yeniden kazanım talebinin olumlu sonuçlandığını öğrendim. kampanya seçip tekrar abone olabilecekmişim. olmazsam yine cayma bedeli çıkacakmış. mecburi en az12 ay taahhüt sonunda bütün ilişiğimi kesmeyi düşünüyorum. tekrar söylüyorum bulaşmayın bulaştırmayın.

  • (bkz: forrest gump)
    jenny: - çok korktun mu?

    forrest: - bilmiyorum.ama bazen yağmur diner gökyüzü açılırdı.gökyüzü milyonlarca yıldızla dolardı.ya da dağdaki gölde gökyüzü iki katmış gibi görünürdü.çölde güneş doğarken yeryüzünün nerde başlayıp nerde bittiğini anlayamazdım

    jenny: - keşke ben de orada olsaydım

    forrest: - oradaydın ...

    depe edit: (bkz: geri dönülesi yaşam kesiti) yeniden yaşama şansınız olsa nerden başlardınız?

  • dünyada hava alanında böyle bir ilkellik yapacak başka bir siyasi hareket yok.

    velev ki oldu, herhangi bir avrupa ülkesinin, kendi hava alanında böyle bir gösteri yapmasına izin vereceği başka bir siyasi hareket yok.

    sadık bir fino olmanın getirileri işte.

  • şöyle oluyor:

    eskiden küçüktük, garsonlar, kasiyerler, eve gelen temizlikçiler falan; abla, abi, teyze veya amcaydı. küçüktün yani sen ve onların ne olduğu, onların sosyal sınıfları veya gelir durumları seni pek ırgalamıyordu.

    ama arkadaş şu son yıllarda özellikle iyice üzerime üzerime geliyor bu gerçek.

    evet, hizmet aldığım için utanıyorum.

    cumartesi gecesi çalışmak zorunda kalan genç bir garsonu, bulaşıkçıyı görünce utanıyorum. ben oraya eğlenmeye gelmişken onu o gece çalışmak zorunda bırakan sisteme küfrediyorum. ama "sorun sistem yea" diyip "baksana lan" diye garson aşağılayıp hayatıma devam edemiyorum. biraz da komik oluyor mahçup mahçup "ben bir x alayım" demek...

    kendi yaşıtlarından veya insanın kendine nispeten yakın yaşındakilerden hizmet alırken utanmak böyle bir şey yaklaşık olarak...

  • bi keresinde 3 ay beraber oldugum adam benden ayrıldıktan 1 ay sonra sevgilisiyle 7. ayını kutlamıstı. araya reklam almıs beni haberim olmamıs.

  • kaç bölümdür "bu çetin özder kime benziyor kime kime kime" diye zihnimi kurcalayan sorunun cevabını sonunda buldum: hindistan cevizine benziyor.